Abimlere kal gelirken Efe Mert'e onlarda kalmak için yalvarıyordu. Yanlış anlaşılmasın bu arada halamı hepimiz çok severdik. Zaten bu tepkimiz de ona değil eniştemeydi. Adam bildiğiniz patavatsızdı.
- Abi bak olmaz eve gidemeyiz. Anlıyor musun?!
- Lan bi dur!
- Harbiden abi ya. Eniştem Selin'le bana daha çok takık. Asıl endişelenmesi gereken biziz.
- Olsun.Hepimiz abime göz devirip toparlanmaya başlamıştık. Hazır olduğumuzda ise istemesek de yola koyulduk. Evin önüne geldiğimizde Yağız'a döndüm.
- Sen de gelsene.
- Henüz canıma susamadım güzelim.
- Duy bunları Efe. Enişten beni bir başıma bırakıyor!
- Güzelim ne alakası var şimdi?
- Öyle öyle. Ben anlayacağımı anladım.
- Abla şov yapmasan mı?
- Kes sesini Efe! Aman be gelmezsen gelme.Karşılıksız kalacağını düşünüyorsa çok yanılıyordu. Ben hiçbir şey yapmayacağım öyle mi? Koca bir nah çekerler adama!
Arkama bakmadan arabadan inmiş ve apartmana giriyordum. Merdivenleri tek tek çıkıp vardığımda Efe de asansörden iniyordu. Ne olurdu şu asansörlerden korkmasam?
Biz zile kim basacak kavgası yaparken abimler de gelmişlerdi. Sonuç olarak ise seslerimizi duymuş olacak ki, biz çalmadan açmıştı annem kapıyı.
- Nerde kaldınız siz?!
- Işınlanmayı icat edemedik henüz anne.
- Kırarım bacaklarını Eylül. Böylelikle yürümeyi de unutmuş olursun.
- Ha ha ha. Şakacı kadın seni.Sırayla içeriye girmiş ve montlarımızı asıp birer birer salona dökülmüştük.
- Ooo yeğenlerim gelmiş!Eniştem kalkmış ve hepimize sarılmıştı. Allah'ım imdat!
- Servet rahat bırak çocukları da otursunlar.
- Aman Meryem naptım sanki? ( Halalarının ismini verdim mi hatırlamıyorum fakat verdiysem de artık Meryem mdmsk)Eniştemi boşverip halama koştum. Tontişimi çok özlemiştim. Selin de benim gibi sarıp sarmalamıştı halamı.
- Lan boğucaksınız kadını!
& Sanane!
- Selim yeğenim kızlara niye lan diyosun?
- Lafın gelişi çıkmış öyle ağzımdan enişte pardon.
- Nişanlı adamsın, lafın gelişini bırak artık yeğenim.Yav ne alakaaa diye bağırmak istesem de sustum.
- Bir Selin bir de Kerem evde kaldı. Umut abi senin çocuklarda sıkıntı var galiba.
- Hatırladığım kadarıyla senin oğlanlar da bekar Servet.Amcam iyi, hoş, matrak adamdır da tersi pistir. Şuanda da enişteme normal konuşur vaziyette ağzına sıçarım demek istiyordu.
- Dayı darılıyorum ama.
- Hayırdır Serkan evlendin de haberimiz mi yok?
- Evlenmedim ama görüştüğüm var be dayım.
- Benim çocuklarımın da var. Gel gör ki babandan evde kalmış muamelesi görüyorlar.
- Konuş be babam!
- Kes lan hergele.Kerem abi tekrar mahzun haline dönmüştü. Şapşal. Hatırlatın yanaklarını ısırıcam bunun.
- Kız Selin benim niye haberim yok? Aşk olsun yani.
- Yok kız biliyorsun.
- Ha şu çocuk mu yoksa?!
- Evet halacım Furkan.
- Anaa adaşım çıktı ya la.Emre abimin karakter bakımından klonlanmış hali olan Furkan konuşmuştu. Olsundu, seviyordum. Ağzın kaydı Eylül. Tövbesteyşın.
- İstemeye geldi mi?
- Gelmedi enişte. Çünkü henüz ailemle yeni tanıştı.
- Bizim zamanımızda böyle miydi pehh!
- ADI ÜSTÜNDE enişte, sizin zamanınız. Kardeşim ne yaparsa arkasındayım.Kerem abi sabrının sonlarında gibiydi. Yaşasın kaos! Mahalle yanarken... Anladın sen. Terbiyesiz! Ok canım.
- Kerem haklı Servet. Bizim zamanımızla bir değil.
- Ne dedim ki canım.Lan bir de sonunda salağa yatmıyor mu? Gel çak ağzına! Halamın yanından kalkarak mutfağa, annemlerin yanına gittim.
- Anne.
- Zırlayacaksan sonra Eylül. Zaten migrenim tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Gülümse Ben Severim ( Bir Mahalle Hikayesi )
Chick-Lit( Wattpad'de bu isimle yayımlanan ilk kitaptır. ) Seviyordu usulca, kimseye belli etmeden. Alışmıştı artık onun kendisinden hep bir adım uzakta olmasına. Hayat bu, geçiyordu nasılsa. Belki unuturdu kalbi zamanla. Belki de her şey bitti derken kader...