Foto: Demir
Bu kız neden ısrarla onun kim olduğunu araştırıyordu böyle? Demir neden sormasına kızmıştı? Neden ikisi de ona garip garip bakıyordu? Milyon tane soruyla baş başa kalmıştı Hayal o an. Ne diyeceğini bilemez haldeydi. Gerçekten de nereden biliyordu bu kız onun hangi okulda okuduğunu? Yazarlık kariyerine başlarken gerçek hayatıyla ilgili her şeyin gizlenmesini istemişti. Yayınevi de bunu şimdiye kadar gayet güzel başarmıştı aslında.
"İki yıl önce ben... hastaydım." dedi. Kıza baktı Hayal ama onu tanımıyordu. Kız onu tanıyordu demek. Buruk bir gülümsemeyle yanıt verdi ona. Hastane anıları onun için çok da güzel anılar değildi şimdilerde.
"Geçmiş olsun canım ama... ben seni hatırlamıyorum. Hastalıkla ilgili bir şey soracaksan da...Ben okulu bitiremedim. Doktor değilim." dediğinde ikisi de üzülmüş müydü ona mı öyle geliyordu? Onların garip bakışlarından gerçekten hoşlanmamıştı. Ondan habersiz bir şeyler dönüyordu da sanki o bilmiyordu. Anlamamış bir ifadeyle Demir'e baktı.. Bu kızın neden bu kadar sorduğunu merak ediyordu.
Kız önce Demir'e sonra da Hayal'e baktı. "Bir dakika." diyerek gittiğinde Demir ile göz göze geldiler. "Olanları bana da anlatma nezaketinde bulunacak mısın, arkadaşını mı beklemek zorundayım?" diye sorduğunda Demir ona bakmıyordu. Sanki uzaklara dalıp gitmişti.
Neler olduğunu gerçekten anlamıyordu Hayal. "Funda lösemiydi, iki yıl önce." dedi birden Demir. O güzel kız hastalıkla savaşıp kazanmış bir kız mıydı yani? Kıza dikkatle bakmamıştı. Hastane anılarını hatırlamak istemiyordu çünkü. Ama yine de o genç kızla gurur duymuştu.
"Hayal abla." diyen sese döndüğünde birkaç gündür baktığı kız çağırıyordu. Ona gülümseyerek ilerledi. "Efendim canım." dedi olabildiğince kibar şekilde."Lütfen yanımda kal, sen bana iyi geliyorsun." dedi küçük kız. Hayal ona samimi bir şekilde gülümsedi. Annesiyle buluşması gerekiyordu. Annesinin onu beklediğinden emindi ama bir türlü çıkamamıştı hastaneden.
Küçük kız "Bana biraz kitap okur musun?" diye sorduğunda Hayal istemeyerek de olsa kabul etti. Biraz okuduktan sonra "Biraz müsaade eder misin canım?" diyerek odadan çıktığında bir adamla çarpıştı.
"Pardon." dedi gülümseyerek. "Siz Hayal misiniz?" diye sordu adam ona dikkatle bakarken. Hayal başıyla onayladı. "Siz girin içeri, küçük hanım yalnız." diyerek uzaklaştı. Babasını arayıp annesini almasını söyledikten sonra içi rahat bir şekilde odaya giderken doktor ondan bir dosya isteyince dosyayı almak için gitti.
İçinde bir sıkıntı vardı. Bugün hastaneye de gelmek istememişti zaten. Dosyayı alıp doktora getirdikten sonra az önceki hastanın odasına dönecekken birden vazgeçti. Annesiyle babasının yanına gidecekti. Günlerdir doğru dürüst yüzlerini görmemişti.Üstünü değiştirip hastaneden çıktığında kulakları tırmalayan ambulansın sesini duydu. Acil doktorları beklerken o da gidiyordu. Ambulansın kapısının açılmasıyla Hayal yerinde kalakaldı.
Annesi ve babasından başkası değildi ambulansın içindekiler.
"Beni nereden hatırlıyor?" diye sordu Hayal düşüncelerden sıyrılarak. Demir gülümsedi. "Sen onun hayata tutunma nedenisin Hayal. Seni milyonlarca kez ondan dinledik. Sana hayrandı. Hep büyüyüp senin gibi doktor olacağını söyleyerek hayata tutundu." dediğinde Hayal'in elleri titriyordu. Bu kız, o olabilir miydi?
***
Demir karşısındaki kıza baktı dikkatle.Okula neden devam etmediğini söylememişti. Hayal'i daha önce sadece bir kez görmüştü ve sadece birkaç saniye. Onun dışında Funda defalarca onu anlatmış, ona fotoğraflarını göstermişti. O yüzden onu tanıyormuş gibiydi aslında. Hayal bu durumdan bu kadar rahatsız görünmese Funda'yı susturmak istemezdi. Çünkü biliyordu ki Funda Hayal'i hep bir daha görmeyi düşlüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-
RomansaHerkesin bir hayali olduğu gibi onun da bir hayali vardı. Aşık olduğu ünlüyle tanışmak... Ve kader onları tanıştırdıktan bir süre sonra nikah masasına oturmalarını sağlayacaktı. Ocak 2015te yayınlanmaya başlamıştır. 4.11.2016 itibariyle GİZLİ CE...