Önceki bölümü atlamayın
••••
Uğur'un mesajından sonra aklıma saçma sapan düşüneceler üşüşmeye başladı. Düşünmemem gereken şeyler düşünüyordum.
Sarhoş olduğu için saçmalıyordu büyük ihtimalle. Eskiden beri sarhoş olduğunda kendinden ikinci şahıs olarak bahsederdi. İçinden başka bir uğur çıkıyordu resmen.
Çift kişilikli ruh hastası.
Bir insanın bu hâlleri bile hoşuma gitmemeliydi. Sürekli kavga, gürültüyle geçmeliydi hayatımız. Bizim iyi anlaşmamız normal değildi.
Onunla normal konuştukça kendimden ödün veriyordum sürekli. Söylemem gereken şeyler söylüyordum. Kendimi tutamıyordum. Bazen sohbete dalıyorduk ve birden 'seni seviyorum' diyesim geliyordu.
Eskiden arkadaştık biz. Çok fazla yakındık hatta ama büyüdükçe bazı şeyler dank etmeye başladı. Ailemiz, yaşantımız, mahallemiz farklıydı. Bizden olmazdı.
Zamanla ondan uzaklaşmaya başladım. Bunu anlamlandıramayıp benden nefret etmeye başladı ve kavgalarımız başladı. Kavgalarımız esnasında ona aşık olduğumu anlamıştım zaten.
Bana vururdu, canımı deli gibi yakardı. Kolumu bile kırmıştı pezevenk. Yine de bunlar sadece fiziksel acıyla sınırlıydı ama ona aşık olduğumu anladığım zamanki yaşadığım acıyla karşılaştırılamazdı.
"Hazan gel çay iç lan."
Düşüncelerimin arasından bağıran annemle yerimde sıçradım resmen. Korkutmuştu beni resmen. Duymamazlıktan geldim ve odamdan çıkmadım. Kimseyi çekecek halim yoktu. Bütün mahallenin dedikodusunu yapacaktı benimle.
"Abi gelsene lan içeri." Kapıyı sonuna kadar açan Kardelen ile yerimde sıçradım. Ulan bunlar beni öldürmeye mi çalışıyordu? "Lan ya soyunuk olsaydım? Neden dalıyorsun odaya dağ ayısı?"
"Abimsin bir şey olmaz kafamı ütüleme. Annem çağırıyor seni."
"Gelmiyorum ben. İçin siz çayınızı." Dedim telefonuma tekrar dönüp. Kapı kapanma sesi geldiğinde gittiğini düşündüm fakat yanıma oturduğunu farkettim ve ona doğru döndüm.
"Babam yok. Gel hadi."
"Onunla alakalı değil. Gelmek istemiyorum." Dediğimde 'külahıma anlat' der gibi bana bakıyordu.
"Kalk. Başlatma depresyonuna. İçeri gel. Çay yaptım." İtiraz istemeyen sesiyle konuştuğunda sıkıntıyla ofladım. Resmen sözünü geçiriyordu bana. Bazen tırsmıyor değildim ondan.
Kalkıp gittiğinde ben de arkasından gittim. Yalnız kalmama izin vermiyordu resmen. Biliyordu yalnız kaldığımda kafamda kurduğumu ve üzüldüğümü. Babam ile kavgamdan sonra benimle daha çok ilgilenmeye başladı. Sanki o benim ablam gibiydi.
"Sonunda çıkabildi odasından Hazan Bey."
"Anne benimle uğraşma." Diyip yanına oturdum. Benimle alay ediyordu ciddi değildi. Ama çekecek halim yoktu onu. Kardelen çayımı verip yerine geçti. Karıştırmaya başladığımda annem enseme tokat yapıştırdı.
"Ulan içinde şeker kalmadı babanın çanağına sıçayım."
"Acıdı anne." Ensemi ovaladığımda bana doğru eğilip ensemi öptü. Kıyamıyordu bana. "Sinirimi bozma sen de benim."
"Anne zaten moralim bozuk. Üstüme gelme"
"Kim sıktı benim kara çocuğumun canını?" Kara dediği anda aklıma Uğur gelince dudaklarım büzüldü birden. Aptal herif. Her anda aklıma gelmek zorunda mıydı yani?
![](https://img.wattpad.com/cover/330004589-288-k459527.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLTEPE|BXB
Short Story-TAMAMLANDI- "Hazan ya söyle ya da burdan sağ çıkamayacağımı bildiğim hâlde kavga çıkarırım." Bu halleri bana kafayı yedirecekti. Belli ki ben de ona kafayı yedirmiştim. Buraya gelmesinin başka sebebi olamazdı. "Adımı ağzına alma. Siktir git ölün ç...