Gerçeklerin elbet bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır....
Azra....
Korku dolu gözlerle Berkay'a baktığımda o da, bana tedirgin bir halde bakıyordu.
Titrek sesimle " Bu, bu nasıl olur? Şimdi ne yapacağız?" Diye sordum.
Annemler kesin seyredecekti. Eğer duyarlarsa işte şimdi bitmiştim.
Berkay bana bakarak " Merak etme, ben düşüneceğim bir şeyler ama önce adamın iyi olup olmadığını öğrenmemiz gerek." Dedi.
Nasıl öğrenecektik ki? Berkay 'a bakarken " Nasıl yapacaksın bunu?" Diye merakla sordum.
Berkay telefonu eline alarak hastaneleri tek tek aramaya başladı.
Elbet şanslıysak bir hasteneye Oğuz'u getirmiş olmaları gerekiyordu.
Telefon çaldı çaldı ve en sonunda karşı taraftan " Alo.". Sesi gelmiş olacak ki, Berkay heyecanlı bir ses tonuyla " Alo, ben bir hasta hakkında bilgi alacaktım. Yakınıyım da. Acaba sizin hastaneye?" derken telefonu kulağından çekerek bana " Bu, Oguz'un soy ismi ne?"diye sordu.
Derin bir iç çekerken ona gülümseyerek " Oğuz Koymaz." Dedim. Onun adını anmak bile tüylerimi diken diken etmişti.
Berkay bana bakarak başını sallarken, tekrar konuşmasına geri döndüğünde karşısında ki kişiye " Oğuz Koymaz. Anladım, tamam bekliyorum." Derken bana gö ucuyla baktı.
Her geçen saniye kalbim korkudan yerinden çıkacak gibi oluyordu. Öyle ki, nefret ettiğim kişinin şimdi yaşaması için dua eder olmuştum.
Hani derler, denize düşen yılana sarılır. Deyim yerindeyse bundan sonraki hayatım Oguz'un iki dudağının arasındaydı.
Acaba beni ele verir miydi, merak ediyordum doğrusu...
Berkay " Tamam, teşekkürler. " Diyerek telefonu kapattığında ona ne oldu, anlamında tek kaşımı kaldırarak baktım.
Berkay derin bir nefes alarak bana başını salladığı sırada üzgün bir halde ofladım. Bir an moralim bozulmuştu.
Ama içimden bir ses bana güçlü olmamı söylüyordu. Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmiştim bundan sonra geri dönüş yoktu. Gerekirse bu uğurda ölürdüm.
Berkay bana bakarak " Sıradaki nunarayı arıyorum.". Derken numarayı tuşlayarak kulağına götürdü.
Yine aynı cümleler kurarken, ben ise bir umut beklemeye başladım.
Ama sonuç olumsuzdu. En sona ise tek bir hastane kalmıştı.
Berkay " Sona tek bir hastane kaldı, artık bu da olmazsa vazgeçerim." Diyerek numarayı aradı.
İçimden Allah'ım bu defa olsun ne olur, diye dua ettim. Berkay " Tamam çok teşekkürler, " diyerek telefonu kapattığında ona heyecanla baktım
Berkay' a bakarak " Ne oldu söylesene, ne dediler?" Diye sordum. Berkay en sonunda bana gülümseyerek " Son hastaneye getirmişler. Ameliyat olmuş, şu anda yoğun bakımda. Bekliyorlar." Dediğinde derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım.
Titrek sesimle Berkay'a baktığımda " Ölmeyecek ama değil mi?" Diye sorduğumda Berkay yanıma gelerek bana sımsıkı sarılırken, " Kötüye bir şey olmaz, iyileşir merak etme." Dedi.
Aslında bir yanım gidip onu kendi gözlerimle görmek istiyordu. Ama oraya gidince göreceklerimden korkuyordum.
Ailesi beni tanır sa, bana hesap sorarsa onlara ne cevap verirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalık Hobim/Tamamlandı
HumorKapak Çok Sevgili Arkadaşım, @unuciornseysi tarafından yapılmıştır. Emeğine sağlık ❤️ Bu Hikayede Hastalık, Sizin Bildiğiniz Türden Bir Hastalık Değil... Bu Hastalık, Hastalığa Aşık Olma Hastalığı..