𝑆𝑜𝑛𝑠𝑢𝑧 𝐾𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘𝑡𝑎𝑛 𝐾𝑎𝑐̧ı𝑙ı𝑟 𝑀ı?

262 19 28
                                    

Sessizlik...Boşluk hissi. Aralık perde gibi bu his. Ne olduğunu görmek için bakıyor ama tam olarak algılayamıyorsun. Hafif bir soğukluk sahipleniyor bedenini. En kötüsü de zihnini. Çaresizliğe itiyor seni. Sonbaharın habercisi, kuru yapraklar misali. Her adımında kırıyor kalbini. İtiyor, dipsiz bir kuyuya benliğini. O kadar hakimdi ki içimde oluşan ve gittikçe beni ele geçirmek için pusuda bekleyen bu kafanlık. Şimdi garip geliyor. Yoğun...Sanki sadece ben varmışım gibi artık. Sadece ben...O sesler susmuş gibi. Terk etti beni.

Usulca ilerledim. Ağaçların hışırtı sesi mayıştırıyor bedenimi ve güneş, gökyüzünde aydınlatıyor zihnimi. Biraz üşütüyor ama heyecandan bana kalırsa. Ya da çok mutlu olduğumdan galiba. Boş arazi. Zorla attığı konum sahiden uzak. Taksiden indikten sonra bu kadar yürüyeceğimi düşünmemiştim ama demişti bana. Seni alabilirim. Sonunda bir ev gözüktü ağaçların arasında. Beni evine mi davet etmiş?  Ya da burası onun, evi mi sahi? Belki de konum şaşırttı yine beni. Aklımın ucundan geçmemişti diyemem. Evine davet etme fikri. Peki kiminle tanıştıracak? Küçük Henry'le mi? Küçük olduğunu sanmıyorum ama. İlerledim. Eve doğru yürüdüm. Merakla içeri bakınırken seslendim.

"Merhaba? Kimse yok mu? Henry?"

İçerisi boş ve kapı aralık. Süzüldüm. Evi baya düzenli. Salon olmalı burası. Temiz, ferah. Tatlı bir evi var. Ne çok erkeksi ne de fazla soft. Krem, gri...Yumuşaklık hakim. Sert detaylarda var tabi ama- çarpma sesiyle titredim. Etrafıma bakındım. Aşağıdan geliyor. Merdivenlerin oradan. İlerledim. Beklemeli miyim, biliyorum ama istemiyorum. Beklemek. Merdivenleri inerken bir anda durdum. Zihnimde beliren garip bildiri, ürpertti. Belki de...Belki de burası onun evi değil. Belki de-

"Siktir!"

Hayır, kesinlikle onun. Sesinden belli. O gün telefondaki gibi. Derin, yoğun, seksi. Merdivenler bir kapıya açıldı. Merakla eğildim. Eğildim ve- tiredim.

 Eğildim ve- tiredim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçekten mükemmel. Etkileyici. Nefesim kesilirken bir süre izlemeye karar verdim. Beni farketmemesini umarak kapıya yaslandım ki ne ayıp. Hem evine gizlice giriyor hemde sapık gibi adamı izliyorum ama beni, o davet etmedi mi? Seslendim, beni duymadı. Peki duymadı diye içeri girmemem şart mıydı,gerekli? Evet. Daha demin yere düşerek çıkardığı yüksek sesle beni buraya çeken ağırlığı yerden kaldırdı. Setin arasına yerleştirdi. İşte o an beni buldu mavilikler. Gülümsedi.

"Günaydın. Geldiğini duymamışım, üzgünüm."

Gözlerim kasıklarında-aslında genel olarak bütün vücudunda gezininiyor. Engel olamıyorum kendime. Başımı kaldırıp bakamıyorum gözlerine. Ne ayıp. Derin bir nefes aldım. Sertçe yutkundum. Gerçekten vücudu mükemmel ve-çok terlemiş. Çok- kıkırtı sesi.
Utanarak başımı eğdim. Bu sefer başka bir yere takıldı gözlerim. Büyüdüler.

"Giza?"

Geri çekildim.

"Ben..."

Koltuktaki havluya uzandı. Göğsünü ve kasıklarındaki teri silmeye başladığında daha da ilgimi çekti. Titredim.

"𝑭𝒊𝒅𝒆𝒍𝒊𝒅𝒂𝒅.." Henry Cavill-Chris EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin