Jimin: Jungkoook
Jimin: Biz hazırız
Jungkook: Tamam güzelim
Jungkook: 10 dakikaya oradayım, aşağı inersiniz
Jimin: Tamamm olur
**
"Jungkook 10 dakikaya burada olacakmış, hazırsınız değil mi?"
"Evet." dedi Taehyung. "Yoongi hyung'un arabası da hazır,
dışarıda bizi bekliyor. Jungkook gelsin, çıkarız."Bugün Jungkook'un turunun son konseri vardı, Seul'de gerçekleşecek olan. Biletimin en başından beri hazır olduğunu herkes biliyordu. Jungkook alana beraber gitmemizi söylediğinde ise hemen kabul etmiştim.
Mila, Taehyung ve ben evde hazırlanmıştık. Aynı apartmanda bizlere komşu aslında daha çok ev arkadaşı olan hyunglarımda aşağıda arabada bekliyordu. Jungkook'un konserine elbette hep beraber gidecektik. Onları da tanıştırmıştım. Jungkook'u zaten tanıyorlardı fakat Jungkook'ta onları tanımıştı. Gayet iyi ve eğlenceli bir ilişkileri olduğunu söyleyebilirdim.
Aklıma en son onun evinde kaldığım an düşünce gülümsedim kendi kendime. Onda kalmıştım, yemek yapmıştık ve film izlemiştik. En sonunda ise göğsümde uyutmuştum onu.
Hayatım boyunca aldığım en güzel uykuydu belki de.
Belkisi fazla, kesinlikle öyleydi.
Aynada kendime bakıyordum. Bugün kendime fazlasıyla özenmiştim. Fiziğimi beğeniyordum. Dolgun bir kalçam, upuzun bacaklarım ve ince bir belim vardı. Biraz ufak tefek olabilirdim ama vücut oranlarım üzerimde ki kıyafetleri güzel taşımamı sağlıyordu. Bu hoşuma giden şeydi.
Koyu mavi dar olan ama aslında tamamen de üzerime yapışmayan ve bacaklarımı güzelce saran bir pantolon giymiştim. Cep kısımlarında ki taşlar parlıyordu. Üzerimde ise beyaz üzerinde renkli motifleri bulunan bir tişört vardı ve ön kısmını hafifçe pantolonumun içine sokmuştum.
Tişörtüme uyumlu renkte ayakkabılarımla güzel göründüğümü düşünüyordum. Ve her zaman olduğu gibi sağ bileğimde ki ince iki tane birbirine bağlı gümüş bilekliği düzelttim.
Saçlarım git gide uzuyordu, yakında arkadan küçük at kuyruğu toplayabilecektim ama bunu yapmak istediğimden emin değildim belki de yakında saçımı kestirmeliydim.
Alnımın iki yanına düşmüş saçlarımı hafifçe dağıttıktan sonra yatağımın üzerinde duran telefonumu da alıp odamdan çıktım.
"Jungkook aradı mı?" diye sordu Mia. Başımı olumsuz anlamında sağa sola sallarken "Hayır." dedim. "Sanırım trafik var."
"Zaten erken gidiyoruz, sorun olmaz." dediğinde onu onayladım.
Ekranım aydınlandığında kaşlarım havaya kalktı ve heyecanla telefonu kulağıma götürdüm.
"Jungkook." diye heyecanlı bir şekilde konuştuğumda telefonun arkasından gülüş sesi kulağıma geldi. "Jimin." dediğinde bende güldüm. "Geldin mi?" diye sordum hemen.
"Evet, evin önündeyim. Çık hadi." diye konuştuğunda "Hemen geliyorum." dedikten sonra vedalaşıp telefonu kapattım.
"Jungkook gelmiş, çıkalım." diye heyecanla konuştum kapıya yönelirken. Onlar çıkarlardı, ben Jungkook'u özlemiştim.
Evden çıktığım gibi serinleyen havanın ılık rüzgarı yüzüme vururken gözlerim Jungkook'un arabasını aradı.
Jungkook arabasında değildi, Yoongi hyung'larla konuşuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
pose of idol
Hayran Kurgu@j.m: Cevap vermeyeceğini ve mesajlarıma o kadar insan içinden rast gelmeyeceğini bile bile sana yazmayı seviyorum. @j.m: Çünkü beni mutlu ediyor. @j.m: Jungkook, @j.m: Seni seviyorum. @j.m: Ve bu bir hayranın bir idole duyduğu sevgiden daha farklı...