7. Büyükanne

10.1K 588 8
                                    

foto:Güneş 

'Aferin Hayal çok erken hatırladın bunu. Nasıl anlatsam mutluluğumu bilemiyorum.' Taksici nereye gitmek istediğini sorduğunda "Sahile." demekten başka bir şey diyememişti. Sonuçta Demir'in evinin adresi gökten inmeyecekti değil mi? Bir Demir Aras hayranı olarak öğrenemediği tek şey onun adresiydi. Bu konuda ekibini tebrik etmek gerekiyordu.

Yürüyüş, derin derin nefes almak ve düşüncelerden arınmaya çalışmak... Hiçbiri yeterli olmamıştı. Demir bunu neden yapmıştı ne diye oyunu bozmuştu, bilmiyordu. Oyunun sonucu onun için ağır olacaktı tek bildiği buydu. O da Hayalse o demiri bükmeyi iyi bilirdi.

Aklına geldikçe sinirlerine engel olamıyordu. Bu adama güven olmayacağını biliyordu. Bir de ona sarılmış halde fotoğrafını basıp 'Yeni aşka yelken açtı' diye saçma bir başlıkla basmışlardı fotoğrafı.  Bilip bilmeden nasıl böyle bir şey yazabilmişlerdi aklı almıyordu.

***

Kahvesini içerken lanet gazeteyi okuyordu. Ömür resmen sözünü dinlememişti. Bu yıllar sonra ilk kez oluyordu. Bu adam gerçekten ona olan sadakatini mi yitiriyordu yoksa yaşlanıyor muydu? Ömür için bu iş çocuk oyuncağıyken bunu düşünmesi bile saçmaydı aslında. Ne zaman yapmak isteyip de yapamadığı bir şey olmuştu ki bu adamın? Sonuçta Güneş'i tavlayan adamdı. Ona göre Ömür'ün isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olamazdı o yüzden.

Sadece tek bir telefon yetecekken o bunu yapmaya mı üşenmişti yoksa bilerek mi uğraşmamıştı? Ne yaptığı umrumda değildi. Hayatında ilk kez bir yarışı kaybediyordu ve bu durum hiç de hoşuna gitmemişti.

Kapı çaldığında içinden bunun magazinden biri olmaması için dua ederken Ömür'ü karşısında görünce "Ecelinize hoş geldiniz." dedi. Ömür ise yüzsüz bir şekilde içeri girip mutfağa yöneldi.

Arkasından giderken bu adamın neden en yakın arkadaşı olduğunu düşünmeden edemiyordu. Ömür masaya oturmuş yemek yerken Demir ona şaşkın şaşkın bakıyordu. "Buraya nasıl geliyorsun?" dedi kızgın bir sesle.

Ömür umursamaz bir şekilde yiyecekleri ağzına tıkıştırırken "Yavaş ye boğulacaksın." demekten kendini alamadı. Ömür yemeye başladıysa ona engel olmak ya da dikkatini dağıtmak bazen mümkün olmuyordu. Cadı karısı yoksa hayvan gibi yemekten kendini alamıyordu ne yazık ki. Bu adamı dizginleyebilen biri varsa o da Güneşti. Hoş Güneş etrafındaki herkesi idare etmekten hoşlanıyordu ya.

Mecburen onun doymasını bekledi. Ömür yemeğini bitirdikten sonra Demir'in gözlerini dikmiş onu beklediğini görünce "Ne?" dedi kayıtsız bir sesle. Bir adam hem suçlu hem de güçlü olabilir miydi? Şimdi bunu canlı olarak görüyordu işte.

"Ömür beni deli etmeye mi çalışıyorsun?" dedi sinirini belli etmeye çalışarak. Durumu anlayınca "Sen bana sadece kafeden çıkarkenki fotoğrafları yayınlatmamamı söyledin. Ben de öyle yaptım." dediğinde Demir çileden çıkmak üzereydi. "Bana kelime oyunu yapma." dediğinde Ömür omuz silkti.

"Fena mı oldu? Bu senin için iyi reklam oldu." dediğinde Demir'in yüzüne bakmasıyla susması bir oldu. "Bu kızı özel kılan ne var?" dediğinde öylece kalakalmıştı Demir. Böyle bir soruyu beklemiyordu ve onu gerçekten sersemletmeye yeten bir soruydu bu. Ve tabi ki yanıtını bilmediği... Neden onu gördüğü ilk günden beri hayatında böyle köklü değişimler olmuştu? Neydi onu böyle özel kılan?

"Bir şey yok." dediğinde Ömür hala ne olduğunu anlamak için yüzüne bakıyordu. "Kızın ailesi hayatını kaybetmiş. O gün Funda'nın yanında kalmakla annesine gitmek arasında seçim yapınca kaza olmuş. Dün de Funda onu görüp kim olduğunu ayrıntılarıyla sorunca kız fena oldu. Şu salak saçma oyun için de bunu istemişti ama ben sana güvenmekle hata yapmışım."dediğinde Ömür gerçekten üzülmüş görünüyordu ama çok geç kalınmıştı bazı şeylere. Ve Demir verdiği sözü tutamamıştı.

En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin