XXVII❤️

1.2K 183 246
                                    

Sınır: 130 oy, 200 yorum

(Sınır geçilmediği müddetçe yb yok aşklarım🤗 )

Hatırlatma: Jimin Seul'u terk etmeden önce saçlarını siyaha boyamıştı.










Yazardan~



"Taehyung, saçım kötü sanki. İzin vermedin 10 dakikaya yıkanayım"

"Hayatım nereden çıkarıyorsun? Gayet de güzelsin"

Heyecanla direksiyonu sıkan beyaz gümüşü saçlı ona göz kırptığında eliyle dudaklarını kapayıp kıkırdamıştı. Taehyung'un bir iltifatında kalbinde çiçekler açıyordu. Jungkook hayatı boyunca içten iltifatları yalnız Jimin ve Taehyung'dan almıştı zaten.

Bu kıkırtısı minik kıza da yansıdı. Babasının gülüşüyle mırıltısı arabayı doldurmuş, iki babasının da kalbini hızlandırmıştı.

"Prensesim! Ne güzel gülüyorsun sen"

Dikiz aynasından ikide bir kızına bakan adam güçlü hissediyordu. Biricik bebeğinin kahramanı olmak istiyordu. Magenta gururla parmağını uzatıp arkadaşlarına "Bakın benim babam!" desin diye daha da güçlü olacaktı.

Taehyung kızı doğduğu günden farklıydı. Tüm duyguları silinmiş, yeniden ona bahşedilmiş sanki. Değişen duygular karakter değişimine eşittir.

Bazen düşünüyor. Eski benliği olsa Jimin'in gidişine dayanabilir miydi? Hayır. Peki yeni duygularını kabullenen benliği nasıl dayanmıştı?

Çünkü kalbini isteseler vereceği iki kişiye daha sahipti. Siyah saçlı adamla güzeller güzeli kızı yüreğinin varlığı hatırlatıyordu. Çoğu zaman baba-kızın ona acıması olmadığı düşünürdü. En çokta güldüklerinde.

Bakışları yanı başında oturmuş, en güzel çiçeği çehresine konduran çocuğa döndüğünde sarhoş bir gülümseme dudaklarına yerleşmiş, "Sana benziyor gülüşü. O yüzden bu kadar güzel" diye eklemişti.

Taehyung sevdiklerini iltifatlarıyla şımartmayı sever. Hele de onun tarafından kalp okşayan sözcükler duymak daha farklıydı. Bu farklılığı tadanların yalnız üç kişi olması biraz üzücü durum...

Bunu beklemeyen siyah saçlı donup kalmış, gözlerini büyütüp dudaklarını aralamasına engel olamamıştı. Üstüne bir de "Bana mı dedin?" diye sorduğunda kahkaha atmıştı Taehyung.

Ne kadar tatlı göründüğünden habersizdi...

Gülmesi her saniye artarken gözlerini kısan Jungkook "Ya hyung! Kaç kez dedim aniden böyle şeyler söyleme diye?! Kalbim heyecanlanıyor, sonra dilim ağzıma dolanıyor" demiş, bunu yaparken dilini çıkarıp çocuk gibi göstermişti. Sanki karşısındaki onun dili olduğuna inanmayacaktı.

Kısa bir anlığına dönüp ona bakan beden havalanan kaşının tekiyle dudağını ısırdığında kararan bakışlarıyla önüne dönmüştü. Sakin olmak için kendini uyarırken, kızının arabada olduğunu defalarca kez tekrarlamıştı içinden.

Yine de kendine engel olamadan "Dilinin başka şeye dolanmasını tercih ederim" dediğinde geyik gözler dolgun dudakları turlayan dilde takılı kaldı. Yutkunarak "Neye?" diye sorarken kekelemesine engel olamamıştı. Ciddi anlamda dili boğazına kaçmıştı sanki.

Karanlık Taehyung oldukça tehlikeliydi. Her zamanki kırgın hâlinden eser olmaz, daim en diplerde olan özgüveni şaha kalkardı. Cesur olurdu hiç olmadığı kadar. Karşısındakini en tahrik edici bakışıyla süzerdi. Şimdi olduğu gibi. Yanağına bastırdığı diliyle sırıtmış, yandan ona bakarken keyifle fısıldamıştı.

Blue or Red? VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin