35. Bölüm

1.5K 140 9
                                        

Yıldıza basmayı unutmayın. 🫶🏻⭐️
İyi okumalar;

Dağınık kumral saçlar, beyaz ten, pembeleşmiş elmacık kemikleri, küçük burnu, kapalı gözleri ve yanağına gölge yapan kirpikleri, son olarak ise dün geceden Jungkook'un izinin olduğu kızarmış ve hafifçe şişmiş dolgun dudaklar.

Jimin dudakları hafif aralık bir şekilde uyuyorken hemen yanı başında saatlerdir onu izleyen Jungkook'tan bir haberdi.

Gece yaşananlar saniye saniyesine Jungkook'un aklındaydı. Jimin'in hassas teni, omuzuna sarılan elleri, istekle kıvranması.. her şeyiyle, her saniyeyi hatırlıyordu Jungkook.

Aynı şeyleri tekrar tekrar hayal ediyordu. Hayatında geçirdiği en güzel gece olduğu konusunda hemfikirdi.

Jimin'le olduğu sürece onunla yaptığı herhangi bir şeyin kötü olması imkansızdı ki zaten.

Onun olmadığı bir hayatı düşünemiyordu Jungkook, yatakta huzurla uyuyan Jimin'i izlemeye devam ederken.

Bir an mesaj kutusunda gezinirken dikkatini çekmişti Jimin'in profili. Milyonlarca hesabın arasında Jimin'e denk gelmiş olması tesadüf değil diye düşündü Jungkook.

Aklına Jimin'in kendisine attığı ilk mesajlar gelirken kendi kendine gülümsemeden edemedi.

Sadece ekran başında izlediğim, konserlerine gittiğim o idole değil, aynı zamanda benimle çarpıştığında en ufak hatası olmamasına rağmen benim için endişelenen ve defalarca kez iyi olup olmadığımı soran o adamı seviyorum.

Jungkook'um, hep mutlu ol tamam mı?

Burayı her zaman böyle mesajlarımla dolduruyorum ama ne yapayım?

Cevap gelmeyeceğini ve mesajlarımı görmeyeceğini bildiğim için belki de bu rahatlığım.

Her ne kadar cevap vermiyor olsanda seninle konuşuyormuş gibi hissetmek beni mutlu ediyor.

Sen beni mutlu ediyorsun.

Jungkook dudaklarının kıvrılmasına engel olamazken yanı başında uyuyan çocuğu izlemeye devam etti.

Jimin her şeyi olmuştu Jungkook'un. Bu çocuk artık hayatının merkezindeydi. Jungkook başka türlüsünü düşünemiyordu.

Hemen yanında yorganın içinde kalan bedenine yaklaştı Jungkook. Burnunu hafifçe Jimin'in yanağına dokundururken gözlerini huzurla kapatıp Jimin'in mis kokusunu çekti içine.

Uyandırmamaya dikkat ettiğini sanıyordu fakat Jimin kıpırdanana dek.

Jimin'den;

Yanağımda ki hafif baskı kıpırdanmama ve gözlerimi yavaşça açmama sebep oldu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Jungkook uyandığımı anlayıp hafifçe geri çekildiğinde bana baktı. "Uyandırdım mı?" diye mırıldandı.

Gözlerimi kırpıştırdım ona bakarken ve gözlerim etrafta gezdi. Yatak odası. Dün gece. Alt tarafımda hissettiğim ağrı.. ve Jungkook'la..

Alt dudağımı emdim gözlerimi ağırca kapatıp açarken. Jungkook beni izliyordu. "Uyandım." diye cevap verdim kısık bir sesle.

Jungkook hafifçe beni kendine çekti yatakta. Seve seve sıcaklığını kabul ettim kafamı göğsüne yaslarken.

"Bir yerin ağrıyor mu?" diye sorduğunda ağrı hissetmeme rağmen endişe hissetmemesi adına "Hayır." diye cevap verdim.

"Gözlerin kızarmış, iyi uyumadın mı?" diye sordum başımı kaldırıp ona bakarken. Uykusunu almış gibi görünmüyordu.

"Uyudum." dedi Jungkook gözlerini benden kaçırırken. Bu haline anlam veremeyip başımı sağa eğip tekrar sordum aynı soruyu. "İyi uyumadın mı Jungkook? Gözlerin kızarmış."

pose of idolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin