Bölüm 5- Yanık İzleri

12.4K 1.3K 790
                                    

Medya: İlkay

Yine bir süre düzenli gelir sonra aksamaya başlar, değişmeyen klasiğimiz artık bu skahaksakslalzls

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkuyu ilk defa bu kadar yoğun hissediyordum. Kapının şifresini dört defa değiştirmiştim, en zoru, bulması en karmaşığını yapmaya çalışmıştım.

Bir yanım ablama söylemek için ölüp bitiyordu fakat bir yanım bunu söylersem beni bu davadan tamamen uzaklaştıracağını farkındaydı. Hatta mezuniyetime kadar beni şehirden dahi gönderebilirdi, mezun olmama yalnızca bir hafta kalmıştı. O hücreden çıkalı ise dört gün oluyordu, ne tekrar karakola gitmiştim ne de tek başıma evde kalabiliyordum. Normalde Anıl yanımdaydı ama bu gece için gitmesi gerekmişti.

Önümde açtığım Netflix dizisini izlerken durmadan göz ucuyla kapıya bakıyordum. Öyle paranoyaklaşmıştım ki geceleri zar zor uykuya dalıyordum. Bu akşam ablam gelecekti, o yanımda olunca biraz daha rahat hissederdim. O şerefsiz yüzünden bırakın bir şeyleri araştırmayı evden dahi çıkamamıştım.

Tam o sırada telefonum çaldı, istemsizce irkilirken arayana baktım. Oğuz abi arıyordu, beklemeden telefonu cevapladım.

"Efendim Oğuz abi?" dedim, dizinin sesini kıstım ve bakışlarımı ışıklandırmalarla donatılmış boğaz manzarasına diktim.

"Benim İlkay" dedi bir ses nefes nefese, ablamdı. "Neden bu telefondan arıyorsun?"

"Şarjım bitti" dedi aceleyle. "Bu gece de eve gelemeyeceğim"

İçimi aniden bir korku kaplarken "Neden?" diye mırıldandım. Göz ucuyla tekrar evin kapısına baktım ve yutkunma ihtiyacıyla doldum ama bu eylemi gerçekleştiremedim.

"Karakolda patlama oldu" Dudaklarım aralanırken "Ne?" diye tepki verebildim. "İyi misin sen?"

"Kimsede sorun yok, sadece bir hücrede oldu" dediğinde soru sormadan konuşmaya devam etmesi için bekledim. "Aren ve Artem" dedi. "Elleri yandı"

"Abla ne diyorsun? Nasıl oldu?" dedim istemsizce ayaklanırken. "Sadece elleri mi yandı?" diye sordum.

"Sadece avuç içleri ve parmakları. Nebde yanıkları oluştu" dediğinde kaşlarımı çattım ve duraksadım. Sadece avuç içleri mi yanmıştı?

"Parmak izleri?" diye mırıldandığımda sert bir soluk verdiğini duydum. "Yok" dedi. "Artık hangisinin kim olduğunu tam anlamı ile kestiremiyoruz"

"Suratlarında yaralar vardı" diye mırıldandım. "İyileşti" dedi. "Tavırları bile artık aynı sanki, Aren daha korkaktı onu tanıyordum biraz da olsa. Artık hiç tanıyamıyorum"

Ne diyeceğimi bilmiyordum, sessizce durdum sadece. Söylediklerini sindirmeye çalıştım ama ablamda bana veda edip kapatmadı. Sadece eve gelemeyeceği için aramadığını o an anladım.

canbazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin