Blue or Red? Vminkook

I💙

Merhaba. Asla ama asla uslanmaz yazarınız yine bir boklar yiyor.

Vminkook hikayesiyle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Yazım hataları için en başından üzgünüm. Tekrar etmeyeceğim bir daha.

Hikayenin sonunu daha belirlemedim. Angst olup olmaması gelecek isteklerden ve yorumlardan aslı olacak.

Önceden uyarıyorum ki, vminkook shiplemeyi sevmiyorsanız en başından okumayın.

Fici tek karakterin bakış açısından okumayın. Saçma gelirse okumayın. Sıkıyorsa okumayın. Komik ve cring geliyorsa okumayın.

En başından üçü arasında aşk beklemeyin. Olayları tam bilmeden hiçbir karakteri ağır yargılamayın.

Neyse iyi okumalar. Güzelce yorum yapın çiçeklerim👉👈

Jimin sinirle Taehyung’a bakıyordu. İkisi de nefes nefeseydi.

“Cidden kendimi anlatamıyorum. Gidiyorum. Döndüğümde sakinleşmiş ol”

Taehyung ceketini giyip cevap dahi beklemeden evi terk etmişti. Jimin sinirle odaya adımlamıştı. Üzerini hızlıca giyinip iş çantasını aldığı gibi evden çıkmıştı.

İkisi de evden sinirle çıkmıştı. Ve gittikleri yer tamamen farklıydı. Biri bara giderken, diğeri de iş yemeğine gitmişti.

Kavgaları kıskançlıktan başlamıştı. Jimin Bay Sun ile iş yemeğine çıkacağını söylediğinde Taehyung öfkelenmişti. Çünkü Bay Sun’un Jimin’e olan aşkından haberdardı.

Jimin de meraklı değildi onunla yemeğe çıkmaya. Fakat marka şirketle hastahanenin bu ittifaka ihtiyacı vardı.

Bay Sun yönetici, Jimin ise başarılı bir Jinekologdu. Bu yüzden onlar seçilmişti iş yemeği için.

Tartışmaları ise alevlenince son durum bu olmuştu. Jimin bu gece bir kez daha başarı elde ederken beyaz saçlı adam ona ihanet etmişti.

Nasıl mı? Neye mi?

Verdiği sözlere...

💙

Taehyung kolundaki dürtülmeyle gözlerini açmıştı. İlk başta tavanla bakışmış, buranın neresi olduğunu anlamaya çalışmıştı.

Dün yaşadıkları film reşidi gibi beyninden geçerken hızlıca yanına dönmüştü.

Bir bar odasında yanında sulu gözlerle ona bakan oğlanla çıplak şekilde yataktaydılar.

“Siktir! Neler oluyor?”

Yatağın yanı ucundaki baksırı hızlıca üzerine geçirdiğinde yataktaki beden ağlamaya başlamıştı.

Taehyung ise kendine küfürler ediyordu. Hatırladığı son şey sarhoş olduğuydu. Bu odaya ne zaman geldiklerini dahi hatırlamıyordu.

Hızlıca üzerini giydiğinde bakışları çarşafı sıkarak ağlayan bedene çıkmıştı. Yanına ilerlerken “Sen niye ağlıyorsun? Zorla mı dokundum yoksa?” diye sormuştu.

Şu an ne yapacağını, düşüneceğini bilmiyordu Taehyung. Resmen eşine verdiği sözleri çiğnemişti.

“Hayır zorla falan dokunmadın ama annem beni öldürecek. Seks yaptığımı duyarsa bittim ben. Sokağa atacak beni”