Hoseok ellerini belime koyup beni kendine çekince ağzımdan çıkan hafif iniltiye hakim olamadım. Ellerini belimden kemerime getirince kemerimi çıkardı. Düğmeyi çözdü ve fermuarı indirdi. Bana zaten bol gelen pantolon anında yere düşmüştü. Dudaklarımızı ayırmadan kendi pantolonunu da çıkarmış ve tekrardan elini belime koymuştu. Kalçamda parmaklarını hissetmemle ensesindeki ellerimi boynuna götürdüm ve dudaklarımızı hızlandırdım. Onu arzuluyordum. Onu istiyordum...
Dudaklarımızı nefes almak için ayırdığımızda Hoseok telaşla perdeleri çekti. Yeterince soluklandığımızı düşündüğümüzde tekrardan dudaklarımızı birbirimize adadık. Beni kucağına almıştı. Ben ise kollarımı boynuna, bacaklarımı beline dolamıştım. Beni kalçalarımdan tutarken o odaya adımladı. Tek eliyle kapıyı açtı ve lambayı yaktı. Bu esnada dudaklarımızı hiç ayırmadık. Beni koltuğa sırt üstü bıraktı ve gömleğimlin düğmelerini çözmeye başladı. Yavaştı... Yavaşlığı beni öldürüyordu. Sonunda bütün düğmeleri açtı ve önümü açık bıraktı. Dudaklarımdan ayrılıp göğüs uçlarımı öpmeye başladı. Isırmıyordu. Çünkü ısırırsa iz bırakırdı ve babam denen herif bunan hoşlanmazdı. Bunu biliyordu. Karnıma yöneldi. Karnıma da öpücükler bırakıp erkekliğime indi. Orayı da öptü. Dişleriyle iç çamaşırımı çıkardı. Bir yere atmıştı. Nereye attığını bilmiyordum. Umrumda da değildi zaten. Bir süre birbirimizi izledik. Yerimden doğrulup iç çamaşırıyla bakıştım. Sonrasında bilerek lastiğini önünden tuttum ve indirdim. Ayaklarını kaldırarak çamaşırdan kurtuldu. Sonrasında parmaklarını ağzıma getirdi. İtiraz etmeden emmeye başladım. Emdikten sonra beni koltuğa itti ve bacaklarımı kaldırdı.
Rahat etmesi için bacaklarımı tuttum. Islak parmaklarını içime sokunca bağırmak istedim. Ama sabrettim. Parmaklarını yavaşça hareket ettirirken bir anda hızlanmıştı.
"H-hoseok..."
Ani giriş çıkışlarla vücudum aşağı yukarı hareket ederken bir anda parmaklarını çıkardı. Boşluğa düşmüştüm. Bir elimi bacağımdan çekip orta parmağımı kısa bir süre emdiğimde deliğime konumlandırdım ve ovmaya başladım.
"daha fazlasını istiyorum"
Hoseok eğildi ve beni hızlıca kendisine çekti. Hızlıca çektiği için ağzımdan oyuncu bir çığlık kaçtı. Deliğimde dudaklarını hissedince gözlerim büyüdü. Anında doğrulup ona baktım. Deliğimi öpüyordu. Kirpiklerinin üstünden bana bakarken sırıttı. Sonra dilini çıkarıp deliğimin etrafını yalamaya başladı. Ellerim bacaklarımdan çözülmüştü. Hoseok bir hışımla bacaklarımı yukarı kaldırdı. Dilini içime gönderince çığlık attım. Dilini çok iyi kontrol ediyordu...
[Hoseok'un anlatımı]
Küçük bedenin içinden dilimi çıkardığıma boşluğa düşmüş gibi görünüyordu. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Ve kendimi çekiştirdim. Ardından gözüm yerini bildiği kameraya takıldı. Taehyung buraya gelince kamera takmıştı. Bende her hangi bur sorun olmadığı için kaldırmamıştım. Kameraya gülümseyip Yoongi'nin yanağını okşadım. Bu sefer alnına öpücük kondurdum. Ve yavaşça içine girdim. Hayatım boyunca hiç bu kadar uzun bir on sevişme geçirmemiştim. Veya ilişkiye girdiğim birini bu kadar hazırlamamıştım. Veya... Hiç birine karşı bu kadar nazik olmamıştım. İçindeki penisimi yavaşça oynattım. Yoongi'nin gözündeki yaşları görünce duraksadım. Göz yaşlarını sildim.
"acıyor mu?"
Kafasını salladı.
"peki. Biraz duracağım. İyi hissettiğin zaman söyle, devam edeyim"
Tekrardan kafasını salladı. Yanağını okşadım. O sırada fark ettim ki, eunhe ile birlikteyken bile o ne kadar istese de bu kadar yavaş olmamıştım. Veya onu ilişkiye bu kadar hazırlamamıştım. Fakat şimdi, Yoongi istememişti bile. Ben onun canı acımasın diye bu kadar yavaştım ve onu uzun süre ilişkiye hazırlamıştım. Yoongi bu konuda ilkimdi. Gülümsedim. Yoongi gözlerini açıp bana baktı ve ağzını araladı.
"devam edebilirsin"
Onu onayladım ve yavaşça içinde hareket ettim. Bir eliyle ağzını kapamıştı. Gülümseyerek hızımı arttırdım. Elini ağzından çekip tekrardan bacağını tuttu. Hızımı onun hareketlerine ve mimiklerine göre hareket ettirirken Yoongi küçük iniltiler çıkarmaya başladı. Durdum. Yoongi elini bacağından çekip açıkta duran penisime attı.
