-14-

1.3K 87 99
                                    

Medya: Şahmaranoğlu Konağı.

Arkadaşlar bol bol yorum istiyorum. Yaptığınız yorumlar beni motive eden şeyler. Bölümleri yazmamdaki en büyük etken ve bu yüzden lütfen bol bol yorumm🌸




&

"Efna sen gerçekten iyi misin?"

"İyiyim Leman gerçekten bir yerimde ağrımıyor hem."

"Ya ne bileyim içim rahat değil. Allah'tan Behnan yanındaydı da attan düştüğünde yardım etti."

"Yaa öyle." Diyerek gözlerimi devirdim.

Herkes gölün kıyısından dönmüştü ve doğal olarak nasıl bu hale geldiğimi merak etmişlerdi. Behnan insanlara bir cevap vermezken, ben at binmek istediğimi ve kazayla düştüğümü söylemiştim. En azından herkesin kafasındaki soru işaretleri silinirdi.

"Sakarlıkta çığır aştın yenge bravo. Kırk yıllık atı nasıl yoldan çıkardın Allah bilir." Diyen Jiyan ile gülümsedim. Bu haldeyken bile beni güldürebiliyordu.

"Jiyan senin yine çenen düştü anlaşılan."

"Şimdi sen niye araya girme gereğinde bulundun ki canım ikizim."

"Konu sen olunca istemsizce giriyorum canım ikizim."

"Ayy Allah aşkınıza başlamayın yine!"

"Dilan bak yine söylüyorum canım benim şikayetçiysen bu halimizden, evinin yolunu biliyorsun."

"Sende elbet bizim eve geleceksin ama Heval. Görüşürüz o zaman."

"Yeter! Kesin sesinizi artık." Behnan'ın gür sesi ile herkes susmuştu.

"Leman sen herkes ile birlikte aşağıya inseniz, hem Efna dinlensin bu gece." Onu tanımasam, gerçekten düşünceli olduğunu zannederdim.

"Tabi Behnan iniyoruz hemen. Yarın görüşürüz olur mu? Birşeye ihtiyacın olursa karşı odadayım."

"Tamam teşekkür ederim." Diyerek Leman'a gülümsedim.

Herkes odadan çıktıktan sonra Behnan, yatağın başına geldi ve yanındaki koltuğa oturdu. Ellerini önünde birleştirdi ve bana dikkatlice bakmaya başladı.

"Dinliyorum." Diyerek arkasına yaslandı.

"Neyi?"

"Yaptığın aptallıkların nedenini."

"Ben aptallık falan yapmadım!"

"Efna! Sabrım gerçekten tükeniyor. Küçük bir çocuk gibi mızmızlanmayı kes ve adam akıllı iletişim kuralım."

"Gerçekten mi? Sen iletişim kurmayı bilirmiydin Behnan Ağa?"

"Efna! Yeter dedim."

"Yetmeyecek anlıyor musun yetmeyecek. Hem sen burada benim gibi küçük bir çocuğun başında duracağına, annenin senin için seçtiği kızın yanına git!" Kendimi tutamayıp, yüzüne doğru bağırmıştım Behnan Şahmaranoğlu'nun.

"Ne kızı, ne diyorsun sen yine Efna?"

Alaycı bir tavırla gülümsedim ve yeniden gözlerine döndüm.

"Bilmemezlikten gelme! Duydum sizi telefonda konuşurken. Kuma hakkında konuşuyordunuz." Titreyen çenem ile neredeyse ağlayacaktım ama kendimi tuttum. Onun karşısında aciz görünmek istemiyordum.

"Sen benim telefon konuşmalarımı mı dinliyorsun?" Diyerek yanımda oturdu. Yakınlığı aklımı bulandırırken, aldığım nefesi tuttum.

"H-hayır dinlemiyordum. Duydum sadece."

ÜVERCİNKA|TÖRE|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin