-11-

1.2K 72 14
                                    

Medya: Efna Kozan ve Behnan Şahmaranoğlu.

"Bir yangındı, bir ben yandım."

Eklediğim şarkıyı, dinleyebilirsiniz bölümü okurken.

&
Behnan Şahmaranoğlu, beni enkazın tam ortasına bırakıp gittiğinde, kendimi atmış olduğum yatakta, umarsızca döküyordum gözyaşlarımı. Gittiğinden beridir neredeyse yarım saat geçmişti. O gittikten sonra ışığı örtüp, karanlıkta öylece duruyordum.

Hayatım zaten yeterince karanlıktı, aydınlıkları görmek bile bana haramdı artık. Odanın içerisine giren loş ışık ile kapının açıldığını anladım. Hızlıca sildim gözyaşlarımı ve karşıdan gelen bedene baktım.

Karanlık siluet tam yatağın üzerinde oturdu. Odaya vuran ay ışığı ile, o bedenin Yâde Avbin'e ait olduğunu gördüm.

"Götürmedi değil mi seni o hergele?" Ağlamaktan tıkanan burnumu çektim.

"Bende pek gitmek istemiyordum zaten, önemli değil Yâde."

"Behnan inatçıdır, gururludur. Birden kendini evliliğin tam ortasında bulunca, dengesizleşti bilirim. Senden önce evlilik istemezdi. Başından bir sevda geçti gitti, onu derbeder etti. O yılan gözlü kız, onun tüm güzel duygularını elinden aldı da gitti. Üstüne kardeşinin olayıda olunca, geriye böyle asabi, huysuz ve inatçı bir Behnan bıraktı." Bahsettiği yılan gözlü kız, eski nişanlısı Beritan'dı.

"Yâde sadece o değil, bende kendimi bu evliliğin içinde birdenbire buldum ama onun gibi kalp kırmayı değil de herşeyden önce kabullenmeyi öğrendim. Kimseye zarar vermeden. Ama önüne gelen herşeyin suçlusu benmişim gibi bana yükleniyor. Ben böyle olsun istemedim ki!" Diyerek sitemde bulundum. Yaşlı kadının gözleri hüzünlendi ve eliyle saçlarımı okşadı.

"Biliyorum keça min biliyorum. Şimdi eğer burada böyle gözyaşı dökmeye devam edersen, bu hikayenin en çok yaralananı sen olursun."

"Ne yapabilirim ki başka?" Diyerek yanağımda kalan son gözyaşlarını sildim.

"Yeniden doğacaksın sen. Behnan Şahmaranoğlu'na karşı yeniden doğacaksın. Böyle oturup ağlamak, herşeyi kabullenmek onun sadece keyfini yerine getirir. Sen kaderin ağlarını ona mı bırakacaksın, yoksa sen mi öreceksin o ağları? Karar senin keça min."

"Ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."

"Kalk ve iyice süslenip hazırlan. Ondan sonra düğüne katılacaksın."

"Ama Behnan -"

"Yani kaderin ağları Behnan'da mı kalsın diyorsun?"

Söylediği şeyler bir şimşek gibi zihnimin içerisinde yankılandı ve kalbime işleyen her kelime, bana hırs kattı.

"Kim bırakacak beni düğüne?" Yade Avbin istediği sözleri duyunca huzurla gülümsedi ve yavaş hareketlerle ayaklandı.

"Konağın şoförüne diyeceğim, bırakacak seni. Hadi bakalım iyi eğlenceler."

Yâde Avbin'in odadan çıkması ile ayaklandım ve karanlık odayı lamba ile aydınlattım. Aydınlatacağım tek şey sadece bu oda değil, Behnan Şahmaranoğlu'nun kararmış yüreğide olacaktı. Fakat ona karşı asla gardımı indirmeyecektim. Onu sadece yaptıkları yüzünden pişman ettirmek istiyordum.

İlk olarak hızlıca kızaran gözlerim yüzünden elimi ve yüzümü yıkadım. Dolabın karşısına geçtim ve uzun yeşil bir elbise aldım. Ön kısmı boydan boya gold rengindeki işlemelerle süslenmiş, harika bir elbiseydi. Uzun saçlarımı dalgalar halinde aşağıya doğru saldım. Gözlerimi ön plana çıkaran bir makyaj ile aynaya baktım.

ÜVERCİNKA|TÖRE|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin