𝑁𝑒𝑤 𝑌𝑜𝑟𝑘?

612 28 33
                                    

                                                                       2015
"Giza!! Giza!! Giza."

İç çektim. Yorganın altında yuvarlanırken gözlerimi açtım. Başım ağrıyor. Nefes almak çok zor ve sanki bütün oksijen çekilmiş gibi ama aslında üstüne düşünence...Ağrımıyor. Başım. Zonkluyor ve adeta ismimi seslenen ses kulaklarımda yankılanırken midem bulanıyor. Hayır. Yankılanmıyor aslında. Sadece sürekli tekrar ettiği için sinirimi bozuyor ki o da zaten bunun için yapıyor. Beni sinir etmek için.
O...

"Kes şunu Chris!!"

Sesini kesmek için yastığı kafama koyup bastırdım ama açılan kapı, sesi daha da yaklaştırıp çabaları hiçe saydı. Suratımdan uzaklaşan yastık sinirle homurdanmama sebep oldu. Sinirle! Bu uyumaya devam edemeyeceğim anlamına geliyor. Pencereden gözüme vuran ışıkta son ihtimalleri çürütüyor zaten. Sahi daha açık olamazdı şu ışık hüzmeleri ve işte hemen karşımda. Chris. Bornozu, uzamış sakallarıyla.

Özelime ve mahremiyetime gram zerre saygısı olmayan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özelime ve mahremiyetime gram zerre saygısı olmayan...Kaç senelik arkadaşım olduğunu hatırlayamayacak kadar uzun bir yakınlığa sahip olduğum ve çapkınlığını sitcom dizilerindeki seksi karakterlerden esinlenerek sahiplendiği cazibesiyle Chris. Christopher Robert yani kısaca "Chris" Chris Evans. Onun hakkında bilinecek pek bir şey yok. Tek arkadaşım ve ünlü bir avukat olması haricinde. İşte bu kadar.

"Günaydın!! Sonunda uyanabildin! Benim rolonum bitmiş seninkini kullanmamada bir sakınca yoktur umarım. Teşekkürler."

Rolonu ben cevap vermeden aldı. Koltuk altına sürdü.  Yatakta doğruldum ama yapamadım. Yeniden yatağa düşüp yorganı üzerimden çekmesine izin verdim. Beni çekiştirmesine ve kalkamamı söylemesine. Rolonu yerine koymak için girişimde bulunduğunda yüzümü buruşturdum. O hala bacağımı tutup çekerken mırıldandım.

"Senin olabilir."

Kıkırdadı. Salak salak. Saçlarını karıştırırken cevapladı. Mükemmel Amerikan aksanıyla.

"Senden çok daha temizim Tavşancık."

Başımı iki yana salladım. Çünkü böyle bir şeyin ihtimali yok. Gözlerimi tavana dikip sessizce camı açmasını rica ederken ki bu ricadan çok emir gibi. Çünkü sadece "cam." diyebildim. Cam. Cam Chris! İtaat edercesine bir şeyler anlatmaya hazırlanırken cama doğru ilerledi. Evet. Bir şeyler. Sokakta karşılaştığı seksi bir kadını tavlama hikayesi gibi. Yada barda. Belkide ofisinde. Markette? Bunlardan birinde işte. Önemli olan nerede geçtiği değil. Zaten hepsinin sonu yatakta bitiyor. Bedenini izlerken gülümsedim. Uzun boyu...Geniş omuzları...Kaslı göğsü...Kolları ve...
O koku...Erkeksi...Birde...Sigara...Sanki İspanyadakinin aynısı gibi ama değil. Biliyorum.

"Sonra ona bir şeyler içelim mi diye sordum ama o daha çok direk eve gidelim taraftarı gibiydi ki bende öyleyim Giz! Bende öyleyim!"

"Sonra ona bir şeyler içelim mi diye sordum ama o daha çok direk eve gidelim taraftarı gibiydi ki bende öyleyim Giz! Bende öyleyim!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"𝑭𝒊𝒅𝒆𝒍𝒊𝒅𝒂𝒅.." Henry Cavill-Chris EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin