Medya: Bölüm için bir şarkı.
"Güçlüyüm! Çünkü başka seçeneğim yok. Düşersem kimsenin tutmayacağını biliyorum."
&
Neredeyse 20 dakikadır mutfakta tek başımaydım ve ne yapacağımı bilmeden odanın içerisinde volta atıp duruyordum.
İçeriden çoğu kişinin uğlutuları geliyordu fakat net olarak duyduğum hiçbir şey yoktu.
Behnan Şahmaranoğlu'nun bu gece buraya gelmeyerek, bu evliliğe olan tepkisini gayet iyi anlamıştım. Tıpkı beklediğim gibiydi aslında.
"Şey içeriden kahve yapmanı istiyorlar da."
Ürkek bakışları, titreyen sesi ile mutfağa giren kıza döndüm. Kumral saçları, yuvarlak yüzü ve elaya çalan gözleri ile oldukça tatlı görünüyordu.
"Tabi yapıyorum hemen." Diyerek dolaptan cezveyi ve dibek kahvesini çıkardım.
"Ben Heval. Birazcık görümcen oluyorum da."
Ben kahveyi yaparken, tezgaha yaklaşıp benimle konuşan kıza gülümseyerek baktım.
"Bende Efna."
"Biliyorum. İsmin baya bi duyuldu çünkü bizim evde."
"Şey siz kaç kardeşsiniz?" Diyerek merak ettiğim soruyu yönelttim.
"Biz 6 kardeştik. Tabi Hebun'dan sonra." Sonlara doğru titreyen sesi ile yüreğimde ki sancı sızlamaya başladı.
"Ben... Gerçekten çok üzgünüm."
Heval gözündeki yaşı hızla silerken yeniden gülümsedi. Anladığım kadarıyla çok pozitif bir kızdı.
"Senin suçun yok ki kötü hissetme lütfen. Sadece-" dedi iç çekerken.
"Sadece acısı çok taze. Hala inanamıyorum ve inanmak istemiyorum ben."
"Hebun eminim ki bizleri uzaktan izliyordur ve yine eminim ki seni böyle görmek istemezdi."
"Haklısın yenge. Ay şey kusura bakma yenge dedim de sorun olmaz senin için değil mi?"
Kafamı iki yana salladım ve cezveye döndüm.
"Sorun değil."
"Yâde Avbin'in bize anlattığı kadar varmışsın."
"Anlamadım?"
"Babamın annesi, Yâde Avbin. Seni görmüş daha önce ve bahsediyordu çok güzel bir kız alıyoruz diye. Gerçekten dediği kadar varmışsın."
Yanaklarım al al olurken utançla gülümsedim.
"Ben teşekkür ederim. Kahveler hazır geçelim mi?"
"Olur." Sıcak gülümsemesini yolladı ve önden ilerledi.
Onu takip ederek elimdeki tepsi ile yavaş adımlarla yürümeye başlardım. İçimde heyecan duygusu olması gerekirken sadece korku vardı. Çünkü bu gece hayatımın bitişi kesin bir şekilde imzalanıyordu.
Salona girdiğimde ilk olarak sağ köşede oturan Babam ile geldiği zaman bana gülümseyen adama doğru götürdüm kahveleri. Onlar aldıktan sonra kadınların olduğu tarafa yöneldim ve en başta Yâde Avbin'in kahvesini uzattım. Daha sonra yanında ona çok benzeyen kadına, en sonda ise geldiğinden bu yana bana öfkeyle bakan kadına.
Annem ve yeni tanışmış olduğum Heval'inde kahvesini verdikten sonra bir köşeye oturdum ve başımı önüme eğdim.
"Sebebi ziyaretimiz malumdur Mehmet. Kızın Efna'yı, Oğlumuz Behnan'a istiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVERCİNKA|TÖRE|
Teen Fiction& Onlar yıllardır süregelen, kökleri yaşadıkları toprakların efendisi olan törenin; kurban ettiği canlardan sadece ikisiydi. Rızaları olmadan savaş meydanına atılıp, ellerine bir ok bile verilmeden savaşmaları istenmişti. Bir tarafta hayalleri ile y...