10 (M)

612 37 17
                                    

"Watashi wa, anata ni koi o shitai."

Dediği şeyi kağıda dökmeye çalıştım. Fakat başaramıyordum. Japonca dediği kesindi fakat yazamıyordum. Anlamı ben senin çocuğundum gibi bir şeye çıkıyordu anladığım kadarıyla. Dediği şeyi doğru düzgün anlayamadığım için çevrilmiyordu işte. Pes edip kağıdı çöpe attım. Yatağa yatıp kendimi uykuya bırakmaya çalıştım.

"Watashi wa, anata ni koi o shitai."

Uyuyamıyordum. Dediği şey ne olabilirdi ki en fazla? Telefonumu açıp  diyebileceği bütün sözleri denedim. Olmuyordu. Onun dediği şey çıkmıyordu. Fazlasıyla sinirlenmiştim. Japonca bilen tanıdığım da yoktu ki sorayım. En sonunda unutarak uykuya daldım.

...

"H-hoseo- ahh!"

Vücudumu kontrol edemiyor gibiydim. Bedenim Hoseok'un vuruşlarıyla öne doğru atılıp geri geliyordu. Hoseok daha çok hızlanarak yatağın daha cok gıcırdamasına sebep olduğunda vücudum titremeye başlamıştı. Kalçama sayısız şaplaklar atıp kendini daha derine ittiğinde derince inledim. Vücudumuzun birbirine çarpış sesleri odada yankılanırken elimi daha fazla tokat atmaması için Hoseok'un belimde olan elinin üstüne koyup kendimce elini durdurmaya çalışmıştım. Fakat diğer eliyle sol yanağıma daha fazla şaplak atınca gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı artık. Arkada daha önce duymadığım bir şarkı çalmaya başlayınca Hoseok sonlara doğru geldiğimi anladığı sırada elini penisime atıp ucunu kapatmıştı.

"ya-yalvarırım izin ver boşalayım"

"biraz daha dayan sevgilim, daha boşalmak için çok erken"

"Hos-hoseok, yalvarıyorum!"

Hoseok boğazımdan tutup sırtımı göğsüne yaslayınca daha da derine girmişti. Omuzumun üstünden dudaklarına bakınca Hoseok ne istediğimi anlar gibi gülmüş ve dudaklarımı dağınıkça öpmeye başlamıştı. Dağınık fakat bir o kadar tutkulu öpüşme seslerimiz de odada yankılanırken Hoseok boğazımdaki elini meme ucuma götürüp sıkınca ağzına inledim ister istemez. Dudaklarımızı ayırıp yüzüne bakmaya başladığımda Hoseok dudaklarını oyalamak için boynuma getirmişti pembelikleri. Deriyi ısırıp çekiştirdiğinde ufak bir çığlık attım. Vücutlarımız hala birbirine çarparken Hoseok sanki mümkünmüş gibi daha da hızlanmıştı.

"Hoseok dayanamıyorum!"

Hoseok elini penisimden çekip belime koyduğunda titreyerek yatağa ve yastıklara boşalmıştım. Hoseok'ta çok geçmeden içime boşalmıştı. Kendini içimden çıkarınca kendimi menilerimin üstüne atmıştım. Hoseok ise bana dönük bir şekilde yatıp beni izlemeye başlamıştı. Meniye bulanmış vücudumu kaldırıp Hoseok'u sırt üstü yatar pozisyona getirerek üstüne uzanmıştım.

Dudaklarımdan çıkan sıcak hava Hoseok'un bütün yüzünü dolaşırken ellerimi Hoseok'un yanaklarına koymuş ve dudaklarını öpmeye başlamıştım. O da aynı şekilde karşılık verdiğinde elini hala hassas olan deliğime sürtmeye başlamıştı. Yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissederken Hoseok dudaklarıma doğru sırıttı. Vücudumun her bir tarafına sanki bir daha dokunamayacak gibi dokunuyordu. Vücudumu kaybederken deliğimde gezdirdiği parmağını yavaşça bedenime sürterek enseme getirmişti. Daha sonrasında kulağıma yaklaşıp sıcak nefesini kulağıma vurmuş ve ağzını aralamıştı.

"Sana aşık olmak istiyorum Yoon"

...

Noluyor ayol

Tatto On Hip | YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin