17Bayram

21 11 14
                                    


Sabahleyin radyodan rahmetli Barış Manço'nun
" Bugün, bayram, erken kalkın çocuklar! Giyinelim en güzel giysileri. Bahçelerde taze kır çiçekleri.... Üzmeyelim bugün, annemizi." şarkısına bir yandan eşlik ederken, bir yandan da, bayramlık yiyecekleri hazırlıyordum.

Eşim ve ailesi bugün, ortaklaşa kurban kestikleri için oraya gitmişlerdi.

Evde bir tek ben ve Yaren kalmıştık.
 
Yarın bütün akrabalar bizde toplanacaktı. Eşimin ailesinde böyle bir gelenek vardı.

Annem en büyükleri olduğundan, bütün aile ilk bize gelir, onun elini öperdi. Sonra da, kocaman kurulan bayram sofrasında neşe içinde yemek yenirdi.

Nerede o eski bayramlar dediğinizi duyar gibiyim, bizim ailede hala o gelenek sürnekteydi.

Yaren ev işini hallerderken, kapı zili çaldığında Yaren' e " Kapıya bak, kim geldi acaba?" Diye seslendim.

Yaren de, bana " Tamam, anne." Diyerek kapıya bakmaya gitti.

Gelen eşim ve annemdi. Annem o kadar yorulmuştu ki, salondaki koltuğa kendini zor atarak " Of, Allah'ım! Bu, kurban işi ne zormuş. Ayaklarıma kara sular indi valla." Dedi.

Yaren' e "  Güzel torunum, babanla bize birer kahve yapıver." Dediğini duydum.

Yaren mutfağa girdiğinde kahve yapmaya koyuldu. Kahveler olduğunda ise elindeki tepsiyle içeriye girdi.

Ben de, elimi durulayarak, salona girdim. Sabahtan beri ona koş, buna koş canım çıkmıştı.

Yaren bana da, bir kahve yapmıştı. Kahvemi içerken, bizimkileri dinlemeye başladım.

Annem laf arasında bize " Kısmetse niyetim Hac' a gitmek. Babanla  gitmeyi çok istiyorduk  ama nasip. O ölünce öyle kaldı işte. Şimdi paraları biriktiriyorum. Bakalım çıkarsa."  Diye cevap verdi.

Eşim de, eğer Hac işi olursa onunla birlikte gidecekti. Onu asla orada yalnız bırakmak istemiyordu. Annesine çok düşkündü.

Telefonu çıkartarak, ekrandan bir yerlere tıklayarak bakmaya başladı.

Ne yaptığını merak ederken, bir süre sonra başını kaldırıp anneme bakarak" Anne, sana kötü bir haberim var." Dediğinde hepimizin yüreği ağzına geldi.

Annem korkuyla elini kalbine koyarak ona" Ay, ne oldu?" Diye sordu.

Eşim de, anneme bakarak " Maalesef  bu sene hac çıkmamış."  Dediğinde derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım.

Annem her ne kadar içten içe üzülse de, zoraki gülümseyerek ona " Sağlık olsun oğlum. Seneye deneriz." Dedi. Hasta olduğunda asla çocuklarına duyurmazdı. Onun bu özelliğini çok seviyordum.

Eşim de, ona gülümseyerek baktı. Ben de, kahvemi içtikten sonra işimin başına döndüm.

Yarın ağır misafirler vardı. Akşamın nasıl olduğunu anlamamıştım. Kaç saattir mutfaktaydım kim bilir..

En sonunda annemin bana bakarak " Hadi, kızım. Geç oldu bırak artık. Erkenden yatalım ki, yarın erken kalkalım." Demesiyle başımı salladım.

O gece hepimiz güzel bir duş almış, en güzel kıyafetleri ayarlamıştık.

Yorgun olduğum için de, hemen uykuya daldım.

Bayram sabahı.

Eşim erkenden bayram namazına gitmişti. Biz de, onunla birlikte kalkmış, son hazırlıkları tamamladık.

Kapı çaldığında Yaren koşarak kapıya bakmaya gitti. Gelen çocuklardı. Ona yüksek sesle " İyi bayramlar."  Dediklerinde Yaren de, onlara gülümseyerek çikolata tuttu.

Hastalık Hobim/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin