33. Bölüm

190 15 0
                                    

-2 saat sonra-

-İtadori Yuuji-

İkizler ile hastanede bekliyorduk. Aslında ikizler olmasa şuanda Megumi ye yetişememiş olabilirdim.

~Birkaç saat öncesi~

-Kurai-

Sora çok korktuğu için onu sakinleştirmeye çalışıyordum. O adam anneme ne yapmıştı. Onu götürdü. Başımızda muhafızlar duruyor. Bende korkuyorum ama kardeşimi korumam ve ona destek olmam lazım.

Bir muhafız kardeşimi yakasından tuttu havaya kaldırdı.

"Bu küçücük bir şeymiş ya"

Sora ağlıyordu korkudan o yüzden sinirlendim. Bizi biraz fazla küçük gördükleri için sadece ellerimizi bağlamışlardı. Ayağa kalktım hılza ve adamın bacak arasına bir tekme geçirdim. Yere çökmüştü. Diğer muhafızlardan bi beni tuttu biri sora yı. Beni tutan adamın kolunu ısırdım adam irkilip beni bırakmak zorunda kaldı. Hemen babamın yanına koşup uyansın diye bir tekme attım.

Sanırım işe yaramıştı salak adamlar iğneyi yapmamıştı. Babam gözlerini açtı.

"Baba bizi kurtar!" diye bağırdım hızlıca toparlansın diye. Toparlanması yaklaşık birkaç saniye aldı ve sonra yüzünde siyah çizgiler çıktı. Babam resmen zincirleri kırdı. Şaşkınlıkla bakakaldım.

-Sukuna/Yuuji-

Olayları anladığımda sukuna kontrolü almıştı.

Etrafa bakındım. Zincirleri kolaylık ile kırmıştım sonuç olarak lanetlerin kralıydım ve nerdeyse son kalan lanettim. Sora ve Kurai doğru. Kurai yanımdaydı. Sora! Sikeyim adamın eline düşmüş hemen kalkıp adama bir yumruk geçirdim ve o arada Sora yı kucağıma aldım diğer korumalar da yaklaşınca hepsini kolaylıkla savurdum. Sonra Sora yı Kurai nin yanına bıraktım korumaların hepsi ölmüştü. Megumi bunları çocukların gözünün önünde yaptığımı duysa kızardı. Bir dakika Megumi nerede?!

Gözlerim acele bir şekilde etrafı taramaya başladı. Yoktu!

"Baba! Annemi şu odaya götürdü adam!"

Kurai nin dediği gibi o odaya koşmuştum.

-şimdiki zaman Yuuji-

Niye bu kadar uzun sürmüştü çocukları Gojo sensei ye mi bıraksaydım. Evet iyi fikir.
Telefon ile aradım Gojo sensei.

"Alo Yuuji iyi misiniz?!"

"Oh Gojo sensei çocukları sana yazacağım hastaneden alır mısın?"

"Ne oldu anlat ama mutlaka sonra"

"Peki"

"Hızlıca ordayım"

Kapattım ve gojo sensei ye hastanenin ismini yazdım. Çocuklara döndüm.

"Çocuklar sizi Gojo sensei alacak hem onun kızıyla da oynarsınız olur mu?"

"Ama annemiz?" Kurai.

"Ben burda olacağım tamam mı?"

"Ben annemi istiyorum" Sora.

"Annen ziyarete hazır olduğunda Gojo sensei sizi getirecek"

İkisi de bir süre sonra kabul ettiler. Güzel. Gojo sensei de çok geçmedsn geldi. İlk benim yanıma geldi. Ve resmen birşeyim varmı diye dedektör gibi aramaya başladı.

"Gojo sensei ben iyiyim"

"Bileklerine bak"

Bileğimi tutup kaldırdı. Sinciri kırdığımdan olmuştu sanırım kıpkırmızıydı ve hafif morarmıştı.

"Hiç fark etmemiştim"

"Sarılması ve merhem sürülmesi gerekiyor sende benimle geliyorsun"

"Olmaz Megumi-"

"Geliyorsun yemek filan yemen lazım sonra gelirsin zaten resepsiyon numaranı almadı mı birşey olursa ararlar."

Sonunda kabul etmiştim. Arabaya bindik. Gojo sensei tek gelmişti üçümüzü de araba ile evine götürüp içeri soktu.

"Şimdi çocuklar siz üst katta Aoi ile oynayabilirsiniz"

"Peki Gojo amca"

Diyip çıktılar yukarı. Gojo sensei de beni çekiştire çekiştire koltuğa oturttu krem ve bandaz getirdi.

"Gerek yoktu cidden Gojo sensei"

"Var Yuuji var. Kendine dikkat et"

Bileklerime kremi sürüp sardı. Ve kalkıp bir kase ramen getirdi.

"Oh teşekkürler Gojo sensei"

Acıkmıştım hızlıca yedim hatta 2. Tabağı dahi yedim.

"Benim artık hastaneye gitmem lazım"

"Geç oldu sabah git yat uyu"

"Ama.."

Ne ara olduğunu anlamadan battaniye ve çarşaf getirip koltuğa serdi. Ve beni bebekmişim bi yatırdı.

"İyi geceler Yuuji"

"İyi geceler Gojo sensei"

Uyumaya çalılırken bile aklımda Megumi vardı.

Şükür yazabildiim. Woah arkadaşlar deprem olmuş umarım iyisinizdir iyi gecelerr/sabahlar/günlerr

Küçük Omegam {Sukufushi/İtafushi}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin