VI❤

1.4K 179 108
                                    

Merhaba bebeklerim. Nasılsınız?

Becerdiğim kadarıyla çabuk gelmeye çalıştım. Umarım severek okuyacağınız bölüm olur.

Umut ediyorum ki, 80 yorum yapabilirsiniz. 2300+ kelimeye karşı 80 yorum fazla mı?

Sakın yanlış anlamayın. Dilencilik yapmıyorum veya fici büyütmek, hesabı büyütmek niyetinde değilim. Biz bize olalım yeter.

Fakat sizi de hissetmezsem ben kime yazayım bölümü?

Asla ama asla bir yazar olduğumu söylemiyorum. Söylemeyeceğim de. Kitaplarımın hepsi cringe. Farkındayım. Acemice yazıldığını biliyorum. Ancak okuyan herkes iki yorum yapsa zaten 80 yorum olacak.

Neyse sınır koymuyorum. Kalbinden geçen yapsın işte;




























Jungkook'tan~

"O iyi mi Jimin?"

"Bebeğin çok iyi Jungkookie"

Cevabıyla dolu gözlerimden su süzülmüştü. Bebeğim çok iyiydi. Ona iyi bakabilmiştim. Bir şey becerebilmiştim bu hayatta.

"Bak şu küçük nokta yumurcak"

Neşeli sesine karşı ağzımdan kıkırtı kaçmıştı. Bakışlarım tombul tatlı parmağının gösterdiği yere kaydığında gülüşüm genişledi.

Yüzümde sarhoş gülümsemeyle başımı geri koyduğumda beyaz alet kasığımdan kalkmıştı. Başım anında yeniden kalktığında hyung eline aldığı peçeteyle jeli silmeye başlamıştı.

"Zahmet etmeseydin hyung. Ben yapardım" diye hızla söylediğimde kahkaha atarak "Sorun değil Red" demişti. Kaşlarım çatılmışken dikelip tişörtümü aşağı sıyırmıştım.

"Niye gülüyorsun Jimin?"

"Bir 'hyung' bir 'Jimin' demene"

Sedyeden inip hyungun masasının karşısındaki koltuğa oturmuştum. Dudaklarım kendinden büzülürken kısık sesimle mırıldanmıştım.

"Ama... Siz istediğim gibi seslenmemi söylediniz. Ama... ben prensiplerle büyütüldüm. Alışkanlık kendimden büyük birine 'hyung' diye seslenmem. Sizin için sorun değilse hem adınızla hem hyung desem?"

Sonda bulduğum harika fikirle ellerimi çırpmıştım. Jimin bu dediğime daha yüksek sesle güldüğünde istemsizce ben de gülmeye başladım. Hyungun gülüşü çok güzeldi. Aynı zamanda bulaşıcı.

Jimin hep gülsün istedim. Ona gülmek yakışıyor. Hyungum her zaman gülsün.

"Taehyung'un ismi çok kullanışlı. Tae ve hyung. Çok zekiyim dimi?" diye kıkırtılarım arasından devam ettiğimde gülüşü daha da şiddetlenmişti. Kendimize geldiğimizde göz kenarların silip konuşmuştu.

"Tanrım, gülmekten karnım ağrıdı Jungkook. İstediğini istediğin zaman de bize. Ha birde. Gerçekten çok zekisin"

Bana uzattığı ultrason görüntüsüyle konudan caydım. Bir şey anlamasam da Jimin'in az evvel gösterdiği yeri parmağımla okşadım. Kendimden bağımsız dudaklarım gerilmişti.

"Günlüğüne yapıştırabilirsin küçük bey... Bebek artık 4.haftasına geçti. Neredeyse 1 aylık. Diğer kontrolü 7.haftasında yapacağız. Aynı zamanda 6.haftadan sert kaslarının erimesi için iğne yapacağız"

Başımla onaylamış, ağzımı açıp küçük olmadığıma dair itirazlar sıralayacakken kapı tıklatılmış, Jimin de girmesi için komut verdiğinde içeriye mavi takımda bir adam girmişti.

Blue or Red? VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin