12....

26 15 36
                                    

Eve geldiğimizde canlı bombanın yakalanıp yakalanmadığını merak ediyordum.

Kızıma bakarak " Kızım, su televizyonu aç bakalım." Dedim.

Kızım da bana bakarak " Ama, anne." Diyecekti ki, vazgeçemeyeceğimi bildiği için oflayarak televizyonu açtı.

Her haber kanalında bugün kü, canlı bomba olayı yayınlanıyordu.

Spiker, " Evet, şimdi de olay yerine bağlanıyoruz." Diye cevap verdi. Ardından da kocaman ekranda enkaz alanı belirdi.

Şimdi de, muhabir adliyenin  önünde duruyordu. Spikere bakarak " Evet, bugün Taksim'de canlı bomba saldırısı oldu. Faili ise olay yerinden kaçmıştı. En son ücra bir mahallede bulunan bir evde ekipler tarafından yakalandı. Şimdi de, ekipler tarafından cezaevine götürülmek üzere araca bindiriliyor." Derken kamera faili gösterdi.

Fail tam ortada, yüzünü gizlemiş bir halde, ekipler tarafından adliyeden çıkarıldı. Muhabirler etrafında pervane olmuş, hepsi ona " Neden yaptınız, pişmansınız? " Gibi sorular sordu.

Ama bu soruları ekipler tarafından engellendi. Araç gözden kaybolduğunda kızım da o an şok olmuş bir halde ayağa kalktı.

Ona merakla bakarken " Ne oldu?" Diye sordum. Kızım da, bana " Anne, bugün sınav sonuçları açıklandı. Ay, ben onu unuttum." Diyerek odasına koştu.

Sahi, bu olaydan dolayı bizde akıl kalmamıştı.

Ayağa kalkarak kızımın odasına girdim. Kızım bilgisayarın başında oturmuş, heyecanla sayfanın açılmasını bekliyordu.

Sayfa yoğunluktan dolayı kilitlenmişti. Bir kaç dakika beklemeye başladık. Kızım heyecandan yerinde duramıyordu. Kendi kendine " Acaba, istediğim bölümü kazandım mı?" Diye cevap verdi.

Kızım, mimarlık okumak istiyordu. Küçüklüğünden beri iç dizayna hevesi vardı. Hatta ona " Ne olacaksın?" Diye sorduğumuzda elini beline koyar, " Ben, mimar olacağım."  Derdi.

İşte şimdi de o hayaline kavuşmak üzereydi. En sonunda kızımın " Hah, işte açıldı." Demesiyle düşüncerimden sıyrıldım.

Yanına koştuğumda, o bembeyaz kocaman ekranda kızımın resmi göründü. Yanında da, " Yaren Durmaz, İstanbul Üniversitesi Süt  ve Süt Ürünleri." Yazıyordu.

O an şok olmuştum. İlk önce hayal görüyorum sandım. Hatta tekrar tekrar ekrana gerçek mi, diye baktım. Ama gerçekti.

Yaren de merakla alta indiğinde, o an gördüğü şeyle yüzündeki gülümseme dondu.

Yaren şok olmuş bir halde ayağa kalktı. Kalkmasıyla birlikte sandalye yere düştü. Yaren başını iki yana sallayarak " Hayır, hayır! Ben sütçü olmam. Bu, imkansız. Anne yanlış yazmışlar." Diyerek dolu gözlerle bana baktı.

Ona o an ne diyeceğimi bilemedim. Sadece elimden " Gel, buraya." Diyerek ona sımsıkı sarılmak geldi.

Saçlarını okşarken, üzülmesin diye " Olsun kızım. Sonunda ölüm yok ya! Bir daha ki seneye tekrar denersin." Dedim.

Yaren ise bana üzgün gözlerle bakarken ben de yüzünü ellerimin arasına alarak " Hadi, üzülme. Değmez."  Dedim. Onun bu uğur uğruna nasıl çabaladığını  kendi gözlerimle görmüştüm.

Eşim de sesimizi duymuş yanımıza " Ne oluyor ayol?" Diyerek gelmişti.

Ona omuz silkerken Yaren derin bir nefes alarak " Ben, üniversiteye gitmeyeceğim." Diyerek odadan çıktı. Onun arkasından şaşkınlık içinde bakarken " Yaren." Diyerek tam yanına gidiyordum ki, eşim beni kolumdan tutup " Bırak yalnız kalsın biraz." Diyerek gitmemi engelledi.

Hastalık Hobim/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin