Medya: Artem
İftardan sonra okuyun, teşekkürler...
Bölümde çok masumane bir kiss var, keyifli okumalar.✨
Dudaklarımın üzerinde onun dudaklarının baskısı, hemen belimin yanında arabaya yasladığı elleri ve soğuk bir teni vardı.
Buraya kadar yaptığım hareketleri de çok düşünmemiştim ama tam olarak bu anı aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum, kalın dudaklarım dudaklarının üzerinde öylece duruyordu.
Öpmüyordum, soğuktan uyuşan dudaklarım yüzünden onu hissetmiyordum, nefes dahi almıyordum.
O an kimi öptüğümü, onu benim bizzat öptüğümü anladım. Midem aniden sancırken olduğum yerde iki büklüm olmak istedim, titrek bir nefesi dışarı bırakırken Artem ne geri çekildi ne de öptü beni.
Gözlerim aralıktı, ardından yarım yamalak gördüğüm ve az önce bastığım için çatlayan buzdan göle bakıyordum.
Artem, bir elini kaldırıp yüzüme doğru çıkarttı ve çeneme koyarak hafifçe bastırdı. Onun parmağının baskısı dudaklarımın aralanmasını sağlarken gözlerimi sıkıca kapattım. Üst dudağı iki dudağımın arasına yerleştirdiğinde ağzındaki ıslaklığı ve alt dudağıma dudaklarıyla yaptığı baskıyı hissetmek dizlerimi titretti.
Kafamı hızla geriye doğru çektim, dudaklarıma soğuk hava vururken Artem birden kapalı gözlerini açtı. Tek kelime etmeden onunla arasında kaldığım arabada arkamı döndüm, kapıyı açtım ve içeri girip tek hamlede kapattım kapıyı.
Nefesim düzensizleşirken büyüttüğüm gözlerimle camdan hâlâ orada dikilen bedenine baktım. Yüzünü değil hızla inen kalkan göğsünü görüyordum. Ellerimi bacak arama sıkıştırırken Artem birden yumruk yaptığı elini arabaya geçirdi, gözlerim büyürken irkilmemek için bedenimi kastım.
Büyük adımlar atarak arabanın etrafında dolaştı ve tek kelime etmeden arabaya binip öfkeyle kapıyı çarparak kapattı ve aynı hızda arabayı çalıştırdı.
Aramızda tek kelime geçmezken göz ucuyla sert çehresine, direksiyonu sıkı sıkıya tuttuğu için beyazlaşmış boğumlarına baktım.
Dudaklarımı yaladım, arabanın köşesine doğru kayarken camdan dışarı baktım. Ona söylediğim kelimelere, onu öpmeme, sonra sanki o beni zorla öpüyor gibi kaçışmama rağmen bende kendimi öfkeli hissettim.
Cidden bu kadar çaresizleşecek kadar düşmüş müydüm? Artemi öpecek kadar pervasızlaşmış mıydım?
O da itmiyordu, itmemişti. Göz ucuyla ve derin bir öfkeyle baktım profiline. O da öfkeliydi, bir an olsun benden tarafa bakmadı ya da gözlerini yoldan çekmedi.
Saatlerce yol gittik, tek kelime edilmedi. Alkol kanıma karıştıkça daha da kötü oldum ama kendime hissettiğim öfke beni ayık tutuyordu. Arabada onun çıkardığı hırıltılı nefes seslerinden başka hiçbir ses yoktu.
Kendimden nefret ediyor muydum istediğim gibi bilmiyordum ama hem kendime hem Arteme öfke doluydum.
Araba ahşap evin önünde dururken Artem hızla kapıyı açıp arabadan indi ve arabayı dahi kilitlemeden eve doğru ilerledi.
Girdiği tripleri çatık kaşlarımla izlerken arkasından inip eve doğru ilerledim, o bana kaç defa iznim dışında dokunmuştu. Bir kere de ben kafama göre hareket etmiştim, istersem öperdim istersem vururdum. Ona mı soracaktım, o bana dokunurken bana mı soruyordu?
Eve girerken ardından kapıyı ve kilitin üzerinde anahtarı bıraktı. Dişlerimi sıkıp hırsla ardından eve girdim ve açık kapıyı kapatma girişimine dahi girmeden ardından baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
canbaz
Teen FictionHer şey yeni mezun bir hukuk öğrencisinin ülkenin başkanını vuran azılı bir katilin davasını çözmek istemesiyle başlar... +18, cinsellik, argo ve olumsuz davranışlar vardır. İki erkeğin ilişkisini konu almaktadır.