Oylar aşırı düşmüş 🥺 unutmayın yıldıza basmayııı
••••
Uğur'dan
Korkudan aklımı kaybedecektim. Babam, her şeyim canıyla uğraşıyordu. Ne olmuştu, nasıl olmuştu tek bir bilgim bile yoktu. Telefonu açtığım anda o kadının sesini duydum. Bir şey olduğunu o an anlamıştım.
O kadın yüzünden olduğunu biliyordum. O kadın bir şey demiş ve babamı sinirlendirmişti. Ama ne demişti? Ne dedi de babam kalp krizi geçirdi.
"Hazan hızlan lütfen."
"Az kaldı sevgilim. Çok az kaldı."
Evden ne ara çıkmıştık haberim bile yoktu. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Tek isteğim bir an önce babama gitmekti. Ona sarılmak istiyordum sadece.
Ona bir şey olursa ben mahvolurdum. Biterdim, toparlanamazdım. Babamı kaybedemezdim. Babam ölürse ben de ölürdüm. Onsuz bir hayatın önemi yoktu benim için. Benim hayatım babamdı. değerlim, ailemdi.
"Bebeğim korkma lütfen. Vedat amca güçlüdür." Kucağımda duran elimi tuttu Hazan. Ona döndü bakışlarım. Onu düşünmemiştim ölümden bahsederken. Ben ölürsem dayanamazdı o. Babam ölürse ben ne yapardım? Sığabilir miydim bir yere? Kimim kimsem kalmayacaktı artık.
"Öyledir benim babam. Çok güçlü." Buna inanmak istiyordum. Dayanağım olsun istiyordum. Kendimi salarsam babamın savaşacak gücü kalmazdı. Benim için savaşacaktı babam biliyorum. Onu yalnız bırakamazdım.
"Geldik." Hastanenin otoparkına girdiğimizde hızla arabadan indim. Hazan da arkamdan geliyordu. Hasteneye girdim ve babamın adını verdim. Ameliyatta dediler. Saatlerdir canıyla uğraşıyordu babam. Delirecektim.
Ameliyathaneye vardığımızda herkesin burda olduğunu gördük. Neredeyse tüm mahalle burdaydı. Cem koşarak yanıma geldi ve boynuma sarıldı. Çok ağlıyordu. Kendimi tutamadım ben de. Kollarına tutunup ağlamaya başladım.
"Ne olmuş? Birden bire mi oldu bu?" Diye art arda sıraladım sorularımı. Benden ayrıldı ve yan tarafa baktı. Gözlerinin odağındaki yere baktım. O kadın vardı. İfadesiz suratıyla öylece bana bakıyordu. Hepsi onun suçuydu.
Cem'den ayrıldım ve kadına doğru ilerledim. Kendimi kontrol etmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Çok sinirliydim, çok üzgündüm.
"Babama ne yaptın?" Diye sordum sert bir sesle. Oturduğu yerden kalktı ve bana bakmaya başladı. Hiç mi üzülmüyordu? Hiç mi canı yanmıyordu?
"Gerçekleri söyledim sadece. O da bunu kaldıramadı." Sakin ses tonu beni çıldırtıyordu. Onun yüzünden babam can çekişiyordu ama zerre üzüntüsü yoktu.
"Ne gerçeğinden bahsediyorsun?" Diye çıkıştım. Ne derse desin ona inanmayacaktım. Babamın da inandığını sanmıyordum ama duyduğu şey ona ağır gelmiş olmalıydı.
"'Uğur senden değil' dedim." Söyledikleri ile başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Nefes almakta zorlandım. Bacaklarım beni taşımaz olduğunda sevgilim belimden tuttu. Dengemi sağladı.
"Yalan söylüyorsun." Dedim net bir tonda. Yalandı. Doğru değildi. Babamdı o benim. İnsan babasını bilmez miydi? Babamdı işte. Ona benziyordum ben. Yüzümüz benzemese de huyumuz aynıydı. Babam oydu benim.
"Yalan söylemiyorum. Doğru olan bu."
"Hayır, hayır, hayır, hayır!" Kendimi kontrol edemiyordum. Çıldıracak gibi hissediyordum. Belki de çoktan çıldırmıştım. Yalan söylüyordu. Canımızı yakmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLTEPE|BXB
Short Story-TAMAMLANDI- "Hazan ya söyle ya da burdan sağ çıkamayacağımı bildiğim hâlde kavga çıkarırım." Bu halleri bana kafayı yedirecekti. Belli ki ben de ona kafayı yedirmiştim. Buraya gelmesinin başka sebebi olamazdı. "Adımı ağzına alma. Siktir git ölün ç...