𝐏𝐇𝐀𝐍𝐓𝐎𝐌 ⸻Regulus Black(TAMAMLANDI)

iksir

Lily's POV

“Sirius... Sirius Black…” dediğimi duyduğumda, sesim çaresizce titriyordu. İçimdeki korku, dudaklarımdan dökülen her kelimeye yansıyordu.

Sirius, Gryffindor ortak salonunda koltuğunda yayılmış bir haldeydi, yüzünde her zamanki kaygısız gülümsemesiyle. “Ne var?” dedi hafifçe kaşlarını kaldırarak. “Mükemmel kıçımı rahat ettirmeye çalışıyordum.”

Onun bu kayıtsız tavrı sinirlerimi bozmuştu. “Bırak şimdi kıçını, Black!” diye patladım, sesim daha yüksek çıktı.

Sirius’un dikkatini çekmeyi başarmıştım. Gözleri, kollarımda yarı baygın halde taşıdığım Avis’e kaydı. Yüzündeki rahat ifade aniden ciddiyetle yer değiştirdi. “Hey, bu Avis değil mi?” dedi, Avis’in solgun yüzüne bakarak. “Ona ne oldu?”

Kelimeler ağzımdan hızlıca döküldü, sanki her birini çabucak söylemezsem Avis’in durumu daha da kötüleşecekmiş gibi. “Alex ile Gereksinim Odası’na gitmişler,” dedim. “Orada bir iksir içmişler.”

Sirius, Avis’in zayıf bedenine bakarken kaşlarını çattı. “Alex de kim? Ne iksiri bu?” diye sordu, sesi hem meraklı hem de endişeliydi.

Başımı çevirip etrafıma bakındım, ama Alex’i göremedim. “Alex… Yanımdaki kız işte,” diye başladım, ama yanımda kimse olmadığını fark edince duraksadım. “O buradaydı, Sirius, gerçekten…”

Sirius bana baktı, kaşları daha da çatıldı. “Yanında kimse yok, Lily. İyi misin sen?” dedi, sesi yumuşak ama kuşkucuydu.

O an anladım ki, Gereksinim Odası’ndan çıktığımız an Alex kaybolmuştu. Büyü bozulmuş olmalıydı; Alex artık görünür değildi. Derin bir nefes aldım, bu karmaşayı şimdi anlatmanın bir faydası olmadığını bilerek, konuyu değiştirdim. “Tamam, sana sonra anlatırım. Şu an önemli olan Avis,” dedim, titreyen sesimi kontrol etmeye çalışarak.

Sirius, Avis’in durumunun ciddiyetini anladı ve daha fazla soru sormadı. “Peki, iksir şişesi yanında mı?” diye sordu, gözleri hâlâ Avis’teydi.