14.İlham

9.3K 566 11
                                    

Oy ve yorumları unutmayalım :)) Bir sonraki bölümü en uzun yoruma ithaf edeceğim ;) Foto:Hayal 

Hayal

Uzun süren sessizlikten sonra Esra'nın aşağı inmesiyle birden rahatladım. Demirle yan yanayken gerçekten sinirlerim bozuluyordu. Henüz bağışıklık kazanmamıştım. Esra neşeyle "Günaydın." dediğinde en güzel gülümsememle ona "Günaydın." dedim. 

O kadar güzel görünüyordu ki bir an içim gitti. Kıyafetini benim dolabımdan aldığından daha da kıskandım. Bana niye bu kadar güzel olmuyordu bu kıyafetler?  Makyajı sadeydi ama ona ayrı bir güzellik katıyordu. Demir de ona bakınca... En yakın arkadaşımı bile kıskanıyor muydum yoksa? Esra Demir'e bakıp "Bugün çok yakışıklı görünüyorsun." dediğinde içimden bir şeyler kayıp gitmiş gibi hissettim.

Demir ona gülümsedi. "Sen de çok güzel görünüyorsun." dediğinde derin derin nefes aldım ama işe yaramıyordu. Nefes egzersizlerinin insanı sakinleştirdiği yalanını kim uydurmuştu acaba? Yaramıyordu işte. Sanki aldığım nefeste boğulacakmış gibi hissediyordum.

Birden ayağa kalkınca ikisi de bana baktı. Gülümseyerek "Oya'yı çağırayım. Esra'ya servis yapsın." dedim. 

Kendimi mutfağa atıp Oya'ya Esra'ya servis yapmasını söylediğimde dolaptan soğuk su alıp içtim. Bu adamın her hücreme böyle etki etmesi hiç hoş değildi. Ayrıca adil de değildi. Ben de en az onun kadar umursamaz ve gamsız olabilmeliydim.

Böyle olmak zorunda mıydı? Demir kime baksa kime gülümsese böyle acı mı çekecektim?  Onların konuşmaları her ne kadar sıradan bir konuşma olsa da canım yanıyordu işte. Alışamıyordum. Acaba her şey başlamadan bitse canım daha mı az yanardı? Keşke annem yaşıyor olsaydı, şimdi ona her şeyi anlatıp yardım isteyebilirdim ama yapamıyordum işte. O kadar yalnız hissediyordum ki mutsuzluk pınarı oluşmuştu sanki içimde. 

Daha fazla burada kalamayacağımı düşünerek içeri gittiğimde Oya da mutfağa dönüyordu. Gülümseyerek masaya oturduğumda Demir bir an bana baktı ama sadece bir an. Esra "İyi misin?" diye sorduğunda gülümseyerek "İyiyim canım, su içip geldim." diye yanıtladım. Bana inanmamış gibi baktı ama bunu umursayacak durumda değildim çok fazla.

Birkaç küçük şey dışında hiç konuşmadığımız kahvaltı bittiğinde Esra'ya "Hadi yukarı çıkalım, sonra da havuza gireriz." dediğimde bir şey diyecek mi diye Demir'e baktım. Bir şey söylemeyince Esra'ya baktım. Esra sıkıntılı bir şekilde "Sonra yapsak olmaz mı?" diye sordu. Dün havuza girmek isteyen o değil miydi neden şimdi vazgeçmişti ki?

"Dün camı açık bıraktık, bu da benim sabah uyanınca aklıma geldi. Eve gidip bir bakmam lazım." dediğinde üzüntüyle başımı salladım."Yine gel ama." dediğimde başını salladı.

Esra'yı uğurlarken o gidince bu evin ne kadar da sessiz olacağını düşünmeden edemiyordum. Tam kapıda durup "Her şeyi biliyorum Hayal." dediğinde ona bakakaldım.

"Neyi?" diye sordum tereddütle.

"Yapma, günlüğünü buldum. Bu evliliğin gerçek olmadığını biliyorum. Biraz önce de Demir'i benden kıskandın resmen. Acı çekiyorsun. Neden devam ediyorsun ki?" 

Ağlamamak için kendimi zor tutarak zoraki bir gülümsemeyle ona baktım. "Sonra Esra, lütfen sonra konuşalım." Anlayışla yanağıma öpücük kondurup gitti. İşte bu yüzden en yakın arkadaşımdı. Beni anlayabiliyordu.

***

Demir

Hayal odaya geldiğinde iyi görünmüyordu. Zaten masadan kalkıp gittikten sonra geldiğinde de iyi değildi. Bir şey söylemeden yukarı çıkacak olmuştu ki önüne geçip gitmesine engel oldum. "Ne oldu?" 

En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin