Barda Taehyung ve Jungkook sarhoşluğun getirisiyle birliktelik yaşar. Bu birliktelikten Jungkook hamile kalır. Gel gör ki, Taehyung Jimin ile evlidir ve ona aşıktır. Jungkook'un hamile olduğunu öğrenen Jimin ne yapacaktı?
Mavi güven, sadakat, huzur...
Jungkook hayatı boyunca hiç böyle yük gibi hissetmemişti. Esmer tenli kızını cam parça taşır gibi yavaşça kucağında tutmuş, hafifçe sallarken başına öpücük konduruyordu.
Dolu gözleriyle bebeğini yukarı kata çıkaran adamın arkasından ilerlerken dudaklarını birbirine bastırdı hıçkırıklarını gizlemek için. Ev sessizdi. Sessizlik bozulsa son gelecek gibiydi.
Beyaz tenli sessizlikten, evde duyulan adım seslerinden nefret ederdi. Uzun süredir kurtulduğu o sessizlik yine hücum etmişti hayatına.
"Jungkook, sen neden ayaktasın? Eski odana geçebilirsin artık. Prensesim uyuyor zaten. Lütfen git uzan hemen. Eşyaları taşıyorum ben de"
Bunu duymayı bekliyordu sanki. Koşar adım yarasını umursamadan odayı terk etti. Eski odasına girmiş, hızlıca yatağına uzandığında yanakları artık ıslaktı.
Jimin gitmişti.
Artık yoktu. Bunu kabullenmekti onu sürekli ağlatan. Taehyung çökmüştü, ama hiç ağlamıyordu. Aksine yüzünde tebessüm vardı.
Kabullenmediği her hâlinden belliydi. Gece olunca eve gelecekmiş gibi davranması yüreğini dağlıyordu. Belki de ağlamasının sesi esmer tenli tarafından duyulmayacak kadar sessizdi. Fakat tüm gökyüzü şahit olmuştu.
Yarım saat boyunca Taehyung'un evin içinde koşuşturma sesini dinledi. Tek bir odanın kapısı açılmadı.
Açıldığında ise sarf edilen cümleler bastırılan çığlıkları ortaya serdi. Gözyaşlarının sesi artık duyuluyordu.
"Jimin, hayatım bugün mesain var mıydı? Aklımdan çıktı maalesef"
Bomboş bir oda. Her köşesinde bir anı olan. Artık neşe değil, kasvet kokan bir oda.
