Areum, uyanır uyanmaz oturur pozisyona geçerek yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovuşturmuştu. Yatağının yaslanma kısmını kaldırarak arkasına yaslandı, mahmur haliyle odada göz gezdirirken kendisine gelmeye çalışıyordu. Bu sıralar kendisini yorgun ve bitkin hissettiği için günün çoğu vaktini uyuyarak geçiriyordu.
Tıklatılan kapıyı duyduğunda bakışlarını kapalı kapıya çevirdi. Bir süre sonra içeri giren Jungkook'da ki farklılığı fark eder etmez şaşkınca gözlerini belertti. Jungkook, saçlarını kestirmişti. Areum, başını eğerken elleriyle yüzünü kapatıp ağlama isteğini bastırmaya çalışsada yapamamıştı. Jungkook, sevgilisinin yanına giderek sıkıca o'na sarıldı.
Areum, bir süre sonra başını kaldırarak yaşlı gözleriyle sevgilisine baktı. "Bunu yapmana gerek yoktu." Jungkook, omuz silkerek gülümsedi. "Çok yakışıklı olduğum için böyle söylüyorsun değil mi?" Areum, gülerken göz yaşlarını silmişti. "Seni yakışıklı yapan görünüşün değil, yüreğinin güzelliği." Jungkook, şımarıkça gülümserken omuzlarını sıktı.
"O hâlde yaşlansam bile beni sevmeye devam edeceksin." Areum, hızla başını salladı. "Seni her zaman çok seveceğim." Jungkook, kızın saçlarına minik bir öpücük kondurarak bir kaç santim geriye çekildi. "Ben de seni her zaman çok seveceğim, çilek kız." Areum, elini Jungkook'un başına yaslayarak sağa-sola hareket ettirmişti. "Benim saçım?"
Jungkook, yerinden kalkarak elindeki karton poşeti gösterdi. Kızın saçlarının kesilmesi için kuaföre götürebilirdi ama bunun psikolojisine zarar vereceğini düşündü. Bu yüzden kendisi yapmaya karar vermişti. Areum, yerinden kalkarak banyoya geçmişti. Jungkook'un getirdiği sandalyeye-aynanın karşısına-oturarak aynaya bakmaya başlamıştı.
Kendini üzmek istemesede saçlarını kaybetmesi o'nu ciddi mânâda üzüyordu. Bu üzüntüyü en aza indirgeyen ise Jungkook'du. Jungkook'un varlığı Areum'a büyük bir moral kaynağı oluyordu. Jungkook, kesim örtüsünü kızın boynuna sardıktan sonra makinayı çalıştırarak kızın saçlarını kesmeye başladı. Ara sıra kızın dudağına minik öpücükler kondurarak gülümsüyordu.
Saçları tamamen kesildiğinde aynada kendisine baktı. Ellerini başına yaslayarak ovuşturmuştu. "Bu geçici bir durum biliyorsun değil mi? İyileşince saçların eski haline dönecek." Areum, gülümseyerek eğilmiş bir şekilde kendisine bakan sevgilisine baktı. "Biliyorum. Saçım kesilmeden önce üzülüyordum ama şuan gayet iyiyim. Teşekkür ederim. Yanımda olduğun, beni sevdiğin, bana iyi geldiğin, kısaca varolduğun için."
Jungkook, gülümserken elini kızın yanağına yaslayıp baş parmağıyla okşadı. "Ben de teşekkür ederim. Bana uçsuz bucaksız bir mutluluk yaşattığın ve değerli sevgini bana verdiğin için."
.
.
.
.Öptüm seni şap şup muah (:♡