Aşağı indiğimde Demir ellerini arkada bağlamış camdan dışarı bakıyordu. Uzaklardaydı bakışları. Ne düşündüğünü bilebilmeyi çok isterdim. Ayak seslerimi duymuş olacak ki bana baktı. Göz göze gelmiştik yine. Son zamanlarda gözlerimiz ne çok buluşuyordu. Bizim aksimize.
"Tamam."
Kaşlarını kaldırdı. "Neye tamam?" diye şaşkın şaşkın sorduğunda yeniden iç geçirdim.
"Yapalım şu geziyi."
Göz göze geldik yeniden. Başını salladı sadece. Başka tepki vermemişti. Bu kadar mıydı yani? Yoksa öylesine bir teklif miydi bu?
"Ama bir şartım var Demir." diye devam ettiğimde bana baktı. "Bu iki hafta tamamen karın olmak istiyorum."
Ne demiştim ben? Söylediklerimi kulaklarım işitince kalakalmıştım. Bu tamamen delilikti. Demir ile olabilme düşüncesi delilikti. Ben bu adama ne demiştim ya? Takılıp kaldığım o kadar çok şey varken ben bu adama evlenme mi teklif etmiştim. Hayır Hayal siz zaten evlisiniz. Sakin ol. Sadece adama yatağını ısıtmayı teklif etmiştin. Lanet olsun!
Demir şaşkın bir şekilde bakıp "Ne?" dediğinde duymamış olmasını diledim.
"Boş ver önemli değil." diyerek kaçmaya çalıştığımda "Hayır Hayal." dedi.
Ona bakınca göz göze geldik. "Saçmaladım." diye durumu kurtarmaya çalıştığımda başını iki yana salladı.
"Söyledin bir kere ve ben de kabul ediyorum." dediğinde suratına bakakaldım.
Demir gülerek "Yatakta ne kadar ileri gitmek istiyorsun?" diye muzip bir şekilde sorunca sinirle "Sapık" diye haykırdım.
Demir ise gülüyordu. "Öyle demek istemedim." diye sızlanınca yanıma geldi. Başımı eğmiş ona bakamazken saçlarımı yüzümden çekip "Sana istemediğin bir şeyi asla yapmadım Hayal, sadece şaka yapıyordum."
Ona baktım. Öyle miydi gerçekten? "Sana aşık olmak istemiyordum ama beni kendine aşık ettin."
Başını yana eğmiş bana bakıyordu. "Artık öyle olmadığını söylemiştin." diye ciddi bir şekilde söylediğinde gözlerimi kaçırıp gitmek için bir adım atmıştım ki kolumu tuttu. "Hayal bir şey söylemeyecek misin?" diye sordu. Ne söyleyebilirdim ki? Ne olursa olsun kendimi onun yanında bulduğumu mu? Bir umut beni sever diye beklediğimi mi? Ayaklarımın dönüp dolaşıp onun yoluna gittiğini mi?
"Ne önemi var ki? Sen benim aşkımı istemiyorsun." bir süre gözlerime baktı. Öyle güzel bakıyordu ki zamanı durdurmak istedim. Usul usul uzaktan da olsa bir ömür sevmek istedim onu bencilce... O istemese de yanında kalmak...
"Bunu hiçbir zaman söylemedim."
"Davranışlarınla yeterince belli ediyorsun." diye cevap verdim. Beni kendine çekip dudaklarımı dudaklarıyla örttü. Öpmesine izin vermeden geri çekildim hemen. Bana şaşkın bir şekilde bana bakarken "Eğlencen olmak istemiyorum Demir." diye söylendim. Bana bir iyi bir kötü davranıyordu. Dengemi bozuyordu. Uyuşturucu gibiydi benim için. Deli gibi bağımlı olduğum ama bana zarar verdiğini bile bile vazgeçemediğim.
Demir sinirle "Öyle değilsin zaten." dedi.
"Güzel, öyleyse bırak da gideyim." Sesim umduğumdan daha keskin çıkmıştı.
İç geçirdikten sonra kolumu gevşetti ama bırakmadı. "Hayal, eğer beni seviyorsan vazgeçme olur mu?" diye sordu. Bu adam ilgiyi üstüne toplamayı seven bir çocuk gibiydi şimdi gözümde. İlgi biraz azaldığında hırçınlaşıp ilgiyi tekrar üstüne toplamak istiyordu. Bir ömür onun peşinden koşamazdım. Bu bana koca bir haksızlık olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-
RomanceHerkesin bir hayali olduğu gibi onun da bir hayali vardı. Aşık olduğu ünlüyle tanışmak... Ve kader onları tanıştırdıktan bir süre sonra nikah masasına oturmalarını sağlayacaktı. Ocak 2015te yayınlanmaya başlamıştır. 4.11.2016 itibariyle GİZLİ CE...