Regulus, alnımı kendi alnına yasladı. Dudakları hala benim dudaklarımın tadını taşıyordu ve içimde karmaşık duygular birikmişti; hem hüzün hem de umut. O anı yudumlamak istedim, ama içimde büyüyen bir endişe vardı. Regulus'un gözleri, derin derin benim gözlerime bakıyordu. Aramızdaki bağ, geçmişin yüküyle daha da güçlenmişti.
Tam o sırada, Voldemort'un hizmetkârı sessizce odanın kapısından içeri girdi. Gözleri, Regulus ve beni bir arada görünce şaşkınlıkla açıldı. "Ne yapıyorsunuz burada?" diye sordu, sesi sert ve merak doluydu.
Regulus, hızla benden uzaklaştı ve yüzünde karmaşık bir ifade belirdi. "Bu benim işim," dedi, sesinde bir otorite vardı. "Sen git."
Ben de hizmetkâra sessizce bakıyordum. Gözlerimdeki endişe, onun yüzündeki şaşkınlık ve şüpheyle buluşuyordu. "Biz sadece sohbet ediyorduk," dedim, kendimi savunarak. "Bir sorun yok."
Hizmetkâr, hâlâ şüpheli bir ifadeyle bakıyordu. "Karanlık Lord'a bunu bildireceğim," dedi ve hızla odadan çıktı.
Regulus, bana döndü. "Özür dilerim," dedi, yüzünde pişmanlık vardı.
"Endişelenme," dedim, onu rahatlatmaya çalışarak. Ama içimde bir huzursuzluk hissediyordum. Hizmetkâr, bizi alarak Voldemort'a götürdü. Olanları anlatırken, zihnimde bu beklenmedik buluşmanın getirdiği karmaşık duygular dönüp duruyordu. Karanlık Lord'a ne söyleyeceğimi düşünüyordum.
Kapalı kapıların ardında, Voldemort'un odasına yaklaştık. Kapıyı hafifçe açtım ve içeri girdim. Odanın ortasında, tahtının üzerinde oturan Karanlık Lord'u gördüm. Gözleri soğuk ve hesaplı bir ifadeyle hizmetkâra çevrildi.
"Rapor ver," dedi Voldemort keskin bir ses tonuyla. "Neden bu kadar uzun süre odamda kaldınız?"
Hizmetkâr, titreyen bir sesle konuştu. "Efendim, Regulus Black ve Avis adında iki kişiyi bir arada gördüm. Onları Avis'in odasında yakaladım."
Voldemort'un gözleri daraldı, soğukça bakarak. "Regulus Black mı? Ve Avis? İkisi de Hogwarts'ta mıydı?"
"Evet, efendim," diye yanıtladı hizmetkâr. "Birbirlerine yakın görünüyorlardı. Ancak ne hakkında konuştuklarını duyamadım."
Voldemort düşündü, kafasında birçok ihtimal belirdi. Regulus Black, ailesinin karanlık geçmişiyle ilgili birçok sırrı biliyordu. Eğer Avis de bu sırları öğrenmişse, işler karmaşıklaşabilirdi. "Bu durumu yakından takip et," dedi Voldemort. "Her adımını izle. Regulus Black ve Avis'in arasındaki ilişkiyi anlamamız gerekiyor."
Hizmetkâr, başını eğdi. "Anladım, efendim," dedi ve sessizce odadan çıktı.
Voldemort, tahtında düşüncelere daldı. Regulus Black ve Avis'in bir araya gelmesi, gelecekteki olayların habercisi olabilirdi. Hortkuluklar, sırlar ve ihanetler... Karanlık Lord, bu gelişmeleri yakından takip etmeliydi. Artık oyunun kuralları daha da karmaşık hale gelmişti ve sonuçları ölümcül olabilirdi.
Beni çağırdılar ve Voldemort'un yanına götürdüler. Odanın içi soğuktu ve karanlığın hüküm sürdüğü bir yerdi. İçimdeki tiksintiyi bastırarak babama doğru adım attım. "Baba," dedim, sesimdeki titremeyle. "Söylemek istediğim bir şey var."
Voldemort, tahtında oturuyordu. Gözleri soğuk ve hesaplıydı. "Söyle," dedi, ses tonu keskin ve emirkar.
Cebimden çıkardığım mektubu titreyen ellerimle uzattım. "Regulus Black hortkuluk kolyesini çaldı," dedim, gözlerim babamın gözlerine odaklanmıştı. "Bu mektup onun tarafından yazılmış."
Voldemort, mektubu inceledi. Yüzünde ifadesiz bir maske vardı; düşünceli bir ifadeyle bakıyordu. "Odamda ne yaptığını bilmediğimi mi sanıyorsun?" dedi soğukça, sesi bir bıçak gibi keskin.
"Gözlerimi kaçırmadan bakmaya devam ettim. "Baba, lütfen," dedim, içimdeki umutsuzlukla. "Onu ben imha edeyim. Belki o zaman bana güvenirsin."
Voldemort, sessizce düşündü. Regulus Black, ailesinin karanlık geçmişiyle ilgili birçok sırrı biliyordu. Avis'in bu teklifi, gelecekteki olayların seyrini değiştirebilirdi. Karanlık Lord, bir karar vermek zorundaydı. "Seninle bunu yaparken dikkatli olmalıyız," dedi, gözlerini benden ayırmadan.
"Birlikte hareket edersek daha güçlü olabiliriz," dedim, kendimden emin bir sesle. "Regulus'u durdurabiliriz."
Voldemort, bir süre sessiz kaldı, düşüncelerinin derinliklerinde kayboldu. "Her şey bir risktir, Avis," dedi nihayet, sesinde bir ciddiyet vardı. "Ama seni kaybetmek de istemiyorum."
Yüreğimde bir umut belirdi. "O zaman bana güven," dedim. "Bu, hem bizim için hem de geleceğimiz için kritik bir adım olacak."
Voldemort, gözlerini dikip, düşüncelere daldı. O an, bu karanlık oyunun içerisinde hangi yöne gideceğimizi belirleyecek bir an gibi geldi. Zaman, yanımda durmuyor gibiydi. Her adımım, hem kendi hayatımı hem de Regulus ile olan ilişkimi tehlikeye atıyordu.
"Bu durumu kontrol altında tutmalıyız," dedi Voldemort, sesi yine soğuklaştı. "Eğer Regulus ve sen bir araya gelirseniz, ne olacağını biliyorum."
"Öyleyse hemen bir plan yapmalıyız," dedim, bu karanlık oyunda nasıl ilerleyeceğimiz konusunda kararlıydım. "Bunun üstesinden gelebiliriz."
Voldemort, başını hafifçe salladı. "Dikkatli ol, Avis. Karanlıkta kaybolmamak için her zaman bir adım önde olmalısın."
İkimizin arasında gerilimin arttığı bu an, hayatımın dönüm noktalarından biri olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black(TAMAMLANDI)
Fanfiction𝐏 「▬🔮🧙🏼♀️🪄」 (ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ ʙʟᴀᴄᴋ x ꜰᴇᴍ ᴏᴄ) ©hughesflyy 【Tamamlandı ve duzenlendi】 (★) Cover by @-SNIVYNYX Thanks you <3 "Hayalet, şimdiye kadar hepinizin farkında olduğuna inandığım gibi, ölmüş bir ruhun yeryüzünde bıraktığı izdir..." ―P...