Blue or Red? Vminkook

XXVIII💙

Yazardan~

"Anlamadım?"

Dolup taşmış gözleri anladığını gösteriyordu. Titremeyi alışkanlık etmiş elleri güç bulmak için küçük ellere sarıldığında güç olmak istedi.

"Hamileyim, Taehyung"

Dudaklarından kaçak hıçkırık başarısını simgeleyebilir miydi? Sonunda kavuşmuştu ya aşkına.

Yanaklarına akıttığı mutluluk yağmuruydu. Dudaklarındaki çiçeği yeşerten yağmur.

Kolları küçük bedene dolandığında kırılgan sesiyle "Tanrı'm, teşekkür ederim... Minnettarım" dedi defalarca. Uzun zaman mavi gördüğü, şimdiyse dudaklarının altında zifiri geceyi anımsatan siyah saçlara bir sürü öpücük kondurdu.

Ağlayışı ikisini de ağlatıyordu. Jimin sarıldığı kişinin böylesine zayıfladığını hissettikçe darmadağın oluyordu. Onu geride bıraktığında bu kadar zayıf değildi.

Jungkook ise bu kadar büyümüş değildi.

"Hyung, çok mutlu oldum. Tebrikler"

Utandığından yanağı kızarmış bedene sarıldığında uzun süre Jimin'in tenini solumak burnunu sızlatmıştı.

"Teşekkürler, Jungkookie"

Hâlâ duyduklarına inanamayan beyaz gümüşü saçlı kendi kendine sevinç çığlıkları atarken uyuyan kızını hatırlayıp daha sessiz olmaya çalışıyor, ikisinin de gülmesine sebep oluyordu.

Parmak uçları daha bir şey belli olmayan karnını uzanıp okşadığında "Jimin ne zamandır hamilesin? Ne zaman öğrendin? Öğrendiğinde neden söylemedin? Yalnız başına çok zorlandın değil mi? Yanında bile değildik... Özür dilerim, bebeğim" demesi hamile olan için hayal kırıklığıydı.

Çünkü konuşan Taehyung değildi. Onun sahip olduğu anksiyeteydi.

Jimin sevdiğinin kaygılarda kaybolmasına katlanamıyordu artık.

"Daha 1 aylık bile değil ki hayatım. Neden zorlanayım? Hiç bulantım falan da olmuyor. Hayatıma kattığı tek değişiklik daha iştahlı olmam" dediğinde bir nebze olsun rahatlamıştı Taehyung.

Bebeğini babasından gizlemeyecekti. Son günler bastıran özlemle bir kez bile olsun aramayı, hamile olduğunu söylemeyi düşünüyordu. Sadece bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Bildiği tek şey bebeğini babasından gizleme hakkı olmadığıydı. Tanrı onu seviyor olmalı ki, bir şey yapmasına gerek kalmadan sevdiği adamlar gelip onu bulmuştu.

Taehyung özlemle yanıp tutuştuğu dudaklara öpücük bırakıp geri çekildiğinde ortamın havasını tümüyle dağıtan parmak hesabı yapan Jungkook'tu.

"Bebek bir aylık bile değil. Ben evde olmadığım zaman mı seviştiniz?"

Sorunun gerçekliğini kavramaya çalışan Jimin kirpiklerini kırpıştırarak ona bakarken esmer tenli onaylamaz nidalar çıkararak uzanıp oyuncu tavırla dudaklarına vurmuştu.

"Tanrı aşkına! Ne yaramaz çocuk oldun sen?!"

Annesinden gizli çikolata yemiş çocuk misali ellerini birbirine çırpıp saçını savurduğunda hâlâ inanamaz gözlerle kendisine bakan Jimin'in dibine girerek "Sevişmenizin hiçbirini kaçırmadım! Çok erotik ve ateşli sevişiyorsunuz" demesi ikiliyi hayrete düşürmüştü.

"Duvarın diğer tarafında neler yaptığını düşünmek istemiyorum"

Beyaz gümüşü saçlı dehşete düşmüş şekilde yakınırken yaramaz kıkırtı dökülmüştü dudaklarından. Duvarın diğer tarafında uslu durmadığını kanıtlayan cinstendi bu kıkırtı.