Tatto On Hip | Yoonseok

37 (M)

Bir anda söylediği şeyle afalladım. Gerçekten sarhoş olmuştu. Aklıma gelen şeylerle yutkundum. Daha yakın zamanda birlikte olmuştuk. Tekrar birlikte olmamız canını çok yakardı. Kendimi bir şekilde durdurup önüme döndüm ve "yerine otur" dedim. Viskimin son yudumunu da içtikten sonra kafamı dağıtmak için telefonumu açtım. Başım ağrıyordu. Biraz telefonla oyalanırken kucağımda hareketlenme hissettim. Şaşkınca kucağımdaki küçük bedene bakarken bana lavabodaki ifadeyle baktığını gördüm. Kalp atışlarım hızlandı. Barda play with fire çalmaya başlarken Yoongi hareketlendi. Kollarını boynuma dolayınca derin bir nefes aldım. Kendini bana sürterken yutkunup durması için elimi beline koydum.

"Yoongi burda olmaz"

"neden? Daha heyecanlı değil mi?"

Derin bir nefes alıp telefona bakmaya devam ettim. Yoongi elimdeki telefonu alıp tezgaha koyunca ellerini boynuma koydu. Ve kulağıma "neden beni görmezden geliyorsun Hoba?" diye fısıldadı. Fısıldadığı anda şarkının nakarat kısmı girdi. Hoba diyişine yükselirken cüzdandan para çıkartıp barmene verdim. Ardından Yoongi'yi kucağımdan kaldırıp eşyalarımı toparladım. Yoongi'yle birlikte eve doğru giderken Yoongi elimi bırakıp bir anda şarkı söylemeye başladı. Başım daha çok ağrırken elimi ağzına götürüp susturmaya çalıştım. Hala boğuk bir şekilde sesi gelirken bir anda elimi ısırdı. Refleksle bağırdığımda şarkıyı söylemeye devam etti. Göz devirip eve doğru ilerlediğimizde bir süre sonra sesini yükseltti. Başım çatlayacak gibi olduğu için Yoongi'yi durdurup ona baktım. Onu susturmak için başka seçeneğim yoktu. Daha fazla bağırmaya başlayınca çenesinden tutup bir hışımla kendime çektim ve dudaklarının üstüne dudaklarımı yapıştırdım.

Bir anlığına başımın ağrısı kesilince Yoongi beni kendinden ayırıp etrafa bakındı. Ardından yüzüme bakıp elimi tuttu. Beni eve doğru sürüklemeye başlayınca gülümseyip onu takip etiim. Cebinden anahtarları çıkarıp kapıyı açmaya çalışınca gülümseyip etrafa bakındım. Birkaç kişinin bize tip tip baktığını gördüm. Yoongi beni içeri çekince beni duvara yaslayıp dudaklarını dudaklarıma deydirdi. Pembeliklerini hareket ettirmeyince gülümseyip ellerimi beline koyup kendime bastırdım. Dudaklarından bir inleme dökülünce başını eğip vücutlarımıza baktı. Kendini bana sürtünce dudaklarımı bastırıp sessiz olmaya çalıştım. Ardından Yoongi elimi tutup aşağı indirince anahtarları yuvasına soktu. Beni içeri doğru çekerken arka dairenin kapı açılma sesi duyuldu. Ben aniden kapıyı kapatınca Yoongi kıkırdayıp beni odasına doğru sürüklemeye başladı. Beni yatağın önüne getirdikten sonra kırık kameranın olduğu yere baktım. Güvenemeyip dikkatle incelerken kırmızı ışığının yanmadığını gördüm. Derin bir oh çekerken göğsümde iki ince el hissettim.

Karşımdaki küçük bedenin elleri gömleğimin düğmelerine gidince gülümseyip yüzünü izledim. Yanakları kızarmıştı. Tatlı suratının aksine elleri arsızca hareket ediyordu. Gömleğimin bütün düğmelerini çözdükten sonra gömleği omuzlarımdan indirip üstümden çıkardı. Ellerimi beline koyup yüzüne doğru yaklaştım. Eğilip yüzümü onun yüzünün hizasına getirdikten sonra ellerini yanaklarıma koyup dudaklarımı öpmeye başladı. Narinliğinin dışına çıkarak beni öperken elimi kalçasına yönlendirdim. Ellerimi kalçasında dolaştırırken elimi pantolonunun fermuarına koydum. Fermuarını indirip düğmesini açtıktan sonra pantolonu yere düştü. Dudaklarımdan ayrılmayıp pantolonunu tamamen çıkardıktan sonra dudaklarından ayrılıp soluklanmaya başladım.

