Bölüm 17- Ivan

13K 1.3K 1K
                                    

Medya: İlkay

Yine uzun bir bölüm, keyifli okumalar... Bölüm Şarkısı: Middle of The Night

 Bölüm Şarkısı: Middle of The Night

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ilgaz

68 gün önce...

Büyük adımlarla neon ışıklandırmalı yapıya doğru yürüyorlardı, iksi de sessiz ama her şeyi yeterince farkındaydılar. Kapıyı ittirerek içeri girdiklerinde büyük duvarın üzerine yine başlarını ağrıtacak kadar cart renklerle grafiti olarak yazılmış, üç boyutlu isime baktılar. Ege Yeler.

"Randevunuz var mıydı?" diye sordu gotik tarzda giyinmiş genç bir kadın. Aren yakalığında yazan isme bakıp gülümsedi ve kadın ile göz göze geldi. "Evet Sahra hanım, Artem Karaca adına randevumuz vardı"

Kadın elindeki deftere baktı ve yanında dikilen kaskatı suratlı adama bakmaktan kaçınarak kafasını salladı. "Ege beyin işlemi bitmek üzere, siz böyle oturabilirsiniz"

"Tam zamanında geldik" dedi Artem kaşlarını çatıp. "Şu an sıra bizim"

Genç kadın duyduğu kelimelerle bocalarken hafifçe gülümsemeye çalıştı. "Kusura bakmayın, işlem biraz uzadı yarıda da kesemedik. Bir on belki on beş dakika bekleteceğim sizi"

Artem ağzını açacağı sırada Aren uzun parmaklarıyla bileğini yakaladı ve ona izin vermeden "Hiç sorun değil" dedi. "Bekleriz biz"

"Aren" dedi Artem ters ters. "Ben beklemem"

Onu kolundan tutup oturma gruplarına doğru çekerken "İnan bana şu an o iğnelerin vücuduma girmesini ne kadar geciktirebilirsem o kadar geciktirmek istiyorum"

Yan yana koltuklara oturduklarında Artem aynı agresiflikle araladı dudaklarını. "Merak etme, canını yakarsa onu boyaya sokup çıkartırım"

"Canım yanacak zaten" dedi Aren kısıkça. "Alışsın vücudum"

Artem bir şey söyleyemedi, ellerininin üzerindeki dövmelere baktı. Aren ellerini çok severdi, küçükken keçeli kalemlerle çizse dahi sinirlenir boyanın izi geçene kadar yıkardı. Şimdi ellinin üzerine, parmaklarına dövme yaptırmak zorundalardı ve elinden gelen hiçbir şey yoktu.

"Sana defalarca söyledim, benim ne canım ne de vücudum o kadar kıymetli değil. Parmaklarımı da yakarım" dedi ve hiç tereddüt etmeden kardeşine baktı. "Bileklerimi de keserim"

"Hayır" dedi anında karşı çıkarak. "Ben bu işi dışarıda yürütecek kadar cesur ya da dikkatli değilim. En başından o çocuğu alıkoyamam"

"Aren hayır. Sen bunu dışarda yürütecek kadar dikkatlisin ve cesursun" dedi, hafifçe gülümsedi. "Sadece herkesin gözünde şeytan olarak gözükmek istemiyorsan. Taşlanmaktansa bir cenaze arabasında oradan kurtulmayı tercih edersin"

canbazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin