Karşımda durmuş bana endişeyle bakan kişi, kuzenimden başkası değildi.
Onu görünce biraz olsun rahatladığımı hissettim. Ona sımsıkı sarılarak, gözyaşı dökerken, kuzenim hala ne olduğunu anlamamış olacak ki, saçlarımı okşayarak, bana " Ne oldu Azra?" Diye sordu.
Ona cevabım sadece başımı iki yana sallamak oldu. Bir süre öylece kaldık.
Berkay kendini geri çektiğinde, benim yüzüm yere eğikti.
Ona bakanazdım. utanıyordum çünkü. Berkay, benim yüzümü elleri arasına alarak, ona bakmamı sağladı.
Ona biraz korku biraz da, utançla bakarken, " Anlat bana?" Dedi.
Ben de, titrek sesimle " Berkay? Ben." Dediğimde onun da merakla tek kaşı havaya kalktı.
Derin bir nefes alarak " Galiba ben katil oldum." Dedim. O an sustum, konuşamıyordum sanki boğazımda bir düğüm vardı.
Bir süre Berkay'dan cevap gelmeyince yavaşça tepkisini ölçmek için başım kaldırıp ona baktığımda nutku tutulmuştu. Şok içinde bana bakarak, " Nasıl oldu bu, o çocuk sana bir şey yapmadı değil mi?" Diye sorduğunda ben de ona bakarak başımı iki yana sallarken " Yapamadı." Dedim.
Berkay bana bakarak " Peki, kimse gördü mü?" Diye sordu. Ben de derin bir nefes alarak ona " Hayır, kimse görmedi, evde sadece ikimiz vardık." Dedim.
Berkay önden ilerlerken bana bakarak" Bekle burada." Dediğinde onun kolundan tutarak, " Nereye gidiyorsun?" Diye sordum.
Berkay da bana bakarak " Öldü mü, ölmedi mi, kontrol etmeye." Dedikten sonra da, eve girdi.
Ben evin önünde bir o yana bir bu yana yürüyüp duruyordum. Bir yandan da, içimi bir korku kaplamıştı.
Acaba ölmüş müydü, eğer öldüyse ben şimdi katil mi olmuştum? Annem bunu öğrenince perişan olurdu.
Zaten yeterince benim yüzümden acı çekmişlerdi. Yok bu, böyle olmayacaktı.
İçeriye girip kendi gözlerimle görmem gerekiyordu. Berkay'ın peşinden eve girdiğimde onu yerde yatan Oguz'un başında otururken buldum..
Beni fark edince de sinirle bana bakarak, " Ne yapıyorsun, sana dışarıda bekle demedim mi?" Diye sordu.
Beni kolumdan tutarak, dışarıya çıkartmak istedi. Ama kolumu kurtarıp ona sinirle bakarken " Burada kalacağım. Öldü mü, ölmedi mi, kendi gözlerimle göreceğim." Dedim.
Berkay gitmeyeceğimi anlayınca sinirle gözlerini kapatırken, derin bir nefes aldı.
Ardından da, tekrar Oguz'un başına gelerek eliyle nabzını kontrol etti.
O kısacık saniye sanki bana asırlar gibi gelmişti. Titrek sesimle ona bakarak " Ya, yaşıyor mu?" Diye sordum.
Berkay Oguz'un bileğini bırakarak, " Yaşıyor." Dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir oh çektim.
O pisliğin ölmediğine hiç bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi.
Berkay ayağa kalkarak yanıma geldi. Bana bakarak " Ama burada kalamayız. İstersen bir kaç gün bizde kal." Dediğinde ona bakıp gülümseyerek başımı salladım.
Odama hızla giderek, dolabımdan bir kaç parça eşya aldım.
Odadan çıktığımda Berkay beni bekliyordu. Beni görünce " Hadi gidelim." Dedi.
Eşyalarımı şimdiden yanıma almıştım çünkü geri geldiğimde annemin yüzüne asla bakamazdım.
Annem demişken , beni evde göremeyince kesin deliye dönecekti. Nerede olduğumu soracaktı ona iyi bir yalan uydurmak zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalık Hobim/Tamamlandı
HumorKapak Çok Sevgili Arkadaşım, @unuciornseysi tarafından yapılmıştır. Emeğine sağlık ❤️ Bu Hikayede Hastalık, Sizin Bildiğiniz Türden Bir Hastalık Değil... Bu Hastalık, Hastalığa Aşık Olma Hastalığı..