Tatto On Hip | Yoonseok

36

Hoseok Taemin'in dediği şeyle sinirlenip üstüne yürüdü. Kulağına birşeyler söyledikten sonra Taemin arkadaşlarını da alıp barın bir köşesine gittiler. Hoseok tekrardan yanıma gelince ona baktım. Barda Taylor Swift-Dress çalmaya başladı. Aklıma gelen düşüncelerle kızardım. Zaten bir kaç gün önce onu yapmıştık. Şimdi tekrardan yapmamız biraz fazla olurdu. Utançla içkimden bir yudum daha aldım. Daha çok kızarırken etraf ısınmaya başlamıştı. Bardağımı bitirip barmenden bir bardak daha isteyince Hoseok'a baktım. Pistte eğlenen insanları izliyordu. Derin bir nefes alıp aklıma gelen düşünceleri uzaklaştırmaya çalışırken Vegas çalmaya başladı. Bu beni biraz daha rahatlatırken Hoseok da bardağının yenilenmesini istedi.

Bardağımdan bir yudum daha alırken Hoseok'un önüne bardağını koydular. Bardağı bar masasına koyduğumda ayılmak için başımı salladım. Bir süre sonra bardağımı bitirip tuvalete gitmek için kalktım. Hoseok kolumu tutunca afallayarak ona baktım.

"nereye?"

"kusucam"

Hoseok kahkahasını tutamayınca sinirle ona baktım. Neyim komikti ya? Kolumu bırakıp viskisini bitirdikten sonra barmene parasını ödedi. Ardından beni bir yere doğru götürmeye başladı. Kolumu çekip ona tavır gösterdim. Lavabonun yerini bilmesem de birkaç adım attım fakat sendeledim. Arkamdan biri beni tutunca ona baktım. Başım aşırı döndüğü için kim olduğunu çıkaramamıştım. Fakat birşeyler söyleyince Hoseok olduğunu anladım. Beni lavaboya götürürken etrafa bakınmaya çalıştım. Hoseok beni sağ tarafına alınca ona baktım. Sağ profili gerçekten de çok güzel görünüyordu. İkimiz içeriye girdiğimizde beni kolzetlere doğru yönlendirdi. Buraya ne amaçla geldiğimi anlayınca kapılardan birini açıp içeriye girdim.

[Hoseok'un anlatımı]

Yoongi istifra ederken kafası düşmesin diye saçlarını tutuyordum. Yoongi uzun süre soluklandıktan sonra yüzüne baktım

"bitti m-"

Daha sözümü bitirir bitirmez kusmaya başlayınca yüzümü ekşitip etrafa bakınmaya devam ettim. Bir süre sonra ayağa kalkmaya çalışınca saçlarını bıraktım. Peçeteyle ağzını sildikten sonra musluklardan birine gidip elini yüzünü yıkadı. Onun yanına gidip işini bitirmesini bekledim. İşini bitirip başka bir peçeteyle yüzünü kuruttuktan sonra bana baktı. Yanakları kızarmıştı. Ağzı hafif aralık bir sekilde duruyordu. Gözleri kısıktı ve derin nefesler alıyordu. Yutkundum. Yutkunduğumu görünce mayhoş bir ifadeyle gülümsedi. Birşey diyecekken elim ayağıma dolaştı. Etrafa bakıp elini tuttum. Oturduğumuz yere doğru giderken etrafa bakındım. Herkes kendi halindeydi. Az önceki çocuklarda ortalıkta görünmüyordu. Bar sandalyelerinin olduğu yere gelince eski yerime oturup anında bir bardak viski söyledim. Kafamı dağıtmam lazımdı. Barmen bardağı önüme koyunca teşekkür edip tekte bir çoğunu içtim. Yoongi'ye baktığımda hala ayaktaydı.

"neden hala ayaktasın?"

"sandalyeye oturmak istemiyorum"

"sandalyeden başka nereye oturmayı planlıyorsun?"

Bir süre öylece durup yüzüme baktı. Ardından bakışlarını boynuma, sonrasında bacaklarıma yönlendirdi. Yutkunup bana baktıktan sonra ağzını araladı.

"kucağına"

Aha sikis