Blue or Red? Vminkook

XXIX🤍

Yazardan~

"Hastanemin başarısı bu! Doktor heyetimden birisinin formu anında kabul olunmuş. Bu ne demek biliyor musunuz?!"

Namjoon coşan duygularını gizlemeden hastanesini ve doktorunu gururla övmüştü. Bu övgülerin Jimin'i utandırdığı yetmezmiş gibi kuzeninin "Gerçekten işinde çok başarılısın. Seninle gurur duyuyorum. İçimizde en zeki sensin benden sonra. Kan bağı olsa gerek ama neyse. Sonuçta zekisin" demesiyle yanakları kızarmıştı.

"Abartmayın bu kadar. Hepimiz iş hayatımızda oldukça başarılı ve yetenekliyiz. Sertifikalarınız var sayısız"

Jimin'in dediğini hepsi ciddiyetle dinledi. Tek yanlış yoktu dediğinde. Oldukça başarılı bir ekiptiler.

Uzayan saçlarını ukala tavırla kulağının ardına tarayan Seokjin "Cidden. Bir odadaki herkes mi akademik anlamda başarılı olur kardeşim?!" diye kendi kendine atarlandığında ortamı sessizliğe gömen konuşma Jungkook'tan gelmişti.

"Herkes değil. Sizler. Doktorlar ve bir mimar olarak siz başarılısınız. Böyle bir çevrem olduğu için gururluyum. Kızım gerçekten eğitimli kişilerle büyüyecek"

Garip sessizlik ortama çöktü. Herkes verilecek doğru cevabı arıyor gibiydi. Kısa sürelik gözler kesişiyor, sonra farklı köşelere bakıyordular.

Cevap verme işineyse ele alan kişi Yoongi oldu. Kolunu yasladığı kanepe kenarından çekmiş saçını geri tararken "İşletme okudun bildiğim kadarıyla. Neden kendini küçük görüyorsun? Oldukça yetenekli olduğun da açık. Sadece iş hayatına atılman, tecrübe kazanmak yeterli" demişti.

Eşinden cesaret alan Hoseok da "Katılıyorum. Yetenekli olduğun nereden desen belli" diye eklediğinde Jimin elindeki tabağı sehpaya bırakıp konuşmuştu.

"Hayatım, çok güzel makyaj sanatı yapıyorsun. Bunun farkındasın değil mi? Eğer bu alanda kendini geliştirirsen iş bulma konusunda sıkıntı çekmezsin bile. Arka bahçede senin için atölye bile yaparız"

Kucağında kızını uyutan beden hafif bir tebessümle baktı ona. Birbirine bastırdığı dudaklarını aralamış, "Teşekkür ederim hyung. Ama istemiyorum. Zaten açtığımız instagram sayfasını da kapattım. Taehyung o kadar şey almıştı üstelik. Boşa para masrafı oldu" dediğinde esmer tenli yanı başındaki bedenin bacağına koyduğu elini sıkarak yanıt vermişti.

"Tek saç telin etmez onlar. Bir daha böyle söyleme"

Jungkook yüzündeki tebessümle ona her şeyden daha değerli hissettiren sevgilisine baktı. Saç telini bile değerli gören kişiler tarafından sevileceğini düşünmezdi asla.

Yine de başını iki yana sallarken "Sanmıyorum. Kızım büyüyene kadar çalışmayacağım. Senelerce annemle babamın paraya para dememesini, biraz daha fazla kağıt parçası kazanması için beni ellere bırakmasını izledim. Yapayalnız büyüdüm. Bir arkadaşım bile olmadı" dedi.

Gözünde canlanan koca bir mazi boğazındaki yumruyu büyütürken, bu kadar kişinin içinde ağlamamak için yumruklarını sıktı.

Halının desenleriyle kendini oyalarken, Taehyung destek verircesine uzun parmaklarını beyaz tenlinin parmaklarına geçirdi.

"Kahrolası akşam yemeklerini bile 3 tabaklı koca sofrada tek başına yedim 22 sene. Konuşacak kimsem olmadığımdan konuşmayı unutacağımdan korkup kendi kendime konuştuğum zamanlar vardı"

Titrek sesiyle söyledikleri çoktan hamile Jimin'in gözlerini doldururken, Hoseok da nefesinin kesildiğini hissetmişti anlık olarak.

"Her insana sevilme hakkı verilir. Ben sevilmedim. Taehyung ve Jimin kızımızın tek saç telini bile sevgi sözcüğüyle okşayacaktır. Ama ben bana verilmeyen o sevgi hakkını kızım için kullanacağım"