10/ Kurtuluş

31 19 58
                                    

Yaren telefonu kapattığında polis memuru da  " Buyurun bu taraftan." dedi.
Birlikte nezarete gittiklerinde kızımı içeriye sokunca, demir kapıyı üstlerine kilitlediler.

Benim kızım orada yapamazdı. Daha önce hiç o soğuk yerde kalmamıştı ki, hep çok üşürdü, o.

Şimdi benim onu bir an önce gelip kurtarmamı dört gözle bekliyordu. Hemen evden telaşla çıkarak bir araç bulmaya çalıştım.

Saat gece yarısını geçmişti. Beni gören komşum yanıma gelerek " Ne oldu komşum? Ne, bu telaşın birine bir şey mi oldu?" Diye sordu.

Ben de vakit kaybetmeden ona kısaca " Benim kızı polisler almış." Diye cevap verdim.
Kadın bana bakarak " Ay, deme. Hadi ne duruyorsun gidelim hemen. Bu, saatte taksi zor bulursun. Bizim oğlanın arabasıyla gideriz." Diye cevap verdi.

Ben de ona gülümseyerek başımı sallarken, çoktan içeriye " Oğlum, arabanı calıştır, karakola gidiyoruz." Diye seslendi.

Oğlu da, telaşla yanımıza gelerek hemen arabayı çalıştırdı. Arabaya bindiğimiz sırada karakola gitmek için yola koyulduk.

Yolda giderken komşum bana bakarak " Merak etme, Nermin. Kızını oradan çıkaracağız. Peki, avukat filan tuttunuz mu?"  Diye sordu.

Soruya bak, hangi parayla tutacaktık. Bu, kadının avukat parasından haberi yoktu herhalde....

Oflayarak ona bakarken sadece başımı iki yana salladım. Kadın anlayışla gülümseyerek oğluna " Oğlum, senin yakın bir arkadaşın vardı, avukat. O bu işlerde çok iyi. Onu ara, hemen gelsin." Diye cevap verdi.

Oğlu da, başını sallayarak hemen telefonunu çıkardı. Bir yerleri tuşlayarak telefonu kulağına götürdü. Telefon çaldı çaldı ve en sonunda karşı taraftan " Alo." Diyen bir ses duydum.

Oğlu hemen " Alo, Vural! Şimdi ikiletmeden beni dinle, karakola acilen gelmen lazım. Komşu teyzenin kızı nezarette." Dedi.

Kısa bir süre karşı tarafı dinledikten sonra da, gülümseyerek " Tamam, orada görüşürüz." Derken telefonu kapattı.

Ben de merakla ona baktım. Oğlu bize dönerek " Geliyor." Dediğinde rahat bir nefes aldım.

Kısa bir süre sonra da, araba karakolun önünde durduğunda telaşla arabadan indim.
İçeriye girdiğimde hemen etrafa yardım isteyeceğim biri var mı, diye  bakındım.

O sırada bir polis memurunu görünce hemen onun yanına koştum. Ona bakarak " Oğlum, benim kızımı buraya getirmişler. Onun bir suçu yok. O, bu işlerden anlamaz." Diye nefes nefese konuştum.

Polis memuru bu halime şaşırmış olacak ki, bana gülümseyerek " Sakin ol, teyze. Senin kızının adı ne? Söyle bana?"  Dedi.

Titrek sesimle " Yar, Yaren  Doğan." Dedim. Polis memuru da bana bakarak " Siz, burada bekleyin. Ben, bir sorup geliyorum." Diye cevap verdi.

Komşum yanıma gelmiş, bana destek amaçlı koluma girmişti. Ona, zoraki gülümsedim.

Bir kaç dakika sonra da aynı polis memuru geri döndüğünde ona heyecanla" Ne oldu?" Diye sordum.

Polis memuru da bana bakarak " Evet, kendisi burada." Dedi. O an tek istediğim şey onu görmekti. Ne haldeydi kim bilir?

Aklıma gelen fikirle hemen polis memuruna bakarak " Yavrum, kızımı görebilir miyim?" Diye sordum.

O da, anlayışla başını sallayarak " Beni takip edin." Derken önden ilerledi.

Nezarete gitmek için merdivenleri inmeye başladık.

Hastalık Hobim/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin