Neden herkes bunu soruyor? Öyle mi duruyorum? Canım yanmış gibi. Bir insan nasıl canı yanmış gibi durabilir ki sahi? Utanarak döndüm. Onunla bu tarz konular konuşmayı sevmiyorum ki biliyor. Beni tanıyor. Kimseyle bu tarz konuları konuşmayı sevmiyorum ama...İçim içimi yiyor bir yandan da! Başka anlatabileceğim kimse yok çünkü aslında.
"Giza! Utanıyor musun?"
Kıkırdadı. Evet! Evet, utanıyorum Chris.
"İyiydi. Hemde çok. Yani...Daha öncekiler gibi değildi. Bilmiyorum. Canımı yakmaktan korkuyor gibi...Sanki kendisinden çok ben...Önemliymişim gibi."
Gözleri uzaklaştı. Sanırım anladı, nasıl hissettiğimi. Çünkü gerçekten iyiydi ama önemli olan nokta, iyi olup olmaması değildi benim için. Çünkü...Ben... Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Heyecanlı, mutlu, huzurlu. Ne zaman cinsel bir birlikteliğim olsa kendimi, kirlenmiş ya da karşılığında para alıyormuş gibi muamele görürken buluyordum. O ise...Henry. Seviyordu sanki beni. Sevişmiyorduk da sanki dün akşam seviyordu bedenimi. Benliğimi, ruhumu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzünü izlerken irkildim. Çünkü en büyük korkumu gerçekiştirdi gözleri. Evet, bu olabilir. Kırgınlığımı anlayabilmeleri.
"Yani...Güzeldi ama bence...Onun için değil."
Kaşlarını kaldırdı. Tezgahla bir hesaplaşma yaşadı. Uzandı. Düşündü merakla.
"Chris ona bir bak! Henry Cavill. Ünlü, yakışıklı, seksi. Ne biliyim! Kaslı."
Kıkırdadı. Yavaşça yürüdü. Bana doğru süzüldüğünde omzumu okşadı büyük eli.
"İnan bana senden bir beklentisi yok Giz. Sende hiçbir şey beklemiyor o adam."
Nasıl yani? Nereden biliyor? Çok emin konuşuyor.
"Çünkü gördüm. Sana nasıl baktığını, dokunduğunu, seninle konuşurken ne kadar gerildiği ve heyecanlandığını. Dünya senin etrafında dönüyor gibi davranıyor. Sana tapıyor gibi."
Alay ettiğini düşünürken güldüm ama hayır. Gayet ciddi.
"Giza erkekler hayvanlara benzer. Eğer eğitilmeyi beklerlerse önünde diz çöker, eğer tırmalamayı seçerse tek istedikleri sekstir. Adam Brian malına rağmen senden vazgeçmedi. Bekledi. Ondan ayrıldıktan sonra bile. Ben olsaydım Brian'ın hayatında olduğunu öğrenir öğrenmez-"
Evet? Öğrenir öğrenmez ne? Kahvesini yudumladı. Devam etmedi. Brian'ı öğrendikten sonra ne yapacağını söylemedi.
"Giderdim! Ne biliyim. Giderdim işte. Bu arada...Ben çıkıyorum."
