"Taehyu, tekerlekli sandalye getirir misin?" Taehyu, hızlı adımlarla hastaneye giren Jungkook'a baktı bir kaç saniye. Kendine gelir gelmez hızla bir tekerlekli sandalye bulup Jungkook'un yanına götürdü. Jungkook, kızı tekerlekli sandalyeye bırakarak Taehyu'a baktı. "Areum'un üzerini değiştirmesine yardımcı olur musun?"
Taehyu, başını sallayarak kızın kucağındaki yaralı kediyi kucağına alan Jungkook'a bakmıştı. "Neler oluyor, Jungkook? Sırılsıklam olmuşsunuz."
"Sonra anlatacağım. Sen Areum'a yardım et lütfen." aceleyle konuşarak hızlı adımlarla koridorda ilerlemeye başladı. Dinlenme odasına girdiğinde koltukta oturan arkadaşları merakla Jungkook'a bakmaya başlamışlardı."Hyunjin, bu yaralı kediyi veterinere götürebilir misin?" Hyunjin, başını sallarken yerinden kalkıp Jungkook'un kucağındaki kediyi almış ve dinlenme odasından ayrılmıştı. Kedinin daha fazla ıslanmaması ve üşümemesi için küçük bir battaniyeye sarmıştı. Kendi üzerine de bir mont alarak yakınlardaki veterinere gitmek üzre hastaneden ayrılmıştı. "Üzerini değiştirmen gerekiyor." Jungkook, başını sallayarak kısa bir an Soo-an'a baktı. Dinlenme odasından çıkarak soyunma odasına geçmiş ve üzerindeki ıslak önlükleri çıkartarak kuru olanları giymişti.
Islak saçlarını havluyla kuruladıktan sonra soyunma odasından çıkarak yukarı-Areum'un odasına çıktı. Kapıyı tıklattığında hemen cevap gelmişti. "Gel." Jungkook, içeri girip Taehyu'nun yanına ilerledi. "Bir tek saçları kaldı." diye Jungkook'a bilgi vermişti, Taehyu. "Ben hallederim. Teşekkür ederim, Taehyu." kız gülümseyerek sorun olmadığını belirtmek adına başını iki yana sallamış ve odadan ayrılmıştı.
Jungkook, kurutma makinasını çalıştırarak kızın beline kadar uzanan siyah saçlarını kurutmaya başladı. Beş dakikanın ardından kurutma işlemi bitmişti. "Neden tek başına dışarı çıktın, Areum?" Jungkook, kurutma makinasını kenarı bırakırken kıza hitaben konuştu. Areum, işaret parmağını komodine doğrulttuğunda Jungkook, bakışlarını oraya odakladı.
Ne istediğini anlamış ve komodinin üstünde duran not defterini ve kalemi alarak kıza vermişti. Areum, not defterine söyleceklerine yazarak Jungkook'a uzatmıştı. "Kedi nasıl?" Jungkook, bakışlarını kıza odaklayarak derin bir nefes aldı. "Hyunjin, kedi'yi veterinere götürdü. Muhtemelen muayene ediliyordur. Gelişmelerden seni haberdar edeceğim. Şimdi kedi'yi bir kenarı bırakıp asıl konumuza dönelim."
Jungkook, içinde hissettiği karmaşa nedeniyle düz ifadesiyle bakıyordu kıza. "Neden tek başına hastane dışına çıktın?" Areum, yataktan sarkan bacaklarını tutarak yatağa uzanmaya çalıştığında Jungkook, kıza yardım etmişti. "Konuşmak istemiyor musun?" Areum, pikeyi üzerine örterek kucağına koyduğu elleriyle bakışmaya başladı.
"Sana bir şey oldu diye çok endişelendim. Eğer dışarı çıkmak istersen bana bildirmen yeterliydi. İstediğin zaman istediğin yere götürebilirim seni." Areum'un karşılık vermeyeceğini anladığında yatağın kenarına oturarak kıza bakmaya devam etti. "Sana kitap okumamı ister misin?" Areum, başını kaldırıp bir süre Jungkook'a bakmıştı.
"Şanslısın, bugün yeni bir kitaba başlayacaktım. Beraber başlamış oluruz. Kitabı alıp hemen döneceğim." Jungkook, yataktan kalkarak kızın yanından ayrılmış ve soyunma odasına giderek dolabındaki çantadan kitabını almıştı. "Jungkook, ben de seni arıyordum. Akşam yemeği yiyeceğiz gelsene sende." Jungkook, başını olumsuzca iki yana sallarken mahçupca gülümsemişti.
"Şuan işim var, sonra atıştırırım bir şeyler. Size iyi eğlenceler!" Taehyu'nun cevabını beklemeden kızın yanından ayrılıp Areum'un yanına çıkmıştı. Kız başını kaldırıp yanına gelen Jungkook'a baktı. Gerçekten işine önem veren biri. Jungkook, yatağın yanındaki sandalyeye oturarak bacak bacak üstüne attı. "Başlayalım. Umarım beğeneceğimiz bir kitap olur."
.
.
.
.Areum'un hastaneden ayrılmasının nedeni hastaneden sıkılmış olması. Pek ekstrem bir olay değil yani. Yolda ise kediyi görüp yanına gidiyor, kaldırıma oturarak kediyi kucağına aldığı sırada freni patlayan araba kızı son anda fark edip karşı şerite geçiyor ve başka bir arabayla çarpışıyor. Bu sırada tekerlekli sandalyede araba yüzünden sürüklenmiş oluyor.
Öptüm seni şap şup muahh :)♡