Tatto On Hip | Yoonseok

31

"Yoongi..."

"efendim?"

"seninle konuşmam lazım"

Yoongi kafasını omzumdan kaldırıp bana baktı. "dinliyorum" dedikten sonra tekrardan derin bir iç çektim. Kendimi hazır hissediyordum ama bir yandan da hissetmiyordum. Parmaklarımla oynarken Yoongi tamamen doğrulup elini yanağıma koydu.

"endişeli olmana gerek yok..."

Gülümseyip yanağımda olan elini tuttum ve öptüm. Derin bir nefes alıp uzatmadan konuya girdim.

"Yoongi... Sana sürekli 'sana aşık olmak istiyorum' diyorum. Ama şunu daha yeni fark ettim ki; ben sana çoktan aşık olmuşum. Sen her aklıma geldiğinde, seni her düşündüğümde hiç olmadığı kadar gülümsüyorum. Yoongi... Bunun adı aşk ise eğer... Ben sana çok aşığım"

Cümlelerimin karşısında şaşırmıştı.

"ben seni çok seviyorum Yoongi. Benimle çıkar mısın?"

Gözleri doldu. Ardından başını eğip elini elime kenetledi. Elimi çenesine atıp kafasını kaldırdığımda yüzünden akan yaşları gördüm. Gözlerini gözlerimden ayırıp boynuma yönlendirdi. Ardından elimi bırakıp boynuma sarıldı. Aynı şekilde kollarımı beline sardım. Gözyaşları sessizce gözlerinden akıp çıplak omzuma düşüyordu. Birkaç dakika öylece, sessizce durduk. Ardından beni kendinen ayırıp gözlerime baktı.

"üzgünüm bir an duygulanmış olabilirim. Hayatımda hiç bana "seni seviyorum" denmedi"

Burukça gülümseyip gözünün önüne gelen saçlarını düzelttim. Yoongi elimi saçından çekip dudaklarımızı birleştirmişti. O kadar narin ve yavaş öpüyordu ki... Yavaşça dudaklarımı onun dudaklarından ayırdım ve gözlerine baktım.

"cevabın nedir?"

Sorduğum soruya karşılık gülümsedi. Ardından yanağımı öpüp güzel gözleriyle gözlerime baktı.

"bende sana karşı aynı hisleri hissediyorum Hoseok... Ve evet. Seninle çıkarım"

Tekrardan gülünce bende gülümsedim. Yoongi gülümseyerek dudağımın kenarını öpünce tekrardan ona sarıldım. Yoongi, ilklerimi yaşadığım tek insandı... İlk hikayemi anlatmam. İlk nazikliğim. İlk içten gülüşüm. İlk çıkma teklifim... Belki ilk öpücüğüm, ilk sevgilim, ilkim değildi. Ama ilk nefesimdi o benim.

...

[Yoongi'nin anlatımı]

Hoseok uyuyordu. Saçlarını okşarken telefonu çaldı. Telefonuna baktım. Kim arıyor diye baktığımda Eunmi diye kayıtlı bir numara gördüm. Sessize alıp koltuğun bir yerine attım telefonu. Hoseok'un saçlarını okşamaya devam ettim. Dün Hoseok'un çıkma teklifinden sonra baya konuşmuştuk. Bana yine geçen gün giydiğim kıyafetlerini vermişti. Dünün aklıma gelmesiyle gülümsedim. Hoseok bana çıkma teklifi ettikten sonra banyo yapmıştık. Ardından birbirimizin saçlarını kurutup sıcak bir şeyler içtik . Sonrasında beraber uyuduk. Hoseok'a baktım. Çok masum uyuyordu. Böyle masum birinin başka birini öldürmüş olması imkansızdı. Elimi yanağında gezdirdim. Gülümsedim. Ayağa kalkıp odadan çıktım. Dükkanda dağılmış olan kıyafetlerimizi topladım. Ardından etrafa bakındım. Kasanın yanında mantar pano vardı. Üstündeki şeylere bakmak için yanına gittim. Bana verdiği kağıt, ve bana söylediği Japonca sözün normal yazılışı ve okunuşu vardı. Gülümsedim. Bu detay fazla tatlıydı. Tekrardan odaya girdiğimde Hoseok'un uyanık olduğunu gördüm. Gülümsedim.

"günaydın"

"günaydın sevgilim"

Hitap şekline gülmüştüm.

"ağzına yakışıyormuş"

O da gülümsedi. Elimdeki kıyafetleri bir kenara atıp yanına oturdum. Bana sarılıp başımı göğsüne yasladı. Öylece durdum. Hoseok saçlarımı okşuyordu. Ona baktım. Yastığın izi yüzünde çıkmıştı. Yanağını öptüm. Ardından dudağını. Tepkisizdi. Tepkisiz kalması beni üzse de birşey demedim. Ardından Hoseok güldü. Yanağımı okşayıp dudaklarımı öperek karşılık verdi. Çok uzun süre öpmedi. Kendini geri çekip gözlerime baktı.

"ben sana çok aşıkmışım Yoon..."

Sonunda kavusturdum sunlari ya birde toh 5 bin lr ise 9 bin olmus 😭😭 çok teşekkür ederim sadece öylesine eğlenmek amaçlı yazıyorum ve bunu okuyan insanların olduğunu bilmek çok özel hissettiriyor 🥲 kitaplarımı okuduğunuz için teşekkür ederim!! Bazen çok saçmalıyorum kitapların gidişinde fakat inanın ki elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıyorum. Nice 10 bin okunma ve bin oylamalara 💌😽