Selim ve Merve'nin barışması üzerine iki salak evleri için alışveriş yapmaya gitmişlerdi. Ben de kendimi eve atmış ve yaklaşık iki saattir dinleniyordum. Çalan telefonum ile dinlenme keyfimin de sonuna gelmiş oldum. Arayan Elif ablaydı. Yatakta doğrulup telefonu açtım.
- Efendim Elif abla.
- Naber kız?
- İyi olmaya çalışıyorum be Elif ablacım. Sağolsun bizim apartman ve dertleri.Gülmüş ve konuşmaya devam etmişti.
- İyi o zaman seni bu akşam sizin apartmandan kaçıralım. Annemler falan bu akşam bana gelicekler. Yağız'a söyledim ama kendim de aramak istedim seni. Müsaitsindir umarım.
- Müsaitim abla. Bir aksilik çıkmazsa gelirim inşallah.
- Tamam o zaman canım öpüyorum. Akşam görüşürüz.
- Görüşürüz.Telefonu kapatmam ile kendimi duşa atmam bir oldu. Yatmadan yapacaktım ama madem misafirliğe gidiyorum, o hâlde şimdi girelim. Duştan çıkınca giyeceklerimi düşünürken bir yandan da Yağız'ı aramıştım.
- Efendim güzelim.
- Yağız ya akşam Elif abla çağırmış, niye söylemiyorsun?
- Toplantıya girince tamamen çıkmış aklımdan birtanem. Yengem seni mi aradı?
- Evet. İyi ki de aramış.
- Öyle. Ben yarım saate çıkıyorum işten. Bir eve uğrayıp üzerimi değiştirip alırım seni. Olur mu güzeller güzelim?
- Olur canım. Dikkatli ol öptüüm.Telefonu kapatıp giyeceklerime odaklandım. Telefonu hemen kapatmamın sebebi, beyefendi lafı başka yerlere çekecek de ondan. Uzun uzun dolapla bakışmamız üzerine kararımı vermiştim.
(Çanta yok)
Giyinip saçlarımı da sıkı bir atkuyruğu yaptım. Saçlarımın uçları kendiliğinden hafif dalgalı olmuştu. Çok ağır olmayan bir makyaj da yapınca hazırdım. Çok beklemeden Yağız geldiğine dair mesaj attı. Bekletmemek adına anneme çıktığıma dair haber vererek evden ayrıldım. Arabaya bindiğimde kemerimi takarken ne olduğunu anlamadan burnumdan öpülmüştüm.
- Yok öyle öptüm diyip kapatmak hanımefendi.
- Ha şey sen o-
- Ha şey ben ne?
- Aman Yağız ya akıl mı bırakıyorsun bende?
- Bırakmıyor muyum?Çapkınca gülerek dibime kadar girmişti.
- Hayatım sen böyle değildin bak. Bi arsız olma yolunda ilerliyorsun sanki.
- Allah Allah ne yaptım ki?
- Uğraşma Yağız efendi, benden koz alamazsın.Kahkaha atarak geri çekildi. Sonrasında da arabayı çalıştırdı.
- Eee naptınız bakalım?
- Selim malının sürpriz diye kendini yırttığı şey meğer evmiş. Bizim salak da bunu duyunca yiiiiaaaa Siliiimmmm diye eridi.Yaptığım taklit tekrar kahkaha atmasına sebep olmuştu. Yağız hiçbir zaman somurtkan bir adam değildi fakat gülüşlerimiz daha anlamlı kılınmıştı sanki.
- Eylül dua et araba kullanıyorum. Yoksa senin ağzını yerdim.
- Allah'ım sana şükürler olsun!
- Biz ne imanlı bir çift olduk böyle.
- Ya ya dime.Yolun geri kalanı da kısa sürede bitmiş ve Elif ablalara gelmiştik. Çoktan herkes gelmişti bile. Yağız içeriye geçerken ben de bir selam vermiş ve mutfağa Elif ablaların yanına geçmiştim.
- Eee anlat bakalım tatlım, nasıl gidiyor?
- İyi çok şükür abla.
- Aman Allah bozmasın canım.
- Amin Dilan abla. Aras nerde?
- Asya'nın yanında uyuyor. Onu izlerken uyuya kalmış.
- Nasıl da güzel seviyor kardeşini. Bir de benimkilere bak ayol.
- Aman abla seninkiler iki erkek olunca öyle olur tabi. ( Bu arada daha önce bahsettim mi hatırlamıyorum fakat Dilan'ın iki oğlu var.)
- Ah sorma Elif. Bir de Yekta olunca ev tam savaş alanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Gülümse Ben Severim ( Bir Mahalle Hikayesi )
Chick-Lit( Wattpad'de bu isimle yayımlanan ilk kitaptır. ) Seviyordu usulca, kimseye belli etmeden. Alışmıştı artık onun kendisinden hep bir adım uzakta olmasına. Hayat bu, geçiyordu nasılsa. Belki unuturdu kalbi zamanla. Belki de her şey bitti derken kader...