24 (M)

394 22 18
                                    

[ses kaydı]
Görüntülü arasana beni

Yoongi

Yo

Hoseok

Ne demek yo?

Yoongi

Yo demek

Hoseok

Peki

[Hoseok kişisinden görüntülü arama]

...
...
...

[arama reddedildi]

Hoseok

Aç şu telefonu

[Hoseok kişisinden görüntülü arama]

...
...
...

"ne oldu?"

"Yoongi, beni çok kötü bir duruma düşürdün"

"öyle mi yapmışım?"

"dalga geçme!"

Nefes nefese soluklanırken kıkırdadım.

"Yoon, benim için bir iyilik yapar mısın?"

"ne iyiliği?"

"bilmiyorum"

Kahkaha atıp ona baktım.

"ne iyiliği istiyorsun?"

Sırıtarak ona baktığımda derin bir nefes aldı.

"görüntülü arama açıkken kendine dokun"

"ne?"

"beni duydun."

"yapmak istemiyorum"

"ne demek yapmak istemiyorum?"

"yapmak istemiyorum demek"

"peki, bende başkalarını ararım"

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştım. Normalde olsa umrumda olmazdı, fakat... Onu seviyordum. Ciddi olmadığını anlayınca güldüm.

"peki o zaman. Başkalarını ara"

Hoseok kaşlarını çatıp ters ters bakınca gülmemek için kendimi zor tuttum.

"tamam. Bay bay"

Telefon kapanınca pişmanlık duydum. Ya gerçekten başkalarını ararsa? Ya gerçekten bunu yaparsa? Telefonu yanıma atıp yorganın altına iyice sokuldum. Gerçekten dediğini yapsaydım ne olurdu diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım. İkimizde birbirimize dokunup bunu birbirimize gösterseydik... Kabul edelim, bundan utanırdım. Ama iyi olabilirdi. Onun kamera karşısında kendini çektiğini düşünürken alt tarafımda sertlik hissettim. Yutkunup telefonumu elime almıştım. Kapının kilitli olup olmadığını kontrol edip bu sefer ben onu görüntülü aradım. Onun açmasını beklerlerken bedenimi yorganın altından çıkardım ve bedenimi kamerada gösterdim.

Alt vücudum çıplaktı ve üstümdeki kazak yüzünden görünmüyordu. O yüzden daha da rahattım. Telefon açılınca kalbim heyecandan çok fazla çarpmaya başladı.

"birileri pişman olmuş sanırım?"

"pişmanlık demeyelim de sana acıdım diyelim"

Hoseok kahkaha atınca gülümsedim. O da aynı şekilde kendini gösterince çıplak üst vücuduna baktım. Benimde üst vücudum çıplaktı fakat çıplak kalmayı sevmediğim için üstümü giyinmiştim.

"başlasak mı artık?"

"niye? İniyor mu yoksa"

"seni bekleye bekleye küçüldü ne inmesi."

Kahkaha attım. Beklemediğim cevap gülüşlerimi saklandığı yerden çıkarmıştı. Elim ile ağzımı örterek kendi gülüşümü saklarken Hoseok "gülüşünü saklama" dedi. Onun dediği şeyle şaşırdım. Hayatımda bana hiç böyle birşey söylenmediği için garip hissetmiştim. Hoseok'a bakarken Hoseok yutkunup kafasını çevirdi.

"yapmayacaksak kapatıyorum?"

Garip hissetmiştim. Fakat sorgulamadan kazağımı çıkartarak bedenimi tamamen çıplak bıraktım. Bu sefer alt vücudum da gözüküyordu. Hoseok'ta ofis sandalyesinde kendini geriye atarak alt vücudunu gösterdiğinde yutkundum. Sert bakışlarla bana baktığında telefonu biraz ittirerek kameranın görüşünü genişlettim. Sırtımı kameraya vererek Kalçamı gösterdim. Parmaklarımı deliğime götürüp okşadığımda Hoseok'un bakışlarının yumuşadığını gördüm. Parmaklarımı yavaşça içime soktuğumda Hoseok ise kendine asıldı. O kendini çekerken ikinci parmağımı da içime soktum. Ikimizde kendimizce birbirimize bakarak kendimizi tatmin ediyorduk. Elim tekrardan yorulmaya başlayınca etrafıma bakındım. İlk mastürbasyonumda kullandığım tarağı görünce yutkundum. O tarağı onun önünde kullanamazdım. Kafamı geriye atıp göğsümü çıkardım. Ağzımdan çıkan hafif iniltiler kulağa hoş gelirken elim gerçekten yorulmaya başlamıştı.

"kameraya dön"

Telefondan gelen sesi dinledim. Kameraya dönerek deliğimi gösterdim ve tekrardan parmaklarımı içime soktum. Onu bu sefer daha net görüyordum ama bu beni utandırmıştı. Onun dudağını ısırışını görünce ağzımdan çıkan hafif inlemeye ve  ağzımın aralanmasına hakim olamadım. Ağzım hafif aralık ve kızarmış yanaklarla telefondan kendimi izlerken göz ucundan Hoseok'a baktım. Bana baktığı zaman ağzından bir küfür duyuldu.

"siktir!.."

Ettiği küfürle ona bakmıştım. Kendini daha hızlı çekmeye başlayınca sanki o bana dokunuyormuş gibi düşündüm ve derince inledim. Dudaklarımı aralayıp Hoseok'a baktığımda kendine odaklandığını gördüm.

"seni istiyorum"

Kurduğum cümleden sonra hafif bir inilti çıkmıştı ağzımdan. Hızlıca bakışlarını bana çevirdiğinde alt dudağımı ısırdım.

"se- sen... Sen cidden çok kötüsün!"

O da aynı şekilde derince inleyip kafasını geriye atmıştı. Kıkırdayıp yaramaz bir ifade takındım. Kendi zevk noktamı bulduğumda başımı arkaya atıp inledim. Yaklaşık 9-10 dakika sonra ikimizinde inlemeleri çoğalmış, sonlara doğru gelmiştik.

"g-geliyorum!"

"sik-sikeyim bende!"

Parmaklarımı daha da hızlandırdığımda ekrana bakmıştım. Hoseok'un boşaldığını görünce daha da hızlanıp kameraya gelmiştim. Yorulan boynumu dinlendirmek için boynumu serbest bıraktığımda Hoseok'un sesli nefes alış verşilerini dinledim.

"oraya geldiğim zaman seni çok pis sikeceğim"

Ben niye utandim

Tatto On Hip | YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin