Ortak salonda tek başıma otururken, bilekliğimi parmaklarımla döndürüyordum. Kafamda dönen sorular, Sirius Black’in babam olmadığı gerçeğiyle daha da karmaşık hale gelmişti. Bu belirsizlik beni boğuyordu. Düşüncelerim içinde kaybolmuşken, Marlene yanına oturdu.
"Sen iyi misin?" Marlene, endişeli gözlerle bana baktı.
"Evet, iyiyim, teşekkür ederim," dedim, zoraki bir gülümsemeyle yanıtladım.
Marlene, karışık ifademi fark ederek, "Ama biraz düşünceli görünüyorsun. Bir şeyler mi var, sana nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu.
Derin bir nefes alarak, "Biliyorsun, ailem hakkında bazı şüphelerim var," dedim, bilekliğimi parmaklarım arasında çevirmeye devam ederek.
Marlene, şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Ne tür şüpheler?"
Bilekliğime tekrar baktım ve bu konuda Marlene'yi daha fazla bilgilendirmek yerine, "Boşver. Belki sonra anlatırım," dedim, konuyu kapatmak istedim.
Marlene’yi ortak salonda bırakarak odamıma gittim. Yatağımın üzerinde Regulus'tan gelen bir mektup buldum. Mektupta, "Konuşmalıyız. Seni gün batımı izlediğimiz yerde bekliyorum," yazıyordu.
Kalemi elime alıp Regulus'un mesajına yanıt verdim. "Tamam, orada olacağım. Gün batımında görüşmek üzere." Notu bıraktıktan sonra hızla hazırlandım ve buluşma yerine doğru yola çıktım.
Gün batımını izlediğimiz yer, benim ve Regulus için özel bir anlam taşıyordu. Bu yer, birlikte geçirdiğimiz güzel anıların ve derin sohbetlerin mekanıydı. Bu buluşmanın belki de hayatımdaki belirsizlikleri aydınlatabileceğini umuyordum.
Gün batımının yavaşça gökyüzünü boyadığı bu özel noktaya vardığımda, Regulus orada bekliyordu. Yanına gidip ona gülümsedim. "Merhaba, Regulus. Ne hakkında konuşmak istiyorsun?"
Regulus, derin bir nefes alarak, "Öncelikle özür dilerim. Kimse senin kötü biri olduğunu düşünmüyor," dedi.
Bilekliğiyle oynayarak, "Hayır, düşünüyorsunuz çünkü en başından bunu söylemeliydim," dedim. Bu belirsizlik artık canımı sıkıyordu.
"Hayır, öyle biri değilsin ve ben öyle biri olduğunu düşünmüyorum," diye tekrarladı Regulus, hafifçe gülümseyerek. "Seni böyle düşündüren ne ki? Seni daha çok tanımıyorum, ama insanları gerçekten tanımak için zamana ihtiyaç duymamız gerektiğine inanıyorum. Ve seninle geçirdiğim kısa süre içinde, iyi bir insan olduğunu fark ettim."
Bu sözler, içimi biraz rahatlattı. "Teşekkür ederim, Regulus. Bu sözlerin benim için önemli."
Regulus, elimi hafifçe tuttu. "Avis, seninle bir şeyleri konuşmak istiyorum çünkü seni daha iyi anlamak istiyorum. Bana güvenebilirsin."
Regulus'un samimiyetini hissederek, "Aslında, babam hakkında bazı şüphelerim var. Bilekliğimdeki bileklik beni bu konuda düşündürüyor," dedim.
Regulus, ciddi bir ifadeyle gözlerime baktı. "Bu gerçekten önemli bir konu. Eğer baban Sirius değilse, o zaman kim olduğunu bulmalıyız. Birlikte bu sırrı çözebiliriz."
Regulus'un desteğini hissederek biraz daha rahatladım. "Evet, birlikte bu sırrı çözebiliriz. Bu konuda sana güveniyorum, Regulus."
Regulus, elimi sıkıca tutarak bana gülümsedi. "Seninle birlikte bu sırrı çözeceğim ve gerçeği bulacağız. Asla yalnız değilsin, Avis."
Regulus’un sözlerine minnettarlıkla gülümsedim. Birlikte bu zorlu süreci geçireceğimize ve hayatlarımızdaki belirsizlikleri aydınlatacağımıza inanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black(TAMAMLANDI)
Fanfiction𝐏 「▬🔮🧙🏼♀️🪄」 (ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ ʙʟᴀᴄᴋ x ꜰᴇᴍ ᴏᴄ) ©hughesflyy 【Tamamlandı ve duzenlendi】 (★) Cover by @-SNIVYNYX Thanks you <3 "Hayalet, şimdiye kadar hepinizin farkında olduğuna inandığım gibi, ölmüş bir ruhun yeryüzünde bıraktığı izdir..." ―P...