İkimizde iyice soluklandıktan sonra Yoongi kollarını boynuma sarmıştı. Dudağıma narin öpücükler kondururken küçük bedenini kucağıma aldım. Bacaklarını belime bağladıktan sonra kendimi yatağa yönlendirdim. Yoongi'yi yatağa bırakıp üstüne geçtikten sonra kendi pantolonumu çıkardım. Yoongi ise ben pantolomumu çıkartırken tişörtünü çıkarmış. Bacaklarını kendine doğru çekip baksırını çıkarmaya çalışıyordu. İşini bitirdikten sonra çıplak kalan omzunu öpüp bende baksırımı çıkardım. Kendimi içine ittikten sonra Yoongi çarşafı sıkıp ses çıkarmamak için dudağını sertçe ısırmıştı. Alışması için beklerken çarşafı sıktığı elleri gevşemişti. Biraz da olsa alıştığını anlayıp içinde hareket etmeye basladım. Yatak hiç sağlam değildi ve iki hareketimle bile duvara çarpmaya başlamıştı. Pek umursamayıp hareketlerimi hızlandırdığımda yatak daha fazla gıcırdamaya ve duvara çarpmaya başladı. Hareketlerimi sertleştirince altımdaki küçük bedenin seslerini işittim. Yüzüne baktığımda yüz ifadesinin görüntülü konuşurken ki yüz ifadesi ile aynı olduğunu gördüm. Yanakları hafif kızarık, ağzı açık bir şekilde masumca bana bakıyordu. Hareketlerim istemsizce sertleşince gözlerini gözlerimden çekip çarpan bedenlerimize baktı.

"siktir"

Gözlerini kapatıp dudağını ısırınca vuruşlarımı sertleştirdim. Karşı tarafın bir sorun çıkarmaması için yatakla duvar arasına iki yastık koyup Yoongi'yi bir süre daha izledim. Çok güzeldi gerçekten. Yüzünü incelerken burnuyla yanağında paralel olan benlerini gördüm. Gülümseyip vücudunu daha fazla izlemeye başladım. Boynundaki küçük beni de fark edince hareketlerimi durdurmadan boynuna yaklaşıp boynundaki beni öptüm. Yoongi bana anlamaz bir ifadeyle bakarken gülümseyip dudaklarını öptüm. Yoongi dudağıma doğru inleyip elini boynuma koyunca hissettiğim zevkle Yoongi'nin dudaklarından ayrılıp çarpışan bedenlerimize baktım. Derince inleyip Yoongi'nin belini sıkıca tutarken elini sırtıma atıp tırnaklarını sırtıma geçirdi. Canını fazla yakmış olmalıydım. Kendimi yavaşlatmaya çalışırken Yoongi odaya inlemelerini bırakmıştı.

"Yoongi... Çok güzelsin..."

"Hoba..."

Elinin altındaki çarşafı daha da sıkarken sonlara doğru geldiğimizi anlamıştım. Yorulduğum için hızımı düşürüp vuruşlarımı sertleştirdikten bir süre sonra Yoongi'nin içine gelmiştim... Yoongi ise benden bir süre sonra karnına gelip dinlenmek için uzanmıştı.

Selamlar. Normalde bugün bölüm atasım yoktu ama aklımda bir duyuru olduğu için ve 2 gündür yb atmadığım için atayım dedim. Normalde uyarmak istemiyorum çoğu kişi dinlemiyor zaten diye ama bulunsun diye yazıyorum.

Hayalet okuyuculuk yaparak elinize ne geçiyor? Hayır her okuyan yorum yapsın demiyorum ama bir oy atmak çok zor olmamalı. Tabii yorumda yapsanız çok mutlu olurum. Yorumlari gördükçe birşeyler başardığımı, birilerini eğlendirdiğimi düşünüyorum ve bu beni ne kadat mutlu ediyor bilemezsiniz. Yorum yapabilseniz de güzel olur fakat ilk başta oy vermelisiniz. Ne için oy vermiyorsunuz onu da anlamıyorum ki. O oylarla daha fazla kitap çıkartabilirim? Madem okuyucusunuz bunu istiyor olmanız gerekmez mi? Lütfen yorum olmasa da oy vermeye özen gösterin. Eglencesine kitap yazıyor olmam oylara ihtiyacım olmadığı anlamına gelmiyor. Umarım bu konuda daha hassas olursunuz. İyi okumalar!