Foto:Hayal
O kızın ısrarla onun kim olduğunu sormasından anlamalıydı geçmişle ilgili olan bir şey olduğunu. Bu kadar güçsüz olmamalıydı. Hayatını zar zor toparlamışken böyle olmamalıydı.
Bugünün en ironik tarafı da annesiyle babasını kaybettikten sonra şarkılarıyla hayat bulduğu adamın yanında olmasıydı. Onun sarılmasıyla sanki içinde güzel bir şeyler yeşermişti. 'Hayır Hayal saçmalama. Kocaman yazdın kitaba duygular yok diye. Bu oyun sadece bir meydan okuma, başka bir şey değil. Adam sana alt tarafı acıyıp sarıldı işte.'
Eve girdiğinde Esra ortalıklarda görünmüyordu, ona görünmeden odasına gidip yattı. Uyumak bazen en güzel şey oluyordu. Her şeyi unutmasını sağlıyordu çünkü.
Uyuyamıyordu. Sürekli aklına annesi ve babası geliyordu. Onlar için yapabileceği tek bir şey bile yokken yine de yıkılıyordu. Hayallerinden vazgeçmiş bir Hayal'di o artık. Tıp okuyacak, bittiğinde çocuklara umut olacaktı. Okulu bitirememişti bile.
Okulu bitirmek, bu fikir ona ne kadar da uzak geliyordu bir zamanlar şimdi düşününce o kadar da uzak değildi belki de. O kız onu hala hatırlıyorsa birilerine umut olmuş olabilirdi.
Bunu Demir'e sorabilirdi. O kızı dinlemeyi istiyordu gerçekten, ama bu sıralar değil. Çünkü gözyaşlarına engel olamayacağını biliyordu. Duygusallığını hiçbir zaman yenebilmiş bir insan değildi. Ne hissettiği metrelerce öteden belli olurdu. Lanet olsun belki de Demir de ona karşı hissettiklerini anlamıştı. Belki mi o adam çakalın tekiydi kesin anlamıştı.
Gözlerini kapatıp derin derin nefes aldı. Scarlett O'hara gibi "Bunu sonra düşüneceğim." diye tekrarladı içinden.
Scarlett yöntemi her zaman kendini rahatlatmak için etkili olmuştu. Uyuyakalmıştı, uyandığında telefonunda bir cevapsız arama ve bir mesaj vardı. Numarayı tanımıyordu, mesaja baktı.
Umarım biraz daha iyisindir, yaslanacak omuz ararsan ben buradayım. Demir
Bu adamın ne yapmaya çalıştığını bilmiyordu ama tehlikeli sularda yüzdüğünün gayet de farkındaydı. Saate baktığında sabah olduğunu fark etti. Bu kadar uyumuş muydu gerçekten? Gözlerini zar zor açarak yataktan kalktı. Ağladığı zaman hep böyle şişerdi gözleri. Şimdi bir de kaşınıyordu, çok şişmişti demek.
Elini yüzünü yıkayıp mutfağa girdiğinde Esra düşünceli bir şekilde masada oturuyordu. Neşeyle "Ne oldu güzellik?" dediğinde Esra ona bakmadan elindeki gazeteyi masanın kenarına koydu. Aceleyle gazeteyi alıp baktığında Demirle tam sayfa haber olduklarını gördü. Koşarak odasına gidip telefonu aldı ve açana kadar sürekli çaldırdı.
***
Kim arıyordu sabah sabah? Arkadaşları bu saatte uyuyor olduğunu bilirlerdi iş için de başka hat kullanıyordu. Önemsizdir nasılsa diyerek yastığı kafasının üstüne koyup aramayı bırakmasını bekledi ama yok. Bir türlü vazgeçmedi. Sonunda sinirle kimin aradığına bakmadan telefonu açtı.
"Ne var?" diye homurdandığında karşıdan gelen sesle içinden küfür ediyordu.
"Ne mi var Demir Bey?" dedi Hayal sinirle. Sabahın köründe bu kız neye kızmıştı böyle? "O fotoğraflar basına sızmayacaktı." dedi neredeyse çığlık atarak.
Zaten uykusu vardı bir de bu kızın bağırması iyice tepesini attırıyordu şu an. Ne dediğini bile anlayamıyordu. "Çok uykum var Hayal, ben seni sonra ararım." diyerek telefonu yüzüne kapatıp uyumaya devam etmek amacıyla yatağa uzandı.
Bir kere uyanınca bir daha uyumak çok zor oluyordu işte. Bu sefer de uyuyamayacağı zamanlardan biriydi. Ne demişti o kız ona? Fotoğraf mı, ne fotoğrafı? Beyni açılmaya başladığında sinirle doğrulup yatakta oturdu. Hassiktir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-
RomanceHerkesin bir hayali olduğu gibi onun da bir hayali vardı. Aşık olduğu ünlüyle tanışmak... Ve kader onları tanıştırdıktan bir süre sonra nikah masasına oturmalarını sağlayacaktı. Ocak 2015te yayınlanmaya başlamıştır. 4.11.2016 itibariyle GİZLİ CE...