"devam et... Eğer canım acıyacaksa senin elinden olsun"
Kurduğu cümleyle duraksadım. Çok masumdu. Sert davranışlarının altında resmen bir kedi yatıyordu. Onaylayıp devam ettim. Her vuruştan sonra hızlanıyordum. Yoongi'nin inlemeleri çoğalmıştı. Durmak istedim. Ama dediği şey aklıma gelmişti.
"d-durma"
Gülümsedim. Devam ettim. Alt dudağını ısırıp bedenini yay gibi gerdiğinde dediğini yapıp durmadım. Kesik kesik inliyordu. Vuruşlarım sertleşi. Her vuruşumda yukarı aşağı hareket ediyordu. Ağzından çıkan iniltilere hakim olamıyordu. Her inleyişinde ağzını kapatıyordu. Hiç olmadığı kadar hızlandım ve vuruşlarımı sertleşirdim.
"yav-yavaş ol- Sikeyim Hoseok daha hızlı!"
Dedikleri karşısında gülümsedim. İsteğini yaparak daha da hızlandım. Bağırışları kulağıma hoş geliyordu. Yoongi'nin sağ göğüs ucuna uzandım ve hafifçe sıktım.
"h-hoba... Yapma"
Hoba diyişini beğenmiştim. İçinde olan haraketlerim yavaşlamıştı. Ama umrumda değildi. Bana bir daha hoba desin istiyordum. Hoba diyişi çok tatlıydı. Ve oldukça azdırıcı.
"niye yavaşladın?
"bir daha de"
"neyi?"
"bir daha hoba de"
"hoba-ahh"
"siktir!"
Üstüne eğilip dudaklarını öpmüştüm. Dudaklarımız birbirleriyle oynarken yavaşlayan hızım artmıştı. Üst dudağını dişlerimin arasına aldım ve çekiştirdim. Birkaç dakika sonra geleceğimi anlayıp hızlanmıştım. Yoongi ise kendine dokunuyordu. O da sonlara gelmişti. Yoongi benden önce karnına boşalınca kendini bıraktı. Kendini çok zorlamaması için hızlandım. Biraz sonra bende içine gelmiştim. Kendimi içinden çıkarıp koltuğa attım. Yorulmuştum. Aklıma Yoongi'nin hoba diyişi geldi. Gülümsedim. Fakat altımda bir sertlik hissedince kaşlarım çatıldı. Tekrardan sertleşmiştim.
"aklına ne geldi?"
Telaşla Yoongi'nin olduğu tarafa baktım. Halimi görmüştü. Olduğu yerde doğrulmuş, bana bakıyordu. Utançla ensemi kaşıyıp gülümsedim.
"hoba diyişin..."
Kıkırdadı. Bana doğru emekliyip kucağıma oturdu. Şaşkınlıkla hareketlerini izledim. İlk başta yavaşça sürtünmeye başladı. Sonrasında belini kaldırıp aletimi içine aldı. Başta öylece durdu. İlk defa bu pozisyondaydık. Alışmaya çalıştı. Ardından hareketlendi. Kolları boynuma dolanmıştı. Yavaşça kucağımda zıplamaya başlayınca başımı geriye eğdim. Zıplayışları şiddetlendi. Tenlerimizin çarpışma sesleri odada yankılanıyordu. Tekrardan kameraya baktım. Ardından üstümde zıplayan bedenin gözlerine... İşine odaklanmıştı. Başını geriye eğip anın tadını çıkardı. Üstündeki gömleği tamamen çıkarınca üstümdeki tshirti çekiştirdi. İsteğini anlayıp siyah tshirtimi koltuğa doğru attım.
Zıplayışları çoğalınca ağzından çıkan inlemeler de çoğalmıştı. Alnından ve şakaklarından terler akarken dudaklarımı öptü. Sertçe öpüşürken alt dudağını dişlerim arasına aldım. Öpüşürken sadece kalçasını kaldırıp indiriyordu. Ağzıma kan tadı gelince geri çekildim. Alt dudağını çok sert ısırmış olmalıydım. Dudağındaki kanı hissedince yavaşladı. Nazikçe alt dudağını öptüm. Dudağıma kan gelince Yoongi dudağımdaki kanı sildi. Ardından kalçasını hareket ettirmeye devam etti. Bir süre sonra ellerini masaya koyup yaslandı ve kalçasını hareket ettirmeye devam etti. Fakat bu pozisyonu beğenmemiş olacak ki eski pozisyonuna geri döndü. Kucağımda zıplamaya devam ederken sonlara geldiğimi anlamıştım. Derince inleyerek boşaldığımda Yoongi hareketlerine devam ediyordu. Daha boşalamamıştı. Kendini yormaması için onu durdurdum. Elimi onun erkekliğine atıp onu çekmeye başladım. Başını omzuma koydu. Bir süre sonra elime gelmişti. Meniyle kaplanmış elimi kalçasına koydum. Temiz olan elimi saçlarında gezdirirken derin bir iç çektim. Artık zamanı gelmişti...
AY YETER BIN KELIME OLDU NEREDEYSE
Her neyse bölümü beğendiniz mi??? Son 200 kelime filan kötü olmuş olabilir özür dilerimm<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatto On Hip | Yoonseok
Teen Fiction"özel bolgelere dövme yapmıyoruz efendim." "senin olan bir şey ne zamandan beri özel oldu?" Semeseok #1 - 20.8.2023 Sobi #1 - 9.8.2023 Hopega #2 Ukegi #2 Vhope #2 Suga #14 Hoseok #30 Sope #46