En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-

8.Blöf

Foto: Hayal

Büyükannesi aradığında açsaydı şimdi bu durumda olmayabilirdi. Bu kadın gazeteyle ilgili geldiyse yine çekeceği vardı. Ömür ve Hayal ona şaşkınlıkla bakarken ağzından çıkan küfre engel olamadı. "Ömür Hayal senin kuzenin, tamam mı?" dedi endişeyle. O an aklına gelen ilk şey buydu çünkü. Büyükannesi kızlarla gezmesine fazlasıyla kızardı ve Hayal'i görse evlenin diye tuttururdu. Eski kafalı olması hep sorun olurdu aralarında. Onun dışında büyükannesi çok iyi kadındı aslında. Sonuçta bıkmadan usanmadan yıllarda Demir'e o bakmış, onu yetiştirmişti.

Kapıyı açtığında en güzel gülümsemesiyle gülümseyerek "Hoş geldiniz." dedikten sonra büyükannesine sarıldı. Cadıya sarılırken "Bunu sana ödeteceğim." diye kulağına fısıldadı. Güneş ise o şuh kahkahasını attı. Zafer kazandığında bu kadın  hep aynı kahkahayla cevap verirdi zaten. Ve Demir bu kahkahadan nefret ediyordu.

Onlar içeri girerken Demir büyükannesinin Hayal'i gazeteden tanımaması için dua ediyordu. Büyükannesinin içeri girmesiyle "Gazetedeki kız da burada." demesi bir oldu. Tabi ya bu kadın fil hafızalıydı hiçbir şeyi unutmazdı. Bunu düşünemediği için kendine kızarken büyükannesi ona dönüp "Neden telefonumu açmadın?" diye sordu. Demir'in beyninin çok hızlı çalışması gerekiyordu ama o an durmuştu. Söyleyebileceği tek kelime yoktu o anda. Hoş söylese de büyükannesi anında anlayacaktı. Uğraşmaya değmeyecekti yani.

Büyükannesi "Anladım neyse." diyerek Hayal'e doğru yürüdü. Hayal şaşkın şaşkın ona bakarken Demir olacaklar için nefesini tutmuştu. Şu dakikadan sonra izlemekten başka bir şey gelmezdi elinden. "Sen bu oğlanın ne mal olduğunu bilmiyor musun?" diye sorduğunda "Büyükanne." diyerek itiraz etti.

Hayal gözlerini dikmiş yaşlı kadına bakarken onun bu haline gülmemek için Demir kendini zor tuttu. Büyükannesi onu da evcilleştirmeyi becermişti anlaşılan. Hayal ayağa kalkıp büyükannesine ciddi bir tavırla baktıktan sonra gözlerini Demir'e çevirdi.

"Onu bilmeyen yok. Duygusal zayıflığım olduğu bir anda onun bana sarılmasını da size izah edecek değilim. Burada ona hesap sormak için bulunuyorum ve küçük bir çocukmuşum gibi beni azarlayamazsınız." diye cevap verdi meydan okuyan bir tavırla. Demir ise gözlerinin yuvalarından çıkmak üzere olduğuna emindi. Kimse bu şekilde büyükannesine karşı çıkamazdı.

Büyükannesinin büyük bir tepki vermesini beklerken kahkaha attığını görmek gerçekten çok tuhaftı. Bu kızın insanları büyüleme yeteneği falan mı vardı? Nasıl birden insanlar değişebiliyordu? Onlara şaşkınlıkla bakarken büyükannesi kıza sarılıp "İşte torunuma gerekli olan kız." dediğinde herkesin ağzı açık kalmıştı.

Büyükannesi oturmalarını işaret ettiğinde uslu çocuklar gibi herkes bir yere oturdu. Demir az kalsın çiçek olacaktı ama son anda bunu fark ederek toparlandı. Büyükannesinden korktuğu kadar onu seviyordu da. Onu bir kere bile üzmeden her istediğimi yaparak büyüttükten sonra ona karşı saygısızlık yapmak aklının ucundan bile geçmiyordu. Şimdi o kadını böyle güldürebilen bir kız... İşte mucizeyi bulmuştu.

Büyükannesi Hayal'e bakarken Hayal gözlerini kaldırıp ona baktı. "Bir şey mi söyleyeceksiniz?" dediğinde  Demir gülmemek için kendini zor tuttu. Bu kızın kimseye müsamahası yoktu demek.

"Seni torunuma gelin olarak alıyorum." dediğinde tüm odadan "Ne?" sesi yankılandı. Büyükanne dışında herkes şaşkındı. Sessizliği sonunda Hayal bozdu. "Siz ne dediğinizi bilmiyorsunuz." Büyükanne "Gayet de biliyorum küçük hanım." dedi ciddi bir tavırla. Gözlerinden itiraz kabul etmediği açıkça anlaşılıyordu. Hayal "Ben istemiyorum bunu." dediğinde Demir'in içinden onu öpmek geldi. Yani kutlamak için canım. Yanaktan...