Her şey yeni mezun bir hukuk öğrencisinin ülkenin başkanını vuran azılı bir katilin davasını çözmek istemesiyle başlar...
+18, cinsellik, argo ve olumsuz davranışlar vardır. İki erkeğin ilişkisini konu almaktadır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlkay
✨
Kara çakılı kalmış motora bakarken öfkeyle bağırıp etrafındaki karları temizlemeye devam ettim. Burası öyle soğuktu ki, kulaklarımı artık hissetmiyordum ve acilen sıcak bir yer bulmam lazımdı yoksa soğuk ısırığı olacaktı uzuvlarım. Daha kötüsü öledebilirdim, çünkü buradaki soğuk normal bir soğuk değildi.
Nerede olduğumu bilmiyordum ama artık Türkiye'de olduğuma dair olan inancım da kaybolmuştu.
Motorla giderken rusça bir tabela görmüştüm ama Rusya'da olmam imkansızdı. Yedi sekiz saatlik bir yol hatırlıyordum, Türkiye'nin öbür ucuna bile anca gidebilirdik. Titreyen ve takırdayan çenemle ayağa kalkıp motora tekrar bindim ve çalıştırmaya çalıştım. Çalışmıyordu, motor mu donmuştu?
Öfkeyle bağırıp motora tekme attığımda karların üzerine düştü. O sırada duyduğum uluma sesiyle korkuyla inleyip ellerimi kulaklarıma bastırdım. Eve gitmek istiyordum.
O sırada cebimdeki telefonu hatırladığımda burnumu çekip hızla telefonu çıkarttım ve ekranını açtım. Şifre olmadığını görünce gözlerimi kırpıştırdım. Soğuktan titreyen bacaklarımı durduramayarak kendimi arkamdaki ağacın dibine bıraktım. İlk önce konumuma bakmak zorundaydım, adamın telefonu Türkçe alfabesine sahipti. Konumuma girdiğimde şaşkınlıktan kıpırdayamadım
Rusya, Oymyakon
"Ne?" diye mırıldandım şaşkınca. Uyutulmuş muydum? Nasıl buraya getirilebilirdim, özel bir uçak olmadan asla gelemezdik buraya. Ablamdan kilometrelerce uzakta olmak gözlerimin dolmasını sağladığında dudaklarımı ısırdım. Ne kadar çabalarsam çabalayayım, ben buradan kaçamazdım.
Hissettiğim yenilmişlikle kafamı arkamdaki ağaca yaslarken yanaklarımdan akan sıcak yaşları ve artık soğuktan ağrıyan göğsüm ölecek gibi hissetmemi sağlıyordu. Elimdeki telefona baktım, arama kısmına girdim. Ablamı armayı deneyebilirdim, dudaklarımı ısırdım ve başına Türkiye kodunu girerek ablamın numarasını girdim. Titreyen bedenimi dizginlemeye çalışırken çalan telefonla özlemden bedenim kasıldı. Sesini duymak istiyordum, parmaklarımı boynumdaki Kardelen dövmesinde gezdirdim.
Telefonu açmadığında korku dolu bir nefes aldım, bu sefer Oğuzhan abinin numarasını girdim ve açılmasını bekledim.
Üç kere çalmıştı ki telefon cevaplandığında dudaklarım titredi. Nefesim dahi titredi, karşı hattan bir çok hışırtı duydum. "Ne var?" dedi, sesini duyduğumda ağlamam şiddetlenirken "Kimsin?" diye sordu tekrar.
Titreyen sesimle "Oğuzhan abi" dediğimde ses kesildi. Hışırtılar ve sadece nefes alıp verişini duydum.
