35

5K 376 129
                                    

Aslında bir süre daha atmayacaktım ama burda olmadığım halde bile laf yiyorum. Dedim burda durayım da en azından hakları olsun laf etmeye.

Neyse zaten canımız sıkkın. Umarım bir nebze bile olsa iyi gelir 🫂💗

••••

Uğur'un tribi harbi çekilmiyordu amına koyayım.

Elinden gelse beni bir kaşık suda boğacakmış gibi bakıyordu yüzüme. Benim bir suçum olmadığını o da iyi biliyordu ama yine de sinirini benden çıkarıyordu.

Henüz okulda bizim sevgili olduğumuzu bilen yoktu. Benim gay olduğumu biliyorlardı ama Uğur'u bilen kimse yoktu. Bu yüzden de söylememiştik kimseye.

Bu yüzden de bu kadar tribi yiyordum ya zaten.

"Uğur'um yapma. Sevgilim lütfen."

"Sus kafanı kırarım." Susmak zorunda kaldım. Sinirliyken üstüne gidilmesinden nefret ediyordu.

Aslında olay çok büyük bir şey değildi.

Kafateryada bizimkilerle beraberdim. Uğur da karşı masamızda arkadaşlarıylaydı. Arada birbirimize göz kırpıyor, mesajlaşıyor ve kaçamak bakışlar veriyorduk. Liseli aşıklar gibiydik.

Ta ki ortama Cenk girene kadar. Beni gördüğü an yanıma geldi ve sormadan sandalyeyi çekip oturdu. Bir şey dememe bile fırsat tanımamıştı. Git desem bile gitmeyecek türden bir yüzsüzdü.

Yanıma oturduğu anda, Uğur'un gözündeki ateşleri uzaktan bile görebiliyordum. Çok sinirliydi.

Cenk okula geldiğim günden beri benimle ilgileniyordu. Birkaç kez teklif etmişti ve hepsini de reddetmiştim. Uğur'a aşık olduğum için değildi. Sadece ondan pek haz etmiyordum. İtici bir havası vardı.

Bana yakın davranmaya başlamıştı yeniden. Sözleriyle değil hareketleriyle de yapıyordu bunu. Bu da Uğur'un daha da sinirlenmesine yol açmıştı. Sinirle kafeteryayı terk etti. Birkaç dakika sonra da ben çıktım.

Dersimiz olmasına rağmen okuldan çıkıp gittiğinde arkasından ilerledim. Evine gidiyordu. Pekala... Takip edecektim onu. Dayak yemem büyük bir ihtimaldi. Dayak yemesem bile babası evdeyse ve beni evin yakınlarında görürse de sıkıntıydı.

Neyse aşkımız için değer.

"Uğur!"

Beni asla takmıyordu.

Mahalleye yaklaştığımızda arkasına döndü. Peşini bırakırım sandı ama beni görünce şaşkınlık ve sinirle yüzüme bakmaya başladı. Onu bu şekilde bırakıp nasıl giderdim ki?

"Mahalleye girdiğin an döverim seni." Eskisi gibi konuşmasıyla gülümsedim. Onu takmadığımı anladığında sinirle soluyup yoluna devam etti. Dövmesi sorun değildi ki yapmazdı zaten bunu biliyordum.

"Sevgilim!" Evinin önüne kadar geldiğimizde birden bağırdım. İçeri girerse bir daha çıkmaz, beni buraya ağaç ederdi.

"Tüm mahalle duysun mu istiyorsun lan?"

"Sana olan aşkımı mı? Duysunlar sevgilim, sorun yok." İki adımda yanıma geldi. Yüzümdeki gülümsemeyi daha da büyüttüm. Sinirli bakıyordu ama gözleri bana değdiği her zamanki gibi parıltı doluydu. Kıyamıyordu bana.

"Hazan git."

"Bu kadar sinirliyken gitmem."

Onu bu halde bırakamazdım. Sinirden köpürüyordu. Evi birbirine katacağına emindim. Ya da kendine bir zarar vereceğinden.

GÜLTEPE|BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin