8.bölüm

782 88 7
                                    

"Areum'u gördünüz mü? Odasında yok." Hyunjin, telaşla dinlenme odasına giren Jungkook'a bakarak gülümsemişti. "Sakin ol, Jungkook. Bahçede hava alıyor." Jungkook, rahatça bir nefes verip gülümsemeye çalışarak başını salladı. Hyunjin, telefonunu cebine sıkıştırarak yanında duran taşıma çantasını eline aldı.

"Bu arada, bu minik dostumuzun tedavisi tamamlandı. Ön iki ayağı kırılmış, bir süre fazla hareket etmesi iyi olur dedi veteriner." taşıma kutusunu Jungkook'a uzatarak gülümsedi. Jungkook, minnattar bir şekilde gülümseyerek başını hafifçe eğip kaldırmıştı. "Teşekkür ederim, Hyunjin." Hyunjin, elini Jungkook'un koluna koyarak bir kaç kez pat patlarken önemli olmadığını belirtmek adına başını iki yana sallamıştı.

"Önemli değil." Jungkook, dinlenme odasından ayrılarak bahçeye çıkmıştı. Areum'u beraber oturdukları bankın orada görünce gülümsemeden edememişti. Yanına ilerlerken taşıma kutusunu hafifçe arkasına sakladı. "Umarım günün güzel geçiyordur." Areum, duyduğu ses ile yanında duran Jungkook'a bakmıştı. O'nu gördüğü için mutluydu fakat yüzünde en ufak bir mimik bile oynamamıştı.

"Güzel geçmiyorsa eminim bunu gördükten sonra güzel geçecektir. Tadaa~" taşıma kutusunu hafifçe havaya kaldırarak kızın görüş açısına soktuğunda Areum, hafifçe kaşlarını havalandırmıştı. Jungkook, sevinçle gülümseyerek banka oturdu. Areum'un ilk defa bir şeye tepki verdiğine şahit olduğu için mutlu olmuştu. Bu tepki küçük bir tepki olsa da Jungkook'un mutluğu büyüktü.

"Bu kedi artık bizim kedimiz. İsmi ne olsun sence?" Areum, bir süre öylece Jungkook'a baktıktan sonra not defterini çıkartarak söylemek istediklerini yazdı. "Sen iyi misin? Jimin, iki gün önce hasta olduğunu söyledi." Jungkook, yazanları okuduktan sonra yüzünde şımarık bir gülümseme belirdi. "İyiyim. Sadece ufak bir soğuk algınlığı."

Areum, başını eğerek kucağında duran ellerine bakarken sıkkınca nefes verdi. Benim yüzünden oldu. Jungkook, kızın çenesinden kavrayarak kendisine bakmasını sağladı. "Kediye bir isim düşündün mü?" Areum, not defterine kedinin ismini yazıp Jungkook'a doğrulttu. "Cesur." Jungkook, kaşlarını havalandırarak gülümsedi. "Çok güzel bir isim. Bu ismi seçmenin bir nedeni var mı?"

Areum, tekrar not defterine bir şey yazmaya başladı. "Cesur olması için." Jungkook, hayretle başını sallayarak gülümsedi. "Kucağına almak ister misin?" Areum, onayla başını salladığında Jungkook, kediyi dikkatle taşıma kutusundan çıkartarak kızın kucağına bıraktı. "Çok şirin bir kedi." Jungkook, kedinin tüylerini okşarken konuştuğunda Areum, yakınında duran yüze baktı.

"Beş dakika sonra Cesur'a veda etmemiz gerekiyor." Jungkook, gülen gözlerini kıza odakladığında yakın olduklarını daha yeni fark etmişti. Geri çekilerek aralarına mesafe koyarken yutkundu. Areum, elini kedinin başına yaslayarak yavaşça yumuşak grili beyazlı tüyleri okşamaya başladı. Kedi mayıştıkça kızın kucağına iyice yerleşiyordu.

"Tedavi vakti." Jungkook, kızın kucağında uyuyan kediyi nazikçe alıp taşıma çantasına yerleştirdi. "Ben Cesur'u Jimin'e bırakıp hemen geliyorum." Areum, bir kez başını sallayarak Jungkook'un hareketlerini izledi. Genç erkek, taşıma çantasının kapağını kapatarak kızın yanından ayrılıp dinlenme odasına geçti. "Jimin, rica etsem ben hastalarla ilgilenene kadar Cesur'a bakabilir misin?"

Jimin, kaşlarını havalandırarak Jungkook'un elindeki taşıma çantasına baktı. "Kediyi sahiplendin mi?" Jungkook, gülümseyerek başını salladı. "Cesur, demek? Çok güzel bir isim." demişti Jimin, taşıma kutusunu alıp içinde duran minik kediye bakarken. "Teşekkür ederim, Jimin. Gittim ben!" Jimin, aceleyle yanından ayrılan arkadaşının arkasından bakarken gülümsedi.

Jungkook, hızlı adımlarla bahçeye-Areum'un yanına dönmüştü. O'nu tek bırakmak istemiyordu. Bir daha hastaneden tek çıkıp gider diye aklı çıkıyordu. Bu yüzden herkesi tempihlemişti, tüm fizik tedavi bölümünün gözü kızın üzerindeydi. "Geldim, gidelim!" kız ile birlikte tedavi odasına çıkmıştı. "Bu arada okuduğumuz kitap yarım kaldı. Bu akşam devam edelim mi?" dedi Jungkook, kızı kucağına alırken.

Areum, bakışlarını Jungkook'a odakladı. Daha önce kimsenin ilgilenmediği kadar güzel ilgileniyordu. Areum, Jungkook'un işine önem verdiği için bunları yaptığını düşünüyordu. Böyle düşünse bile kendisiyle bu kadar güzel ilgilenmesi Areum'u düşünmesine sebep oluyordu. Jungkook'u düşünmesine sebep oluyordu.

Jungkook, elbette işine önem verip özen gösteriyordu, fakat kıza işinden daha fazla önem veriyordu. Farkında olmasada durum buydu. Jungkook, kızı bobath yatağına yatırarak merakla o'na bakmaya devam etti. "Hm?" Areum, sadece başını sallamıştı. "Kitabı beğendiğini biliyordum!"

.
.
.
.

Bu arada gereksiz bir bilgi ama Cesur karakteri benim minik kızım-kedim arkadaşlar. Kendisini çok sevdiğim için o'nun ismini ve görünüşünü kullanmak istedim.

Öptüm seni şap şup muahhh :)♡

ikigai • jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin