XVIII❤️

1.2K 178 136
                                    

Merhaba bebeklerim. Nasılsınız?

Geç geldim biliyorum. 1 ay oldu. Kusura bakmayın lütfen. Ama her şeyin üst üste geldiği bir zaman dilimindeyim.

Ama sorun yok;) Life goes on. Let's live on!

Bölüm nasıl fikrim yok. Zaten wattpad'i silme perileri geliyor. Sadece wattpad'i değil, tüm her şeyi. Telefonu duvara fırlatasım var.

İstediğim gibi olmadı. Hoş ne istediğimi bile bilmiyorum. Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla. Ne olduğunu bulsam sorunlarımdan biri çözülecek. Ama nerede o.

Bu defa bölüm bu kadar geç gelmeyecek. En fazla 15 güne gelir güzellerim.

Sizi seviyorum bebeklerim💙🤍❤

Sınır: 100 vote, 120 yorum

İyi okumalar;)

Jungkook: 7 aylık
















Yazar'dan~

"Jimin! Bu hâlin ne?!"

"Taehyung"

Çaresiz bir fısıldayış. Uzun olan anbean içini saran endişeyle mavi saçlıyı kolları arasına aldı. Ağlayan beden ayakta zor duruyordu şayet.

Kendinin de ağlaması an meselesiyken dolan gözleriyle "Aşkım, neden ağlıyorsun?" diye sordu. Aklına gelebilecek tüm kötü senaryolar artık beyninde cirit atıyordu. Bunu engellemekse ölüm kalım savaşıydı.

Kapıyı kapadığı sırada yanlarına gelen Jungkook gördüğü manzarayla gözlerini büyütmüştü. Ellerini karnına sararak onlara adımladığında endişeyle "Hyung, neden ağlıyorsun?" diye sormuştu. Başını beyaz gümüşü saçlının boynuna sokan Jimin kımıldamadan yandan ona bakan Jungkook'un harelerine baktı.

Gözyaşlarını yağmur misali akıtan mavi saçlı hamile olanın kalbini sızlattı. Onu hiç böylesine yıkılmış görmemişti. Her zaman dimdik duran, gözyaşlarını perdeleyen Jimin'den iz yoktu.

Küçük çocuk gibi omuzları sarsılıyor, hıçkırıklarıyla yürek dağlıyor, titreyen esmer ellerin onu sıkıca sarmasına izin veriyordu.

"G-git Jungkook. Odana çık lütfen. H-hamilesin"

Dudaklarından içli bir soluk bıraktı. Getirisinde bilmem kaçıncı ağlama krizi. Onu bu hâldeyken uğraştırmak istemeyen siyah saçlıysa ufacık başını sallamış, arkasını dönmüş, odasına yönelmişti.

"J-Jungkook"

Titrek bir seslenişti durmasını sağlayan. Bacaklarının onu taşıması için dualar etmeye başlamıştı Jungkook. Mavi saçlı "M-merdivenler... Merdivenlerde dikkatli ol lütfen" dediğinde yüreğinde bir şeyler koptu. Her ne olmuştuysa Jimin'i derinden etkilediği belliydi. Eğer biraz daha orada beklerse ağlayacağını anlayan hamile olan hızlı adımlarla odasına koştuğunda kısa boylu öylece Taehyung'un kolları arasında yığılmıştı.

"Ellerimde öldü, Alba'm"

Kollarını sıkıca sardığı boyuna daha da sarıldığında havalandığını hissetti. Hızlı adımlarla kucağına aldığı aşkını odasına taşıyan Taehyung için dünya durmuş gibiydi. Sevdiğini böyle görmeye alışkın değildi.

Birisine omuz olacak güçte değildi kendince esmer tenli. Yetersizlik hissi tüm vücudunu sarmıştı. Kalbini birisi avuçlamış gibi hissediyordu. Nefes almanın nasıl bir şey olduğunu unuttuğu bir zaman dilimindeydi. Kendisini sakinleştirmeli, eşine destek olmalıydı.

Blue or Red? VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin