"Siz bildiğin olmuşsunuz, inanılır gibi değil." diyen Namjoon hyung'la mutlulukla güldüm. "İlk başlarda ihtimal hiç vermiyordum ama gerçekten oldu gibi." dediğimde Taehyung ağzında ki yemeği çiğnemeye çalışırken konuştu.
"Sana ilk başlarda dediğimizde." diyip sesini incelterek beni taklit etti. "Olmaz taehyung, öyle bir şey yok taehyung demesini biliyordun ama!" dediğinde yanımda ki yastığı ona fırlattım. "Birincisi ben öyle konuşmuyorum. İkincisi nereden bilebilirdim?" dediğimde Mila güldü. "Yine de sonuç olarak." dedi mutlulukla gülümserken lafını bitirmeden ellerini yanaklarının üstüne getirip havaya bakarken gülümsedi.
Kafamı sağa sola sallayıp gülümserken merdivenlerin yolunu tuttum. "Jungkook'u arayacağım." diye konuştuğumda Yoongi Hyung konuştu. "Hemen kaç, hemen."
Cevap vermeyip hoplaya zıplaya odama geri geldiğimde telefonumu da elime almıştım.
Uygulamaya girip çevrimiçi olup olmadığına bakarken en son iki saat önce girdiğini gördüğümde yazmaktan vazgeçtim.
Yatağıma oturup biraz düşünmeye başladım. Bizim çocuklara oldu demiştim ama aslında tam olarak öyle sayılmazdı. Benim Jungkook'a olan hislerim başından beri vardı ve bu onun da benimde bildiğim bir şeydi.
Jungkook hiçbir zaman bana aşık olduğunu veya beni sevdiğini söylememişti. Ama bazı zamanlar oluyordu ki böyle şeyler duymaya ihtiyaç olmuyordu. Bana yazdığı şeyler bazen seni seviyorum cümlesinden bile daha çok anlam barındırıyordu.
Onunla birkaç gün önce görüntülü konuştuğumda bana olan bakışlarından bile bunu anlayabiliyordum. Daha önce hiç hissetmediğim türden şeyler hissediyordum ve bu beni iyi hissettiriyordu.
Kimse aptal değildi, jeon jungkook. Milyonlarca takipçiye sahip, herkes tarafından beğenilip ve sevilen bir şarkıcıydı.
Her yazana elbette cevap vermiyordu. Bunu kendisi de söylemişti.
Ama bana yazmasında ki sebebi biraz da onunla karşılaştığımız ve çarpıştığımız güne bağlıyordum. O da beni unutmamıştı ve kadere inanan biriydim. Benim mesajlarımı görmesi tesadüf değildi. Ona yıllarca olan hayranlığımı ona ısrarla her gün o cevap vermese bile yazıp anlatmam onun da hoşuna gitmişti. Biliyordum.
Bir şekilde konuşmaya başlamıştık ve şu an bu konumdaydık.
Ve ben son derece memnundum.
Mesaj atmak istemedim. Aramak istedim.
"Umarım işi yoktur ve müsait bir zamanda ararım." diye mırıldanırken telefonu elime almıştım bile.
Görüntülü konuştuğumuz günün üzerinden dört gün geçmişti ve biz bu dört günlük süreçte de her zaman olduğu gibi sürekli konuşmuştuk. Artık Jungkook'u yüz yüze görmem gerekiyordu.
Ona sarılmam gerekiyordu.
Şu an dünya turunda olduğu için Kore'ye gelemiyordu ama bitmesine çok az kalmıştı. Turun son konseri Seul'dü ve o konserde bende olacaktım. Sadece 14 gün kalmıştı.
Jungkook her konuşmamızda kaç gün kaldığını bir şekilde söyleyip daha çok heyecanlanmamı sağlıyordu.
Düşüncelerimden kurtulup telefonu kulağıma yasladım çarpan kalbimi görmezden gelirken.
Telefon üçüncü çalışından sonra açıldığında dudağımı ısırdım. "Merhaba." diye konuştuğumda güldü.
"Seviye atlamışız." diyerek benimle dalga geçtiğinde dudaklarımı birbirine yaslarken bende güldüm. "Kendimi aşıyorum."
"Onu kesinlikle farkettim."
"Şey." dedim kısık bir sesle. "Müsait misin bilmiyorum böyle aradım ama kapatabilirsin. Sadece sesini duymak istedim." diye konuştum biraz mahçup bir ifadeyle.
"Sahne arkasındayım birazdan sahneye çıkacağım ama beni izlemeye gelen bir jimin yok." dediğinde heyecanla göğsümü şişirdim. "Az kaldığını biliyorsun." diye mırıldandığımda "Evet, az kaldı." dedi o da ve sonra devam etti. "Son 14 gün."
Sessiz kaldım. O da sessiz kaldı. Birbirimizin yüzünü göreceğimiz zamanın günlerini sayıyorduk.
"Jungkook." dediğimde "Hm." diye mırıldandı.
"Sahneye çıkacaksın, kapatman gerekiyor biliyorum ama söylemezsem kötü hissedeceğim bir şey var." dediğimde ne diyeceğimi anlamış gibi ses çıkarmadan bekledi. Güldüm.
"Seni çok seviyorum."
Evet, söylediğim şeyle yüzüne kapatmam bir oldu. Kesinlikle bunu bekliyordu ve buna alışmıştı. Tekrar kendi kendime güldüm. Maalesef benim cesaretimde bu kadardı.
Ama beklemediğim bir şey oldu telefonumdan bildirim sesi gelirken.
Jungkook: Bende seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pose of idol
Fanfic@j.m: Cevap vermeyeceğini ve mesajlarıma o kadar insan içinden rast gelmeyeceğini bile bile sana yazmayı seviyorum. @j.m: Çünkü beni mutlu ediyor. @j.m: Jungkook, @j.m: Seni seviyorum. @j.m: Ve bu bir hayranın bir idole duyduğu sevgiden daha farklı...