-13-

1.4K 75 151
                                    

Medya: Efna ve Behnan.

"Ruhu çok ağrıyordu, her zaman gülüyor olmuş olsa bile.."


&

Günlerden perşembeydi. Behnan Şahmaranoğlu'nun hasta olduğu gece sonrası, sabah uyandığımda onu görememiştim. Aynı günün gecesi yine gelmemişti ve böylece iyileştiğini anlamıştım. İyileşince odaya gelme gereği duymamıştı çünkü bunu dün gece gelmemesiyle farketmiştim.

Bergüzar Hanım bugünü temizlik günü ilan etmiştik ve canımızı çıkarırcasına temizlik yaptırıyordu.

"Efna oraları iyice ovmamışsın görüyorum! Sanırım yine odaya kilitlenmek ve aç kalmak istiyorsun?" Tehtidleri beni zerre korkutmuyordu.

"Yapıyorum Bergüzar Hanım."

"Aferin. İyice temizleyin buraları. Bittiğini göreyim de gitmem lazım."

"Nereye anne?" Diyen Heval'in sorusunu cevaplayan Bergüzar Hanım, aynı zamanda bana imayla bakıyordu.

"Hayırlı bir iş için, bir yakınımızı ziyarete."

"Ne o Bergüzar yenge, yoksa Rezzan için kız istememi var?"

"Kim için olduğunu göreceğiz kızım. Neyse siz temizleyin buraları. Geldiğimde kontrol edeceğim." Aklıma birşeyler geliyordu fakat bu kadarını yapacağına ihtimal vermiyordum. Bu yüzden bu düşünceleri zihnimden def ettim.

Biten işlerimin ardından odama çıktım. Bugün babamları görmeye gitmek istiyordum fakat Yâde Avbin uyuduğu için ona söyleyememiştim. Tek seçenek kalmıştı, oda Behnan'a söylemekti.

Telefonu aldım ve daha önce hiç aramadığım Behnan Şahmaranoğlu'nun numarasının üzerine tıkladım. İlk çalışta açılan telefon ile, kalbim gümlemeye başladı.

"Alo Efna?" Sesindeki şaşkınlık, aramamı beklemediğinin kanıtıydı.

"Rahatsız ettim kusura bakma. Ben birşey diyecektimde."

"Söyle."

"Bugün babamları görmeye gidebilir miyim?"

"Şoför seni bıraksın. Akşama dönmüş ol çünkü misafirlerim gelecek."

"Misafir mi, kim?"

"Akşam görürsün." Diyerek telefonu yüzüme kapatmıştı. Yok gerçekten düzelmezdi bu! Anladım ki sadece hasta olduğu zaman melek oluyordu.

Bu durumu umursamadan telefonu indirdim ve hazırlanmaya başladım. Üzerime kırmızı kalp yaka bir elbise giydim. Saçlarımı salık bıraktım vehafif makyaj yaparak hazırlandım. Tabiki lavanta kokumu serpiştirmeyi unutmamıştım.

Çalan telefonun sesi ile yeniden telefonun olduğu yere yürüdüm. Ekranda Ömer yazısını görünce ellerim titremeye başladı. Beni nasıl hala arayabilirdi?

Telefonu yere bıraktım ve aramanın sonlanmasını bekledim. Sonunda biten arama ile derin bir nefes aldım ve arama kayıtlarını sildim. Hem sonradan artık aramamıştı. Belkide yanlışlıkla aramıştır diye önemsemedim.

Tamamen hazır olduğumda çantamı alarak aşağıya indim. Dilan'ın ıslık sesi ile gülümsedim.

"Efna yenge senin rengin kesinlikle kırmızı!"

"Yenge sen abimi kalpten götürmeye niyetlisin kesinlikle!"

"Tamam kızlar abartmayın."

"Hayırdır nereye gelin?" Bergüzar Hanım hazırlanmış, çıkmak üzereyken beni görünce duraksamış ve çattığı kaşları ile karşıma geçmişti.

ÜVERCİNKA|TÖRE|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin